background image
21. yüzy>lda hipertansiyon çok önemli bir sa¤l>k prob-
lemi olarak yerini korumaktad>r. Hipertansiyon, po-
liklinik ve acil servislere baflvuruda önemli bir neden
olmaya devam etmektedir. Yeterli derecede kontrol al-
t>na al>nmad>¤> takdirde, körlük, böbrek yetmezli¤i,
kalp hastal>¤> ve inmeye neden olabilmektedir. Sa¤l>k
ile ilgili yayg>n bilinçlendirme programlar>na ra¤men,
hipertansif hastalar>n büyük ço¤unlu¤unda kan bas>n-
c> halen istenen hedef de¤erlerin üzerinde bulunmak-
tad>r. 1999-2000 y>llar>ndaki National Health and
Nutrition Examination Survey
verileri Amerika Birleflik
Devletlerindeki hipertansif hastalar>n sadece %34'ün-
de kan bas>nc> düzeyinin hedef de¤erlerde oldu¤unu
göstermifltir. De¤iflik ülkelerden de benzer oranlar bil-
dirilmektedir.
Dirençli hipertansiyonun gelifliminde s>k gözlenen
faktörler, obezite, uyku apnesi, diyabet, kronik böbrek
hastal>¤>, ileri yafl, diyette fazla tuz al>m> ve siyah >rk
olarak bilinmektedir. Nonsteroid antiinflamatuvar ilaç-
lar ve afl>r> miktarda alkol al>m> gibi etkileflen madde-
ler kan bas>nc>n>n kontrol alt>na al>nmas>n> zorlaflt>r-
maktad>r. Bununla birlikte, yetersiz tedavi uygulama
ve tedavide bafllanan ilaçlara ve yaflam tarz> de¤ifliklik-
leri ile ilgili önerilere (örn; alkol al>m>n>n azalt>lmas>,
diyetteki tuz al>m>n>n k>s>tlanmas> ve kilo verilmesine
uyulmamas> kontolsüz kan bas>nc>n>n en önemli ne-
denleri olarak karfl>m>za ç>kmaktad>r. Tedaviye direncin
di¤er nedenlerinden biri ise sahte hipertansiyon olarak
bilinen beyaz önlük hipertansiyonu ve genifl çapl> kola
büyük manflon kullan>lmamas>d>r. Bununla birlikte,
hastalar>n büyük ço¤unlu¤unda yeterli tan> ve tedaviye
ra¤men kontrolsüz kan bas>nc> bulunmaktad>r. Dirençli
hipertansiyonun gerçek oran>n> göstermek zordur. Ya-
y>nlanm>fl çal>flmalarda hipertansiyon ünitelerinden ra-
porlanan veriler %3-30 aras>nda bir orandan bahset-
mektedir. Ayr>ca, topluluklar aras>ndaki farkl> tan> ve
tedavi stratejileri, yap>lan çal>flmalar>n karfl>laflt>rmalar>-
n> güçlefltirmektedir.
Bu bölümde ayaktan hastalarda dirençli hipertansi-
yonun nedenleri de¤erlendirilecektir. Bu konular teda-
viye uyumsuzlu¤un araflt>r>lmas>, tedavi rejiminin ye-
terlili¤inin de¤erlendirilmesi, ilaç etkileflimlerinin d>fl-
lanmas> ve iliflkili durumlar> içermektedir. Bu nedenler
d>flland>¤>nda, hipertansiyona neden olan ikincil neden-
leri araflt>rmak uygun olacakt>r. Hastalar> basamak ba-
samak incelemek sadece maliyeti azaltmakla kalmay>p,
ayn> zamanda dirençli hipertansiyona neden olan sekon-
der faktörlerinde ortaya ç>kar>lmas>nda etkili olacakt>r.
Genel Bilgiler
Avrupa Hipertansiyon Cemiyeti /Avrupa Kardiyoloji
Cemiyeti'nin (ESH/ESC) yay>nlad>¤> k>lavuzda, di-
rençli hipertansiyon tedavisini, yaflam tarz> de¤ifliklik-
leri ve en az üç antihipertansif ilaç kullan>m> (biri di-
üretik olmak üzere) olarak tan>mlamakla birlikte, ye-
terli dozda ilaç kullan>m>nda bile sistolik ve diyastolik
kan bas>nçlar>nda hedef düzeyler sa¤lanamamaktad>r.
JNC VII k>lavuzunda ise bu tan>mlamaya ek olarak
potansiyel ikncil hipertansiyon nedenlerinin d>fllan-
mas> (kan bas>nc>n> yükseltici ilaç kullan>m> gibi),
özellikle böbrek yetmezlikli olgularda kullan>lan di-
üreti¤in tipi ve dozuna özen gösterilmesi gerekti¤i be-
lirtilmifltir. Her iki k>lavuzda da bu hasta grubunda
h>zla hedef organ hasar> meydana gelebilece¤i için,
hastalar>n hemen uzmana yönlendirilmesi gerekti¤i
bildirilmektedir.
Patogenez
Son dönemlerde yap>lan baz> klinik çal>flmalarda di-
rençli hipertansiyonun yayg>nlaflt>¤> ve farkl> çal>flma
Farkl> gruplardan 3­4 ya da daha fazla antihi-
pertansif ilaç kullan>lmas>na ra¤men kan bas>nc>-
n>n önerilen de¤erlerin (140/90 mm Hg) üzerin-
de olmas>.
En s>k rastlanan nedenleri; yetersiz ilaç tedavisi,
tedaviye uyumsuzluk, diyet k>s>tlamas> yap>lma-
mas> ve yaflam tarz> de¤iflikliklerine uyulmamas>
oluflturmaktad>r.
Obezite, uyku apnesi, diyabet, kronik böbrek
yetmezli¤i, ileri yafl, yüksek oranda diyette tuz
al>m> ve siyah >rk ile iliflki göstermektedir.
TANI
394
Dirençli Hipertansiyon
44
Luis M. Ruilope, MD ve Julian Segura, MD
Çeviri: Dr. Yasemin Erten, Dr. Serpil Müge De¤er