background image
1979'da %30'dan fazla devlet hastanelerinde ve 1989'da %90'dan fazla tüm acil bak>m ünitelerinde
MRSA bakteriyemi olgular> saptanm>flt>r. n tedavisinde etkili birkaç antimikrobiyal
bulunmaktad>r ve bu mikroorganizman>n elimine edilmesindeki zorluk MRSA'n>n nasokomiyal bir
patojen oldu¤unu düflündürmektedir. MRSA'n>n azalm>fl vankomisin duyarl>l>¤>n>n (vancomycin
intrmediate S.aureus(VISA)) dünya çap>nda tan>mlanmas> kayg> vericidir. Baz> VISA izolatlar> hemo-
diyaliz hastalar>nda uzam>fl vankomisin kullan>m> sonras> ortaya ç>km>flt>r. Baz> izolatlar trimethop-
rim-sulfamethoxazole, linezolid, ve quinupristin-dalfopristine duyarl>d>r. 2002 y>l>nda, Centers for
Disease Control and Prevention (CDC) taraf>ndan ilk vankomisin dirençli S.aureus (VRSA) izolat>
uzun süre vankomisin kullanm>fl hemodiyaliz hastas>nda tespit edilmifltir. Neyseki bu izolat linezo-
lid, quinupristin-dalfopristin, tetrasiklin ve trimethoprim-sulfamethosazole duyarl> bulunmufltur.
1997'den beri, toplum kökenli MRSA infeksiyonlar>ndan ölen 4 çocuk vakas> bildirilmesiyle
birlikte toplum kökenli MRSA oranlar> giderek art>fl göstermifltir. Bu izolatlar>n kayna¤> bilinme-
mektedir, fakat hastane kökenli olmad>¤> görülmektedir. S.aureus'un toplum kökenli izolatlar> has-
tane kaynakl> izolatlardan fakl>d>r, multirezistan de¤ildir ve klindamisin, tetrasiklin, trimethoprim-
sulfamethoxazole duyarl>d>r. Hastane ve toplum kaynakl> izolatlar>n hepsi linezolid duyarl>d>r. Pul-
se field gel elektroforez kullan>m> çeflitli izolatlar>n aras>ndaki iliflkiyi saptamada yard>mc>d>r. Top-
lum kökenli S.aureus salg>nlar>ndan korunmada el y>kama gibi kontrol yöntemleri kritik önem tafl>-
maktad>r.
S.aureus penisilin direnci, ekstrakromozomal DNA (plasmid) kontrolü alt>ndaki ,-laktamaz en-
zimi ile oluflmaktad>r.
-laktamaz -laktam halkas>n> hidrolize ederek penisilini inaktive etmekte-
dir. Buna karfl>n, metisilin ve benzeri ilaçlara direnç, kromozomal iliflkili olup antibiyotiklerin inak-
tivasyonuna neden olmamaktad>r. Tersine, metisilin dirençli stafilokoklar, semisentetik penisilinler
gibi , , laktam antibiyotiklere belirgin derecede afiniteyi azaltan penisilin ba¤lay>c> proteinleri üret-
mektedir. Bu protein penisilin ba¤lay>c> protein 2a olarak tan>mlanm>flt>r. notipik ekspresyon çeflitli faktörlerle modifiye edilmektedir; örne¤in, ortamdaki pH'n>n art>r>lmas>
veya inkübasyon >s>s>n>n 35
0
C üzerine ç>kar>lmas> metisilin direncine neden olmaktad>r. Direnç fe-
notipik ekspresyonundaki heterojenite klinik olarak tan>mlanm>flt>r; intrinsik direnç zinciri 37
0
C'de
inkübe edilirse 10
5
veya 10
6
da sadece 1 bakteri direnç oluflturur ve izolat yanl>fl bir flekilde metisi-
lin duyarl> görülebilmektedir. MRSA'lar s>kl>kla di¤er antibiyotiklere direncin tafl>nd>¤> plazmidler
içerir. Sonuç olarak, metisilin direçli sufllar metisilin duyarl> stafilokoklarda bulunan bütün virulans
faktörleri tafl>maktad>r ve hayat> tehdit edici olabilmektedir.
EP
MRSA, patojenin endemik oldu¤u özellikle bak>m evleri gibi d>fl merkezlerden transfer edilen has-
talarla hastaneye tafl>nmaktad>r. Hastaneler aras> yay>lmada klinisyenler de bulaflt>r>c> olmaktad>r.
Bazen hasta yak>nlar> da MRSA için rezervuar olabilmektedir. MRSA hastaneye girdikten sonra h>z-
l>ca yay>lmakta ve bulaflt>r>c>l>¤>n devam>nda kaynak olan hasta ve personelde kolonize olmaktad>r.
Cilt hastal>klar>nda, dekübitüs ülserlerinde, yan>k, cerrahi yara ve kronik dermatitte kolonizasyon
ihtimali artmaktad>r. Özetle, hastalar>n burunlar>ndaki kolonizasyon ve hastane çal>flanlar>
MRSA'n>n yay>lmas>na katk>da bulunmaktad>r.
MRSA ile infeksiyon riski, etkenin kolonize oldu¤u, uzun süre hastanede yatm>fl, kronik hemo-
diyaliz uygulanan, yo¤un bak>m ünitesinde bulunan, daha önce antibiyotik tedavisi verilen, ileri yafl-
ta bak>m hastalar>nda artmaktad>r. Dirençli stafilokokus, endokardit, pnömoni, bateriyemi, osteomi-
yelit ve septik tromboflebit gibi potansiyel hayat> tehdit edici hastal>klara neden olabilmektedir.
K>s>m X: Bakteriyemi
264