mekanizmas> ile oksijen arteriyollerden komflu venül- lere diffüze olur. Normalde bu mekanizma ile arteri- yel oksijen miktar>ndaki kay>p azd>r. Bununla birlik- te dilate arteriyollerde ak>m düfltükçe yavafllam>fl arte- riyel kandan daha fazla oksijen venöz dolafl>ma diffü- ze olabilir. Arteriyoler konstriksiyon ak>m h>z>n> art>- r>r ve kan>n kal>fl süresini azalt>r. Bu durum periferik oksijen flant>n> etkili olarak azalt>r. Buna benzer bir yol ile CO böylesi bir diffüzyon dokulara ulaflan CO lanabilir. hidrostatik ve ozmotik bas>nçtaki de¤ifliklikler ile olu- flan damarlar aras> ak>m> net olarak göstermektedir: me e¤ilimindedir. n>r. Sonuçta kapillerler d>fl>nda net olarak az miktarda s>v>, Na trolitler damar bofllu¤una geri döner. Bu yer de¤ifltir- me s>n>rl>d>r. Çünkü s>v> kapillerlere geri dönerken in- terstisyumda kalan albümin damar d>fl> ozmotik bas>n- c>n artmas>na destek verir. Kompanzatuvar vazokons- triksiyon bu süreci kolaylaflt>r>r, zira damarsal alan>n kollaps durumunda dilate haline göre k>yasland>¤>nda s>v>n>n daha kolay geri dönmesi mümkün olabilmekte- dir. Bu tür bir translokasyon derecesi toplamda muhte- melen 1-2 litre ile s>n>rl>d>r. Bu vasküler yeniden dol- durma sadece damar içi ozmotik bas>nçta azalma sonu- cu olmad>¤> gibi, ayn> zamanda hipovolemik hastalar- da resüsitasyon bafllamadan önce gözlenen hematokrit de¤erindeki azalmadan da esas olarak sorumludur. rekt adrenerjik cevap hem de adrenal medulladan sal>- nan epinefrin bu reflekslerden sorumludur. Kalp debi- si kalp h>z> ile at>m hacminin çarp>m>d>r. Taflikardi ve yer de¤ifltiren s>v> ile desteklenir. Kan bas>nc> sistemik damar direnci ile kalp debisinin çarp>m> oldu¤undan periferik vazokonstriksiyon kan bas>nc>n>n desteklen- mesinde gerekli bir faktördür. ATP Krebs döngüsünde glukozun aerobik metaboliz- mas> ile üretilir. Alt> molekül ADP'yi 6 molekül glu- koz kullanarak 6 molekül ATP, CO bulunamad>¤>nda ATP anaerobik glikoliz yolu ile elde edilir. Bu durumda kullan>lan glukoza göre daha az miktarda ATP oluflumuna yol açmakla kalmay>p ayn> zamanda laktik asit üretimine neden olur. Laktik asit büyük oranda iskemiye ba¤l> oluflan asidozdan sorum- ludur. Dokular>n aerobik metabolizmadan anaerobik metabolizmaya geçifl noktalar> anaerobik eflik de¤eri ile aç>klanmaktad>r. Bu teorik nokta dokulara göre ya da klinik duruma göre de¤ifliklik göstermektedir. Yeni çal>flmalar laktik asidozun anaerobik eflik de¤erini be- lirlemede faydal> bir gösterge olabilece¤ini belirtmek- tedir. Anaerobik glikolize dönüflümü tetikleyen en önemli faktör oksijenin temin edilebilme durumudur. bi hesaplan>r; organlarda azalm>fl perfüzyon (deri, ya¤, iskelet kas>, kemik) Kan ak>m>n>n kritik organlara yeniden da¤>t>m> organlarda azalm>fl perfüzyon (pankreas, dalak, böbrekler) kalp perfüzyonu subjektif yak>nmalar. Kan bas>nc> ve nab>zda postural de¤ifliklikler. Soluk, so¤uk, nemli deri. Düzleflmifl boyun venleri. Konsantre idrar. yak>nmalar>. Kan bas>nc>n>n yatar pozisyondayken normalin alt>nda olmas>. Oligüri. konfüze ve s>kl>kla künttür. Zay>f ve s>kl>kla ince nab>z ile birlikte azalm>fl kan bas>nc>. Taflipne görülebilir. E¤er ilerlemesine izin verilirse kardiyak arrest ile sonuçlan>r. hacminin %20'si) kan hacminin %20-40'>) kan hacminin %40'>) klinik özellikleri. Way LW (editor). Originally published by Appleton & Lange. Cop- yrightİ 1991 by the McGraw-Hill Companies, |