celi, düz, noninvaziv bir ÜK'dur. Evre Ta ile ayn> biçim- de ürotelyuma s>n>rl> olsa da, er atipi karakteristi¤i ile düzensiz histoloji görülecek; sel- lüler kohezyonun kayb>na ba¤l> mukozan>n k>smi veya tam erozyonu yorumu zorlaflt>r>r. Displazi veya atipi ola- rak okunan bir patoloji raporu kar>fl>kl>¤a neden olabilir. Birçok patolog bu vakalar>n >l>ml> örneklerinin benign ol- du¤unu düflünür. Öteyandan ¤u kabul edilir (Epstein ve ark., 1998). Yine, ürolog ve pa- tolog aras>ndaki tam bir iletiflim yanl>fl yorumlar> minima- lize edebilir. vazyonu gelifltirecektir (Althausen ve ark., 1976). Sis- tektomi ile tedavi edilen, yaln>zca CIS bulundurdu¤u dü- flünülen hastalar>n %20'ye kadar>nda son patolojide in- vazyon bulunmufltur (Farrow ve ark., 1976). Yeni bir se- ride T1 farzedilen tümörler için yap>lan sistektomilerdeki CIS varl>¤>, CIS olmayanlardaki %6 oran> ile k>yasland>¤>n- da, %55'inde evre yükselmesine neden olmufltur (Masood ve ark., 2004). Rodriguez ve ark., 2000). Multisentrisite, CIS'in bir di¤er kayg> verici özelli¤idir (Koch ve Smith, 1996). kötü prognoz ile iliflkilidir ancak literatürde bu bulgu üze- rinde konsensus yoktur (Smith ve ark., 1999; Sylvester ve ark., 2005). porlarda özellikle muskularis mukozay> kapsayan la- mina propria'ya derin penetrasyon, rekürrens ve prog- resyon riskini art>rmaktad>r. Lenfovasküler invazyon da riski art>rmaktad>r (Lotan ve ark., 2005). Hidronef- roz genellikle kas invazyonunu iflaret eder. oranda düflük evrelenme potansiyeli vard>r. Hastalara sis- tektomi uyguland>¤>nda, birçok tümör, transüretral rezek- siyon (TUR) spesmeninin belirtti¤inden daha derin bulun- mufltur. mayan hastal>klar> oldu¤una inanan hastalar>n üçte birinin asl>nda kasa invaze hastal>klar>n>n oldu¤unu bildirmifltir. Bu hastalar>n %8'inde önceden metastaz mevcuttur (Freeman ve ark., 1995). Stein'>n sonraki der- lemesinde %34-62 oran>nda düflük evreleme hatalar> bil- dirilmifltir (Stein, 2001) ve Mayo Klinik'ten bir çal>flma in- travezikal tedavinin yayg>n kullan>m>ndan önce sistekto- mi uygulanan T1 hastalar>n %78'inin kas invazyonu ol- du¤unu, %62'sinin ise ekstravezikal hastal>¤> oldu¤unu göstermifltir. Geçmifl dönemde düflük evreleme riskini ad- res gösteren çal>flmalar Tablo 81-2'de gösterilmektedir. de, bu veriler, tüm bu lezyonlar> tarif eden yüzeyel terimi- nin yan>lt>c> oldu¤ununun kan>tlar>n> sunmaktad>r. ca, yeri, say>s> ve tümörlerin yap>s> kaydedilir; üreteral ori- fisler ve mesane boynu/prostatik üretra gibi alanlar>n tu- tulumunun ekstravezikal yay>l>m> yans>tt>¤> düflünülmek- tedir. Üriner sitoloji, yüksek dereceli hastal>k olas>l>¤>n> belirlemek için bafllang>çta zorunludur. Daha sonra belir- tildi¤i gibi pozitif sitoloji, TUR s>ras>nda randomize mesa- ne biyopsilerini cesaretlendirecektir. releri etkileyebilen ÜK'nin "farkl> alan" do¤as>na ba¤l> ekstravezikal ürotelyumu de¤erlendirmek için yap>l>r. tal>k riski nedeniyle soliter veya s>n>rl> düflük dereceli Ta lezyonlar görüntüleme gerektirmezler (Goessl ve ark., 1997). tedavisidir ve (1) görünen tüm tümörleri ç>karmak ve (2) evre ve dereceyi belirlemek üzere patolojik incele- me için spesmen sa¤lamak üzere gerçeklefltirilir. Tü- mör küçük ve noninvaziv de¤ilse, anestezi alt>nda, ha- z>rl>k öncesi bimanuel muayene yap>lmal> ve rezeksi- yon sonras> tekrarlanmal>d>r. Fiksasyon veya rezeksiyon sonras> palpab>l bir kitlenin devaml>l>¤> lokal ileri hastal>- ¤> düflündürür. Rezeksiyon sonras> abdominal fliflkinlik veya dolgunluk intraperitoneal rüptürü iflaret eder. ler tamamen farkl> hastal>klar olarak kabul edilebilir. flük malign potansiyelli papiller ürotelyal neoplazmlar (PUNLMP) olarak adland>r>l>r. Sistektomi Durumunda Düflük Evreleme Riski Dutta ve ark., 2001 Bianco ve ark., 2004 Bayraktar ve ark., 2004 Vanderbilt Üniversitesi Wayne State Üniversitesi Vak>f Gureba Hastanesi Aksaray- Fundacion Puigvert, EVRELEME R 40 27 50 |