background image
tiküler parankimin yak>n>nda bulunur ve 5 y>l içinde
%50 ve 7 y>l içinde %70 oran>nda GHT riski ile iliflki-
lendirilir
(Skakkebaek ve ark., 1982; Dieckmann ve
Skakkebaek 1999; Montironi 2002).
GHT'li hastalar>n
karfl> etkilenmemifl testislerinde, %5 ile %9 aras>nda
ITGHN olmas>na ra¤men, karfl> testisteki ITGHN insi-
dans>, atrofik testisli ve kriptoorflidik erkeklerde
%36'a yükselmektedir
(Dieckmann ve Loy, 1996; Dieck-
mann ve Skakkebaek 1999). Gen ekspresyon profili ana-
lizleri, ITGHN'nin do¤umdan önce duraksam>fl bir gono-
sitten geliflti¤ini gösterir (Hussain ve ark., 2008; Sonne ve
ark., 2009). GHT öyküsü olan erkeklerde, karfl> testiste ul-
trasonda mikrolitiazis bulunmas>, ITGHN riskini art>r>r
(Karellas ve ark., 2007).
Genel popülasyonda mikroliti-
azisin önemi belirli olmamakla birlikte; 1500 askeri gö-
nüllünün yer ald>¤> çal>flmada mikrolitiazisin prevalans>
%5.6 bulunmufltur, mikrolitiazisi olanlar>n %2'sinden
az>nda, takip eden 5 y>l içinde kanser geliflmifltir (Decas-
tro ve ark., 2008).
Patogenez ve Biyoloji
GHT'ün karsinogenezisi iyi anlafl>lmam>flt>r. Daha önce
belirtildi¤i gibi, testiküler GHT'ler, primordial germ hücre
veya gonositlerin, prespermatogonyaya farkl>laflmas>n>n
baflar>lamamas> sonucu ortaya ç>kan prekürsör bir lezyon
olan ITGHN'lerden geliflir (Rajpert-de Meyts ve Hoei-Han-
sen,2007; Hussain ve ark., 2008). Yükselen testosteron
ile stimüle edece¤i puberte evresine kadar, bu hücrelerin
inaktif kald>¤> düflünülür.
20. yüzy>l>n ilk yar>s>nda bafllayan testis kanseri insi-
dans>ndaki art>fla, erkek üreme hastal>klar> olan hipospa-
dias, kriptoorflidizm ve subfertilite insidanlar>ndaki art>fl
efllik etmektedir (Rajpert-de Meyts ve Hoei-Hansen,2007;
Sonne ve ark., 2008). Bu bulgular, testis kanseri ve di¤er
bozukluklar>n testiküler disgenezis sendromundan mey-
dana geldi¤ini ve çevresel ve/veya yaflam tarz> faktörleri
ile birlikte genetik hassasiyetin bunda rol oynad>¤> hipo-
tezini do¤urmufltur. Özel çevresel ve yaflam tarz> faktörle-
ri tan>mlanmam>flt>r. Prenatal artm>fl östrojene maruz kal-
ma hipotezi, risk faktörü olarak ortaya at>lmakla birlikte
tart>flmal> bir konudur (Martin ve ark., 2008). Androjen
aktivitesindeki azalman>n, kriptoorflidizm, hipospadias ve
bozulmufl spermatogenezi içeren testiküler disgenezis
sendromunun kapsam>yla sonuçlanabilece¤ine dair güçlü
kan>t bulunmaktad>r, ancak azalm>fl androjen sinyaliyle
GHT veya ITGHN aras>nda direkt ba¤ varsay>msal kal>r
(Sonne ve ark., 2008; Hu ve ark., 2009).
Testis kanserine katk>da bulunan çevresel ve yaflam tar-
z> faktörlerine ait kan>tlar, kanserin insidans>ndaki h>zl> ar-
t>fl> ve ikinci kuflak göçmenlerde, do¤duklar> ülkedekine
benzer riskin ortaya ç>kmas>n> içermektedir. Buna ek ola-
rak, testis kanseri olan çocuklar>n annelerinin kan>nda (fa-
kat testiküler kanserli hastalar>n kendileri de¤il) di¤er an-
nelere k>yasla baz> organik kirleticilerin yüksek düzeylerde
oldu¤u tespit edilmifltir (Sonne ve ark., 2008). Genetik fak-
törler için kan>t olarak, baz> ailelerde testis kanserinin kü-
melenmesi, siyah ve beyaz Amerikal>larda testis kanseri
oran>nda afl>r> fark olmas> ve vaka-kontrol çal>flmalar>nda
kromozomal 5, 6 ve 12'deki duyarl> lokuslar>n bulmas>yla
iliflkilendirilir (Mai ve ark., 2009). Buna ek olarak, gen kod-
lama c-KIT ligand> dahil olmak üzere, özel polimorfizmleri-
nin oldu¤u belirli genler testis kanseri riskinde art>flla iliflki-
li bulunmufltur (Blomberg Jensen ve ark., 2008 ve Kanetsky
ve ark., 2009). Gonositler hayatta kalmak için c-KIT ligan-
da ba¤l>d>r ve bu protein geni 12. kromozomun k>sa kolun-
da yer almaktad>r.
