background image
drom kavram>, diyabetik veya bozulmufl açl>k glukozu olan hastalar> içerecektir. Bu nedenle bel
çevresi, tan>y> koymak için kullan>lan kriterler içinde anahtar ö¤e haline gelmektedir.
Günümüzdeki U.S kriterleri, NCEP ATP III klavuzunun anahatlar> olarak Tablo 45.1.'de
verilmifltir.
B. Metabolik sendrom ile ilgili tart>flmalar. Metabolik sendromla ilgili tart>flmalara gö-
zatmadan tip 2 diyabetin etyolojisinde insülin direncinin rolü anlafl>lamaz. Vücut bafllang>çta
normal glukoz seviyelerinin sa¤lanmas> için insülin üretiminin artmas> ile durumu kompanse
eder. Bununla beraber
hücre sekretuar kapasitesi azalm>fl olan birk>s>m hastada yeterli insü-
lin üretimini sa¤lanamaz ve diyabet geliflir. Hastal>¤>n seyrinde erken dönemlerde bu hastalar
dolafl>mdaki normal seviyelerden daha yüksek insülin seviyelerine sahiptir, ancak bu seviyeler
öglisemiyi sa¤lamak için gerekenin alt>nda kal>r ve bu nedenle bu hastalarda hala insülin ek-
sikli¤i vard>r.
C. Diabetes mellitus geliflimi. Hastal>k ilerledikçe açl>k kan glukoz de¤erleri veya 2. saat
oral glukoz tölerans testi sonras> de¤erleri daha da artar. Yine insülin sekresyonu cevap olarak
artmaya devam eder ancak bu art>fl ihtiyaç olandan daha azd>r. Bu durum, pankreas>n
hücre
fonksiyonununun azalmas> sonucu oluflur. United Kingdom Prospektif Diyabet (UKPDS) Ça-
l>flmas>nda sonuçlar göstermifltir ki tan> an>na kadar etkilenen bireyler
hücre fonksiyonunun
%50'sini kaybetmektedir ve bu seviyeler zamanla lineer biçimde azalmaktad>r. Genellikle insü-
lin sekresyonundaki bafllang>ç defekti, ilk faz insülin cevab>n>n kayb> ve pulsatuar insülin sek-
resyon paterninin kayb> fleklindedir. Klinik artan postprandial kan glukoz seviyeleri ile korele-
dir. Sonuç olarak hastalar normal ya da normale yak>n açl>k kan glukoz seviyelerine sahipken
yemek sonras> kan glukoz düzeyleri yüksektir.
n>m>ndaki devam eden azalma yetersiz hepatik glukoneogenezis supresyonuna
yol açar ve sonuçta açl>k ve postprandial hiperglisemi geliflir. Bu nedenle insülin direnci ve
azalm>fl insülin sekresyonu kombinasyonu ciddi hiperglisemi için ortam sa¤lar. Dolay>s>yla do-
lafl>mdaki insülin seviyelerindeki art>s ve takiben erken dönemlerdeki düflüfle ra¤men hastal>-
¤>n bütün dönemlerinde normal bireylere göre kan glukoz seviyelerini düzenlemede insülin se-
viyeleri yetersizdir.
Oldukça fazla say>da çal>flma yap>lmas>na ra¤men, yetersiz insülin sal>n>m> ve insülin diren-
cinin moleküler mekanizmalar> henüz tam olarak ayd>nlat>lamam>flt>r. T2DM'in karakteristik
özelli¤i olan serbest ya¤ asitlerinin kronik art>fl>, langerhans hücrelerine amiloid akümülasyo-
nu sonucu geliflen yap>sal de¤ifliklikler ile birlikte insülin sekresyonunun azalmas>na ve apop-
tozise katk>da bulunur. nlat>lamam>flt>r ancak
kilo kayb>n>n insülin duyarl>l>¤n> art>rd>¤> gösterilmifltir. Günümüzde birçok tedavi, insülin
sekresyonunu iyilefltirip hiperglisemiyi azaltma ümidi ile insülin direncini azaltmay> hedefler.
D. Dier hormonlar ve patogenez. Diyabet patogenezinde di¤er hormonlar>n da rol oyna-
d>¤> gösterilmifltir. Bunlar amilin ve inkretin hormonlar> (glukagonlike peptid 1 [GLP-1], glu-
Bölüm 45: Tip 2 Diabetes Mellitus
657
TABLO 45.1
Metabolik Sendrom
Risk faktörleri
Abdominal obezite (bel çevresinin)
Trigliserid (mg/dL)
HDL-C (mg/dL)
Kan bas>nc> (mmHg)
Açl>k glukozu (mg/dL)
Eflik deerler
Erkek >40
150
Erkek < 40
130/85
(ADA100)
ADA,American Diyabet Cemiyeti; HDL-C, yüksek dansiteli lipoprotein kolesterol.
Kad>n >35
Kad>n <50