E¤er fliddetliyse, akut kan kayb>n>n bir kanama anemisine ne- den olmas> beklenir; kronik kan kayb> ise genel olarak demir eksikli¤i ile sonuçlan>r. Fakat rutin tam kan say>m> (TKS) hem aneminin saptanmas> hem de tan>s> aç>s>ndan en duyarl> yön- temdir. Bu nedenle anemiye klinik yaklafl>mda hem yatak ba- fl>nda yap>lan de¤erlendirme hem de laboratuvar yöntemleri- nin ak>lc> kullan>m> önem tafl>r. hastan>n yafl>na ba¤l>d>r. Hafif anemiler kuvvet kayb>, kalp h>- z>nda art>fl ve egzersiz dispnesi d>fl>nda pek semptoma yol aç- mazlar. Bu, hemoglobin-oksijen disosiasyon e¤risinin bazal durumda orta dereceli hemoglobin düflüfllerini kompanse edebilme yetene¤ini yans>t>r. Ayr>ca, hemoglobin-oksijen di- sosiasyon e¤risinin bir kez anemiyi kompanse etmek için kul- lan>nca ihtiyac>n artt>¤> durumlara yan>t verme kapasitesini yitirdi¤ini de gösterir. nefes darl>¤>, zonklay>c> bafl a¤r>s> ve h>zl> yorulma efllik eder. Genç bireylerde hemoglobin 7-8 g/dL'nin (hematokrit %20 - 25'in) alt>na inene kadar bu semptom ve belirtiler görülmez. Fakat daha yafll> bireylerde, özellikle aterosklerotik kardiyo- vasküler hastal>¤> olanlarda, orta dereceli anemiyle (hemog- lobin: 10-12 g/dL) birlikte semptomlar meydana gelir. Bu durumda angina ve klodikasyon gibi iskemik belirtilerde kö- tüleflme görülebilir. Dahas>, anemi zeminde kalp hastal>¤> bulunan yafll> bir bireyde kalp yetersizli¤i oluflumunu h>zlan- d>rabilir. malar> h>zla kompanse edebilmesine ra¤men, daha a¤>r bir aneminin kardiyovasküler kompansasyonu zaman al>r. E¤er anemi akut kan kayb> (hem eritrositlerin hem de plazma hacminin azalmas> söz konusudur) sonucunda meydana gel- miflse durum daha kötüleflir. Toplam kan hacminin azalma- s> kardiyovasküler yan>t> tehlikeye atar. Akut kanama ane- misi olan hastalar hem doku hipoksisi hem de akut dolafl>m kollaps>n>n semptom ve belirtilerinin geliflmesi aç>s>ndan risk alt>ndad>r. Bunun aksine, uzun zamand>r anemisi olan hastalarda toplam kan hacmi zaman içerisinde genifller ve bu bireyler anemiyi kalp at>m>n hacminin artmas> ve bölge- sel kan ak>m>nda meydana gelen de¤ifliklikler sayesinde kompanse ederler. bir fikir verebilir. Devam eden bir kan kayb> bir hastan>n anemisinin nedenine yönelik aç>k ve dramatik bir ipucudur. Geriye dönük olarak çocukluk ça¤>na kadar takip edilebilen bir anemi öyküsü kuvvetle kal>tsal bir bozuklu¤a, özellikle de konjenital hemolitik anemiye, iflaret eder. Di¤er yönler- den sa¤l>kl> bir bireyde aniden pansitopeni geliflmesi duru- munda toksik kimyasallara mesleki veya çevresel maruziyet lam>fl olma öyküsü sorgulanmal>d>r. Anemi veya pansitope- ninin daha kademeli bir flekilde bafllamas> miyelolodisplaziyi veya baflka bir kemik ili¤i bozuklu¤unu düflündürür. Irk da önemli ipuçlar> sa¤layabilir, çünkü hemoglobinopatilerin ve enzim eksikli¤iyle seyreden bozukluklar>n ço¤unda etnik kö- ken önemli olabilir. sü, geçmiflte yap>lan kan say>mlar>, beslenme al>flkanl>klar>, alkol kullan>m> ve kilo kayb>, atefl ya da gece terlemesi gibi kronik ya da akut hastal>k semptomlar> aç>s>ndan ayr>nt>l> olarak sorgulanmal>d>rlar. Az say>da yak>nma baz> anemi tiplerine özgüdür. Örne¤in, demir eksikli¤i olan eriflkin has- talar buz yeme iste¤i duyabilirken, çocuklar kum ve toprak yerken gözlenebilirler (pikofaji). B den yak>nabilirler. Orak hücreli anemisi olan hastalarda ya- flam boyu devam eden dönemsel kemik ve eklem a¤r>s> öy- küsü mevcuttur. d>r. Akut kan kayb> olan hastalarda hipovolemi ve hipoksi be- lirtileri ortaya ç>kar. On iki saatten k>sa bir süre içerisinde kan hacminin %30'dan fazlas>n>n kaybedilmesi normal venos- pazm ve bölgesel kan ak>m>n>n yeniden yönlendirilmesi ile kompanse edilemez. Bu tip hastalarda postüral hipotansiyon ve egzersiz taflikardisi gibi hipovolemi belirtileri görülür. Akut hacim kayb> toplam kan hacminin %40'>n> aflarsa hastada anksiyete, konfüzyon, hava açl>¤>, terleme, istirahat taflikardi- si ve supin pozisyonda bile mevcut olan hipotansiyon da da- hil olmak üzere hipovolemik flokun tüm belirtileri ortaya ç>- kar. Bu durumdaki hastalarda hipoksinin semptom ve belirti- lerinin ortaya ç>k>fl> azalm>fl kan hacmi nedeniyle yaflamsal or- gan perfüzyonunda meydana gelen azalman>n sonucu oldu¤u kadar aneminin de yans>mas>d>r. yon e¤risinin kaymas>, kalp debisinin artmas> ve kan ak>m>n>n yeniden da¤>l>m> gibi etmenler taraf>ndan birlikte baflar>l>r (fiekil 2-1). Fizik muayene ile kalp debisi ve kan ak>m>nda meydana gelen de¤iflikliklerin tespit edilmesi mümkündür. Böyle bir hastada daha güçlü bir apikal impuls, nab>z bas>n- c>nda geniflleme ve egzersiz taflikardisi saptan>r. Kan türbü- lans>n>n artmas>na ba¤l> olarak meydana gelen ak>m üfürüm- leri s>kl>kla apekste veya sternum kenar>nda boyuna yans>yan midsistolik veya holosistolik ak>m üfürümleri olarak duyula- bilirler. soluklu¤u aneminin güçlü göstergeleridir. Fakat deri rengi koyu ciltli hastalarda veya belirgin vazokonstriksiyon ya da vazodilatasyon bulunan bireylerde hemoglobin düzeyinin daha az güvenilir bir ölçüsüdür. Nefrotik sendromlu ve mik- södemli hastalarda görülene benzeyen belirgin bir ödem de aneminin ortaya ç>kar>lmas>n> engelleyebilir. Hemoglobin |