asidozda, insülin etkisine karfl> geliflen bu direnç nede- niyle yüksek dozlarda insülin kullan>m>n>n gereklili¤i düflünülmüfltür. 1970'li y>llardan beri daha önce kul- lan>lan aral>kl> yüksek doz insülin tedavisinin yerini "düflük doz" devaml> insülin infüzyonu alm>flsa da yüksek düzeylerdeki insülin direnci, diyabetik keto- asidozun halen önemli bir özelli¤idir. Diyabetik keto- asidozdaki insülin direncinin baz> bilinen nedenleri Tablo 26-1'de s>ralanm>flt>r. gon:insülin oran> açl>kta görülenden çok daha yüksek- tir. Ayr>ca diyabetik ketoasidozda kortizol, büyüme hormonu ve katekolaminler gibi glikoz karfl>t> düzenle- yici hormonlar>n art>fl> da söz konusudur. Bu hormonlar diyabetik ketoasidozun tan>nmas>na yard>m eder ve di- yabetik ketoasidozun iki önemli özelli¤i olan hipergli- semi ve ketonemiden sorumludur. Glukagon as>l etkisi- ni karaci¤erde gösterir, malonil-KoA düzeylerini düflü- rerek ve karnitin-açiltransferaz I aktivitesini uyararak uzun zincirli ya¤ asitlerinin mitokondriye tafl>nmas>n> art>r>r. Kortizol, karaci¤erde glukoneogenezde kullan>- lan maddelerin ortaya ç>k>fl>n> ve transaminasyonu art>r- mak yoluyla glukoneogenezi art>r>r. Kortizolün uzun süre afl>r> miktarda sal>nmas> da insülin duyarl>l>¤>n> azalt>r. Katekolaminler lipolizi uyararak ketogenez için substrat olufltururlar, glikojenolizi ve glukoneogenezi h>zland>r>rlar. Son olarak, büyüme hormonu da lipolize ve insülin direncine katk>da bulunur. nektir. Bu ciddi komplikasyon tüm gebeliklerde ayn> olan üç ögenin varl>¤>nda insülin eksikli¤inden kay- naklan>r. Bu ögeler uzam>fl açl>k, ciddi insülin direnci ve gebelikteki artm>fl dakika ventilasyonu ve respiratu- var alkalozun bir sonucu olan bikarbonat>n renal at>l>- m>n>n art>fl>na ba¤l> azalm>fl tamponlama kapasitesidir. lar>n> kapsayan birçok mekanizman>n sonucunda orta- ya ç>kar. Glukoz döngüsü çal>flmalar> ile, bahsi geçen de¤iflik mekanizmalar>n birlikteli¤inden kaynaklanan ana fizyolojik sapman>n karaci¤erdeki glukoz üretimi- ketoasidozlu hastalar>n hiperglisemisinden birincil olarak sorumludur. Yüksek kan flekeri düzeylerinin kitle etkisi ile iliflkili olarak glukoz kullan>m>nda bir miktar art>fl olmakla beraber, insüline duyarl> dokula- r>n glukoz klirensi de azalm>flt>r. Diyabetik ketoasi- dozda, hipergliseminin derecesini belirleyen di¤er bir önemli etmen böbrekten glukoz kayb>n>n miktar>d>r. Böbrekler iyi kanland>klar> sürece hücre d>fl> aral>ktan glukoz kayb>n>n sürdürülmesini sa¤layarak ciddi hi- perglisemiyi önlerler. gösterilmifltir. Bu flekilde gösterilen rakamlar diyabe- tik ketoasidozlu olgularda rapor edilen ortalama de- ¤erlerden al>nm>flt>r. monlar>n art>fl> ile iliflkili insülin yetersizli¤i afl>r> he- patik glukoz üretimine yolaçar. Ciddi hiperglisemiye ba¤l> glukoz kullan>m>nda bir miktar art>fl olmas>na ra¤men glukoz klirensi düflüktür ve karaci¤erdeki art- m>fl glukoz üretimini karfl>lamakta yetersiz kal>r. Hi- potetik stabil glukoz konsantrasyonu 450 mg/dL olan ortalama 70 kg'l>k diyabetik ketoasidozlu örnek bir hastada hepatik glukoz yap>m> ortalama 18 gr/saat olacakt>r. Bu s>rada ortalama glukoz kullan>m> 7 gr/sa- at olarak tahmin edilmektedir. fiekildeki kare hücre d>fl> bofllu¤u göstermekte ve burada ayn> zamanda top- lam 81 gr glukoz bulunmaktad>r. Sisteme giren glu- rencinin mekanizmalar>. Asidemi Hipertonisite Fosfat kayb> Serbest ya¤ asidi art>fl> Hiperaminoasidemi Glukoz toksisitesi De¤erler diyabetik ketoasidozu olan hastalar>n ortala- ma de¤erlerinden al>nm>flt>r. ma (7 g/saat) ve hepatik glukoz yap>m>nda art>fla ne- den olur (18 g/saat). Böbrekten glukoz kayb> ciddi hi- pergliseminin geliflimini geciktirir. hormon fazlal>¤> yap>m> |