GHT'lerin yaklafl>k %70'inde izokro-
mozom 12p fleklinde 12. kromozomunda fazladan bir
kopyas> bulunur (i[12p]) (Bosl ve ark., 1989). Böylece
mutasyon ya da bu genin polimorfizmleri ve GHT aras>nda-
ki ba¤lant>da biyolojik bir olas>l>k olur.
GHT'lerin en çarp>c> özelliklerinden biri, yayg>n metas-
tatik hastal>¤> olan hastalar>n büyük ço¤unlu¤unda kürü
mümkün k>lan sisplatin bazl> kemoterapiye olan hassasi-
yetidir. Kemoterapiye olan bu akut hassasiyetin spesifik
biyolojik temeli tam olarak anlafl>lamam>flt>r ancak DNA
hasar>na yan>t olarak apoptoza neden olan düflük bir efli-
¤in GHT'ler ve embriyonal kök hücreler ve gonositler ara-
s>ndaki yak>n iliflkiden türedi¤i düflünülmektedir (Mayer
ve ark., 2003; Schmelz ve ark., 2010). GHT'lerde, yabani
sufl TP53'ün (hücre döngüsünün bloke olmas> ve apoptoz-
da rol oynar) proteininin yüksek intrensek seviyeleri mev-
cuttur, GHT'lerde TP53 mutasyonlar> nadirdir, henüz ke-
mosensitif ve kemorezistan germ hücreli tümörlerin karfl>-
laflt>r>l>rken TP53 durumunda sürekli farkl>l>k bulunma-
m>flt>r (Burger ve ark., 1998; Houlsworth ve ark., 1998).
Benzer flekilde, antiapoptotik protein BCL2'nin ekspresyo-
nu germ hücreli tümörlerde düflüktür ama BCL2 düzeyleri
kemosensitif ve kemorezistan hücrelerini ayr>t etmez (Ma-
yer ve ark., 2003). Gen ekspresyon analizinde, apoptozu
kolaylaflt>ran FASLG, TNFSF10, ve BAX'>n içinde oldu¤u
birçok gende bir up regülasyon bulunurken, BCL2 down
regüle bulunmufltur (Schmelz ve ark., 2010). GHT'ler için-
de G1/S-faz>n> kontrol eden genlerin ekspresyon paternle-
rinin apoptozun indüksiyonunu desteklendi¤i görülmek-
tedir (Schmelz ve ark., 2010). Buna ek olarak GHT'ler,
sisplatini hücre d>fl>na tafl>yan tafl>y>c>lardan yoksundur ve
sisplatin ba¤l> DNA hasar>n> onarma yetene¤i azalm>flt>r
(Mayer ve ark., 2003). Bununla birlikte, GHT'lerin küçük
bir k>sm> kemoterapiye dirençlidir her ne kadar, DNA
uyumsuzlu¤u onarmada eksiklik, mikrosatellit instabilite
ve BRAF mutasyonlar> tedavi baflar>s>zl>¤> ile iliflkilendiril-
mifl ise de bu direncin temeli, belirsiz kalmaktad>r (Honec-
ker ve ark., 2009).
GHT'lerin %10'dan fazlas> extragonadaldir ve orta
hat anatomik yap>lardan geliflir. Ekstragonadal GHT'le-
rin patogenezi ile ilgili iki ana rakip teori vard>r. hücrelerinin genital yolakta yanl>fl göç etmesi ve ekstrago-
nadal ortamda sa¤ kalabilmesi hipotezidir. tisten ekstragonadal yerlere, bir tersine göçten bahseder
(Chaganti ve Houldsworth 2000).
Primer mediastinal NSGHT'ler testis veya retroperi-
ton menfleili olanlardan birkaç bak>mdan ayr>l>rlar.
Öncelikle, kemoterapiye daha az duyarl>d>r ve 5-y>ll>k ge-
nel sa¤kal>m>n %45 olmas> ile prognoz kötüdür (Bokeme-
yer ve ark., 2002b). Mediastinal SDGHT'lerin yolk sak tü-
mörü bileflenleri içerme ihtimalleri daha fazlad>r ve dolay>-
s>yla serum
-fetoprotein (AFP) yükselmesi ile iliflkilidir-
ler (Kesler ve ark., 2008). Eriflkin GHT'lerde oldu¤u gibi
12. kromozomun k>sa kolundaki fazladan kopya tafl>yan
hematolojik malignitelerle ve Kleinfelter sendromu iliflkili-
dir (Bokemeyer ve ark., 2002; McKenney ve ark., 2007).
Buna karfl>n, mediastinal seminomlar testiküler semi-
noma benzer bir prognoz tafl>r. Primer retroperitoneal
GHT'ler biyolojik olarak testis GHT'lerinden ay>rt edi-
lemezler ve ayn> prognozu tafl>r.
Histolojik S>n>flama
GHT'nin histolojik s>n>fland>rmas> Tablo 31-2 özetlenmifl-
tir (Sobin ve Wittekind, 2002).
GHT'ler genel olarak se-
minom ve SDGHT olarak s>n>fland>r>l>r ve her birinin
göreceli da¤>l>m> s>ras>yla,%52 ile %56 ve %44 ile %48
aras>ndad>r
(McGllyn ve ark., 2005; Powles ve ark.,
2005).
SDGHT'lere embriyonel karsinom (EK), yolk sak
tümörü, teratom, koryokarsinom alt tipleri, tek bafl>na
839
BÖLÜM 31
l
Testis Tümörleri