birleflimine dayan>r. kilde, ALL periferik kandaki ve kemik ili¤indeki lenfositlerin morfolojik görünümüne göre 3 s>n>fa (L1, L2 ve L3) ayr>labi- lir (fiekil 25-1). rülür. L2 hastal>kta düzensiz çekirdekli, belirgin nükleollü, daha büyük sitoplazmal>, büyük, heterojen hücreler izlenir. L3 hastal>kta ise büyük ve yo¤un bazofilik görünümlü sitop- lazmas>, yuvarlak çekirdekleri ve belirgin nükleolleri olan bü- yük hücreler vard>r. FAB s>n>fland>rmas>nda kullan>lan özel boyamalar söz konusu oldu¤unda, ALL lenfoblastlar> genel- likle peridodik asit-Schiff (PAS) ve terminal deoksinükleotid transferaz (TdT) boyas>yla boyan>rlar, fakat esteraz ve perok- sidaz boyalar>n> almazlar. L1 ALL çocuklarda, L2 ALL ise erifl- kinlerde daha s>k görülür. Bu morfolojik ayr>mlar T ve B hüc- reli ALL'nin birbirlerinden güvenilir bir flekilde ay>rt edilme- sini sa¤layamazlar. (örn. pre-B hücreleri) ve daha olgun B ve T hücrelerinden tü- reyen hücrelere ay>r>r. Bu ay>r>m yap>l>rken kullan>lan yüzey belirteçleri ve çeflitli alt tiplerin göreceli s>kl>¤> Tablo 25-1'de özetlenmifltir. Hücre dizisi kökeni aç>k olmayan ALL alt tipi de (önceleri "dizisi tan>mlanamayan" olarak adland>r>lm>flt>r) CD antijenlerine karfl> geliflmifl antikorlar yard>m>yla tan>mla- nabilir. Di¤er bir ALL hasta grubunda ALL'nin beklenen B/T lirteçin aberan ekspresyonu (örn. CD13 veya CD33) görülebi- lir. Bu alt grup eriflkinlerde (olgular>n belki de %10-20'si) ço- cuklara (%5-10) daha s>k görülür ve eriflkinlerde daha kötü bir prognozla birlikte olabilir. lenerek genetik olarak da yap>labilir. Bu yaklafl>m hücrenin B hücre kökenli mi yoksa T hücre kökenli mi oldu¤unu belirle- menin en iyi yoludur, fakat aç>k flekilde tek bir yüzey antijen dizisi eksprese edildi¤inden s>kl>kla gereksizdir. B hücreli ve pre-B hücreli ALL'lerin büyük ço¤unlu¤unda immunglobulin a¤>r zincir ve daha az oranda da hafif zincir gen yeniden dü- zenlenmeleri saptan>r. Fakat B hücreli ALL'de TCR gen yeni- den düzenlenmeleri de görülebilir. Bunun aksine, T hücreli ALL'de eflzamanl> immunglobulin gen yeniden düzenlenmele- ri nadirdir. togenetik anomali varl>¤>d>r. Bu anomaliler rastgele olarak or- taya ç>kmazlar ve dikkate de¤er bir prognostik öneme sahip olduklar> bilinir. Sitogenetik anomalilerin varl>¤> iki farkl> dü- zeyde tan>mlanabilir. Birinci düzey, hücrelerdeki DNA mikta- r>n>n anormal olmas>d>r. Bu durum DNA anöploidisi olarak adland>r>l>r ve ak>m sitometre (flow cytometry) yard>m>yla her bir hücreye düflen DNA miktar> belirlenerek (DNA indeksi) kolayca ölçülebilir. Hiperdiploidi (hücre içinde fazla say>da kromozom bulunmas>, DNA indeksinin 1.0'>n üzerinde olma- s>) çocuklarda daha s>kt>r ve indeksin 1.15'in üzerinde oldu- ¤u hasta grubunun prognozu daha iyidir. Hipodiploidi ise daha nadirdir. Ço¤u olguda hücresel DNA içeri¤i normaldir. Fakat bu hastalarda karyotip veya moleküler incelemelerde s>kl>kla yap>sal bir anomali saptan>r. Küçük sitoplazma Yuvarlak çekirdek Küçük nükleol Daha büyük sitoplazma Düzensiz çekirdek Belirgin nükleol Büyük sitoplazma Vakuoller Yuvarlak çekirdek Belirgin nükleol B2 (common) B3 (pre-B) T2 (pre-T) T4 (olgun) %11 %3 Belirteçler |