hacm>, hücre ço¤almas> ve hücre ölümü aras>ndaki denge- ye ba¤l>d>r (Isaacs ve Coffey, 1987). Bir organ sadece hüc- re ço¤almas>ndaki art>flla de¤il, hücre ölümündeki azalma ile de büyüyebilir. salar da, insan prostat>nda hücre ço¤almas>ndaki rolle- ri flüphelidir, çünkü aktif hücre ço¤almas>n>n belirli bir kan>t> yoktur. Her ne kadar, BPH n>n erken dönemlerinde muhtemelen h>zl> bir hücre ço¤almas> mümkün ise de, has- tal>k olufltuktan sonra hücre kopyalanmas> eflit veya azal- m>fl h>zda devam eder. Antiapopitotik yolaklara ait genle- rin (BCL2) ekspresyonunda art>fl bu hipotezi desteklemek- tedir (Kryprianou ve ark., 1996; Colombel ve ark., 1998). Androjenlar sadece normal hücre ço¤almas> ve prostat- taki farkl>laflma için gerekmezler, ayn> zamanda aktif olarak hücre ölümünü de inhibe ederler (Isaacs, 1984). Köpekte, deneysel BPH estradiolle kombine edilen andro- jenlerle oluflturulabilir (Walsh ve Wilson, 1976; DeKlerk ve ark., 1979; Berry ve ark., 1986a; Juniewicz ve ark., 1994). Gland büyüklü¤ünde önemli bir art>fl olmas>na ra¤men, te- davi edilmemifl kontrol grubu ile karfl>laflt>r>ld>¤>nda DNA sentez oran>nda gerçek bir azalma vard>r (Barrack ve Berry, 1987), bu da androjenler ve estrojenlerin her ikisi- nin de hücre ölüm h>z>n> inhibe etti¤ini göstermektedir. Nöral sinyal yollar>n>n , özellikle mada rolleri de olabilir (Anglin ve ark., 2002). duktuslardan epitelyal tomurcuklanma olmas> ve mezen- kimal nodüllerin görünmesi sürecin erken evrelerini sim- geler, fakat belirlenmifl hastal>¤> olanlar>n doku fenotipi çok de¤iflebilir. kök hücreleri nadiren bölünür, fakat bölündükleri zaman DNA sentezine gitme ve proliferasyon yetene¤i olan ikin- ci tip geçici ço¤alan hücre tipinde art>fl yaparlar, böylece prostattaki hücre say>s> korunmufl olur. Ço¤alan hücreler ramlanm>fl hücre ölümünden önce s>n>rl> bir yaflam süre- leri gösterirler. do¤ru ilerleme azal>r, toplam hücre ölüm oran> düfler. Bu hipotezin indirekt kan>t>, epitelyal hücre farkl>laflmas>- n>n bir parametresi olan sekresyonun yafl ile azald>¤>, bu- nun ise sekretuar aktivite yetene¤i olan farkl>laflm>fl hüc- re say>s>nda düflme olabilece¤ini göstermesidir (Isaacs ve Coffey, 1987). Hücresel yafll>l>k iflareti (yafll>l>kla iliflkili hücrelerin yüksek oranda oldu¤unu, prostat büyümesinin gelifliminde bu hücrelerin birikiminin rolü olabilece¤ini akla getirmifltir (Choi ve ark., 2000). Daha yak>n zamanl> çal>flmalar hücre yafllanmas>ndaki bozulman>n BPH etyo- lojisinde önemli rol oynayabilece¤i hipotezini destekle- mektedir (Castro ve ark., 2003). s>ras>nda da gösterebilirler (Naslund ve Coffey, 1986). Prostat boyutu glanddaki embryonik geliflim s>ras>nda be- lirlenebilen potensiyel kök hücrelerin say>s> ile anlafl>labi- lir. Hayvan modeli çal>flmalar> daha sonralar> hormon uyar>lar> ile oluflan prostatik büyümede önemli oldu¤unu düflündürür. Yetiflkinde prostatik dokular>n hormonal regülasyonu s>ras>nda seks steroid hormonlar> belirleyici etkilerini kompleks sinyal yolaklar> ile, direkt veya indirekt olarak gösterebilirler (Lee ve Peehl, 2004). BPH'n>n geliflimi için prostat geliflimi, puberta ve yafl- lanma s>ras>nda testiküler androjenlerin varl>¤> gerek- lidir (McConnell, 1995; Marcelli ve Cunningham, 1999). Puberta öncesi kastre edilen hastalarda veya androjen et- kisinin veya androjen oluflumunun bozuldu¤u çeflitli ge- netik hastal>¤> olan hastalarda BPH geliflmez. Yafllanma ile beraber periferal testosteron seviyelerinde azalma oldu¤u gerçe¤ine ra¤men, prostatik dihidrotestosteron (DHT) se- viyelerinin ve androjen reseptörleri (AR) nin yüksek sevi- yede kald>¤> iyi bilinir. Üstelik, androjenin çekilmesi, olufl- mufl BPH n>n da k>smen gerilemesine yol açar (Peters ve Walsh, 1987; Isaacs, 2008). lar> aras>nda net bir iliflki yoktur. Ortanca yafl>n 60.9 oldu- ¤u erkeklerde üriner semptom ve sa¤l>k durumlar>n>n arafl- t>r>ld>¤> "Olmsted County Çal>flmas>"nda yafl>n artmas> ile serum biyoyararlan>labilir testosteron seviyelerinde azal- ma, buna karfl>l>k estradiol 2004). Prostat hacm> biyoyararlan>labilir testosteron ile ne- gatif korelasyon, estradiol fla göre ayarlanma sonras> çok daha az belirgin hale gel- mifltir. Büyük bir BPH t>bbi tedavi çal>flmas>ndan al>nan te- mel veriler serum testosteron, serum prostat-spesifik anti- jen (PSA) ve prostat hacm> aras>nda bir iliflki olmad>¤>n> göstermifltir (Marberger ve ark., 2006) (Tablo 91-1). redüktaz enzimi, testosteron hormonunu bu dokudaki bafll>ca androjen olan DHT na çevirir (fiekil 91-1) büyük tüm erkekler Büyüme Tikaniklik BPH sistem semptomlari /Sikinti k>fl obstrüksiyonu (BOO) aras>ndaki iliflkiyi gösteren diagram. Da- irelerin boyutu gerçek oranlar> temsil etmez ancak farkl> hastal>k tan>mlar> aras>ndaki k>smi iliflkiyi oldukça iyi flematize etmektedir (Roehrborn CG'dan. Pathology of benign prostatic hyperplasia J. Impot Res 2008;20[Suppl.3]:S118). |