gruplar> oluflturmaktad>r, l>l>klar>na göre seminoma ve seminom d>fl> (SDGHT) olarak s>n>fland>r>l>rlar. GHT göreceli olarak nadir gö- rülen maligniteler olup, birleflik devletlerde erkeklerde- ki kanserlerin %1-2'sini olufltururlar, insidans> yaklafl>k 100 binde 5 olgudur. Yaklafl>k olarak, GHT'nin %90'> tes- tis, %2-5'i ekstragonadal (Retroperiton ve mediasten en s>k bölgelerdir) kökenlidir. Sisplatin bazl> kemoterapi ve cerrahideki geliflmeler ile GHT kür edilebilir tümör modeli ve multidisipliner kanser tedavisi için bir model haline gel- mifltir (Einhorn, 1981). Sisplatin tedavisinden önce ileri evre GHT olgular>nda kür oranlar> %5-10 idi. Günümüzde metastatik GHT'li olgular için uzun dönem sa¤ kal>m oran> ise %80-90'd>r. Olgulardaki baflar>l> kür ile birlikte (ileri evre hastal>k için de dahil) tedavideki önemli bir amaç, kür sa¤lamada azalma olmadan, tedavi ile iliflkili toksisiteyi azaltmakt>r. GHT ba¤l> mortalite, platin kemoterapisine di- renç ve tedavinin erken dönemindeki rezidüel hastal>¤>n tamamen eradike edilememesine ba¤l>d>r. sistem ve rete testisin tümörleri ve adneksial tümörlerden oluflur. Testis tümörlerinin s>n>fland>r>lmas> Tablo 31-1'de verilmifltir. hasta, testis tümörü tan>s> alm>fl olup, bunlar>n 380 tane- sinin bu hastal>ktan öldü¤ü tahmin edilmektedir (Jemnal ve ark., 2010). de en çok görülen kanserdir ve 15 ile 19 yafl aral>¤>n- daki erkek hastalar içinde lösemiden sonra 2. en s>k kanserdir (Horner ve ark., 2009). Testis tümörleri 3 dö- nemde pik yapmaktad>r: s>ras>yla infant, 30-34 yafl aral>- ¤>nda ve yaklafl>k 60'l> yafllarda. ma, GHT'den daha az s>kl>kla görülmektedir, fakat 50 yafl üstü testis tümörlü erkekler hesapland>¤>nda ço- ¤unlu¤u oluflturdu¤u ve genellikle efl zamanl> bilateral flekilde karfl>m>za ç>kt>¤> izlenmektedir. dans> Afrika kökenli Amerikal>lar>n insidans>ndan 5 kat, Asyal>lar>n insidans>ndan 4 kat ve Purdue ve ark., 2005). Amerika Birleflik Devletleri'nde 1975'te 15-49 yafl aral>¤>ndaki erkeklerde, yafla göre ayarlanm>fl insidans oran> 100000'de 2.9 iken, 2004'te 100000'de 5.1'e yükselmifltir (Holmes ve ark., 2008). Bu zaman periyodundaki insidans oranlar>ndaki art>fl, semi- nomda SDGHT'den özellikle daha fazlad>r (McGlynn ve ark., 2005, Powles ve ark., 2005). l>k ve erken tan>ya ba¤l>d>r. Amerika Birleflik Devletle- ri'nde beyaz >rkta 1973 ile 2001 y>llar> aras>nda lokalize evredeki tümör teflhisindeki oran %55'ten %73'e yüksel- mifltir. Bu zaman diliminde Afrika kökenli Amerikal>larda bu evredeki da¤>l>m stabil kalm>flt>r (McGlynn ve ark., 2005). Sadece %10 ila %30 erkek uzak metastatik hasta- l>kla baflvurur. Birleflik Krall>k'ta zaman içinde evre da¤>- l>m>ndaki de¤iflimler, lokalize seminomda art>fl ve metas- tatik NSGHT'de azalmayla s>n>rl> kal>rken; lokalize NSGHT oranlar> ve metastatik seminom oranlar> ço¤unlukla de¤ifl- memifltir (McGlynn ve ark., 2005). rin yaklafl>k olarak %50'sini oluflturur (Powles ve ark., 2005). Böylece 1970 ve 1980'lerdeki tan>larla karfl>laflt>r- d>¤>m>zda, güncel testis germ hücreli tümörlerinin daha olumlu prognostik özelliklere sahip oldu¤unu görürüz. Kriptoorflidizm, testis kanseri aile öyküsü, özgeçmiflinde testis kanseri, intratubuler germ hücre neoplazisi (ITGHN). Ayr>ca infertil erkekler de yüksek testis kanseri insidans>na sahiptir. sinine ba¤l> olabilece¤ini raporlam>fl, diyet ve/veya di- ¤er çevresel faktörlerin GHT karsinogenezisinde büyük rol oynayabilece¤ini ima etmifltir. (Liu ve ark., 1999; Huyghe ve ark., 2003; McGlynn ve ark., 2003; Richiardi ve ark., 2004; Bray ve ark., 2006; Verhoeven ve ark., 2008). |