VIIIa'n>n endotelial protein reseptörü/trombomodulin gü- dümlü protein C/S taraf>ndan inhibe edilmesi; doku faktörü yolunun inhibisyonu; protein Z'ye ba¤>ml> proteaz inhibitörü; ve fibrinolizdir. fiekil 36-1'de görüldü¤ü gibi, doku faktörü yolu inhibitörü (tissue factor pathway inhibitor-TFPI) doku faktörü (TF)- faktör VIIa-Xa kompleksine ba¤lanarak faktör Xa'n>n protrombini etkinlefltirmesini önler. Bu süreç TF'nin prokoagülan etkisini s>n>rlar. Protein Z'ye ba¤>ml> proteaz in- hibitörü protein Z varl>¤>nda faktör Xa'y> inhibe eder, bu da trombin oluflumunda azalma ile sonuçlan>r. Trombin taraf>n- dan etkinlefltirilen endotel hücreleri trombomodulin sal>verir- ler, o da negatif geribildirimsel etki ile protrombin etkilerinin azalma yönünde düzenlenmesine yol açar; trombin trombo- moduline ba¤land>¤> zaman art>k fibrinojenle etkileflemez ve trombositleri etkinlefltiremez. Dolafl>mda bulunan AT h>zla trombine ve p>ht>laflma yolundaki di¤er serin proteazlar>na ba¤lanarak etkilerini ortadan kald>r>r. Bu reaksiyon endotel hücrelerinin yüzeyindeki heparin benzeri maddeler taraf>n- dan kolaylaflt>r>l>r, farmakolojik heparin tedavisi de AT meka- nizmas> arac>l>¤>yla etkili olur. c>l>¤>yla aktifleflmesi de di¤er bir önemli ve do¤al p>ht> ön- rol oynuyor gibi görünürken, trombomodulin yolu en çok küçük damar sisteminde etkili olur. Aktive protein C, ko- faktörü olarak görev yapan protein S ile birlikte faktör Va ve VIIIa'y> inaktive ederek daha fazla trombin oluflmas>n> engeller. Di¤er bir önemli p>ht> kontrol mekanizmas> da fibrinolizdir.Endotel hücreleri taraf>ndan üretilen doku plazminojen aktivatörü (t-PA) fibrin p>ht>s>n>n içinde bulu- nan plazminojenin bir serin proteaz> olan plazmine dönüfl- mesini sa¤lar. Fibrinoliz, t-PA karfl>t> etki gösteren plazmi- nojen aktivatör inhibitörü (PAI-1) ve plazmin inhibitörleri bin activatable fibrinolysis inhibitor- TAFI) karboksi-termi- nal lizin kal>nt>lar>n> fibrinden uzaklaflt>r>p plazminin fibrin p>ht>s>na ba¤lanmas>n> s>n>rlayarak fibrinolizi bask>lama e¤ilimi gösterir. yayg>n genetik risk faktörleri faktör V genindeki bir nokta mutasyonuna ba¤l> APC direnci (faktör V Leiden mutasyonu) ve protrombin (faktör II) düzeylerinin artmas>na yol açan protrombin gen mutasyonu G2O210A'd>r. Do¤al antikoagülan (AT, protein C ve protein S) eksiklikleri ve hiperhomosiste- inemi de benzer flekilde anormal bir tromboz e¤ilimi ile bir- liktedir. Faktör VIII, XI, IX ve fibrinojen düzeylerinin artmas> da venöz ve arteriyel tromboz geliflimi ile iliflkilendirilmifltir. t-PA düzeyinin düflük, TAFI veya PAI-1 düzeyinin yüksek ol- mas> da tromboz e¤ilimine neden olabilir. Bununla birlikte, venöz tromboz ve tromboemboli en s>k edinsel damar hasar- lar>nda ve baz> hastal>klarda görülürler. Arteriyel tromboz oluflumundan sorumlu p>ht>laflma bozukluklar>: yüksek fibri- nojen ve t-PA (antijen)-PAI-1 kompleksi düzeyleri, hiperho- mosisteinemi, trombosit ifllev bozukluklar> (GPIIIa'n>n HPA- 1b polimorfizmi) ve antifosfolipid antikorlar>n>n (örn. lupus antikoagülan>) varl>¤>d>r. emboli (PE) veya arter t>kanmas>na ba¤l> çeflitli semptomlarla ortaya ç>kabilir. olarak sessiz kalabildikleri gibi a¤r> ve ödem gibi belirtilere de yol açabilirler, fakat semptomatik olduklar>nda bile tan> koymak güç olabilir. Derin ven trombozuna (DVT) hassasi- yet, >s> art>fl> ve eritem gibi belirtiler de efllik edebildi¤in- den, selülit, kas, tendon, kemik enflamasyonu veya travma- tik popliteal kist ya da kas rüptürü gibi enflamasyonla sey- reden di¤er durumlardan ay>rt edilmesi zor olabilir. Ayr>ca, bu durumlar fizik muayeneyle de net bir flekilde birbirlerin- den ay>rt edilemeyebilece¤inden, tan> koyabilmek için im- pedans pletismografisi, Doppler ultrasonografisi ve kon- trast venografi gibi yöntemlerden ak>lc> bir flekilde yararla- n>lmas> gerekebilir. |