iyot içeri¤i, ço¤unlu¤u tiroid bezinde bulunmak üzere 0,01 g'dir ve ortalama günlük iyot döngüsü sadece 0,0001 g'dir. Renal BT görüntüleme için yayg>n olarak kullan>lan mas>na neden olmaktad>r ve bu insan vücudunda günlük döngünün yaklafl>k 400,000 kat> demektir, ancak bu doz herhangi bir toksisite veya kal>c> etkilere nadiren neden olur (Morris, 1993). kategoride ele al>nabilir: idiosenkratik anafilaktoid (aksiyonlar ve nonidiosenkratik (N<) reaksiyonlar. siyonlar çok endifle vericidirler, çünkü potansiyel olarak ölümcüldürler ve herhangi bir öngörülebilir veya predispo- zan faktör olmaks>z>n oluflabilirler. n yak- lafl>k %85'i dan hemen sonra ortaya ç>kar ve önceden kontrast madde nedeniyle < bozuklu¤u olan veya kardiyak fonksiyonu azalm>fl ve nülmektedir. n>n kontrast maddelere kar- fl> IgE antikoru ile olan gerçek bir immunolojik reaksiyo- nun sonucunda olufltu¤u gösterilememifltir (Dawson, 1999). nda en az dört mekanizma rol oy- nuyor olabilir: (1) histamin gibi vazoaktif maddelerin sa- l>n>m>; (2) kompleman, kinin, koagülasyon ve fibrinolitik sistemler gibi fizyolojik kaskadlar>n aktivasyonu; (3) uza- m>fl vagal stimülasyona neden olabilen kolinesteraz gibi enzimlerin inhibisyonu; ve (4) hastan>n kendi anksiyete durumu ve ifllemlerden korkusu. ¤>ml> de¤ildir. yondan hemen sonra görülebilece¤i gibi; bafllang>çta hiç- bir problem olmamas>na ra¤men kontrast madde enjeksi- yonun tamamlanmas>ndan sonra izlenen fliddetli reaksi- yonlar rapor edilmifltir (Nelson ve ark., 1988; Thomsen ve ark., 1999; ACR, 2008). konsantrasyonu düflük oldu¤u için sadece altta yatan bir iyot eksikli¤i olan hastalar kontrastl> görüntüleme s>ras>n- da iyot al>m art>fl> için risk alt>ndad>r. Endemik guatr> olan hastalarda toksikoz geliflebilir. lafl>k 5 kat daha fazla osmolaliteye sahiptir. Hiperosmolar ajanlar eritrosit hasar>, endotelyal hasar, vazodilatasyon, hipervolemi, kan-beyin bariyerinin bozulmas> ve kardiyak depresyon ile iliflkilidir. yonlar kardiyak, vaskuler, nörolojik ve renal toksisiteyi içermektedir. Düflük osmotik kontrast madde (DOKM) fiz- yolojik osmolaliteye göre ayn> veya biraz daha yüksek bir osmolaliteye sahiptir ve daha az < ¤>nda YOKM'de (%12) daha s>k görülür (Katayama ve faktörlerdir. < alerji öyküsü, a¤>r kalp hastal>¤>, renal yetmezlik, dehid- ratasyon, orak hücreli anemi, anksiyete, hipertiroidizm ve adrenal feokrositoma varl>¤>d>r. ürtiker, bafl a¤r>s> ve hatta kusma olmas> yayg>nd>r. Bu re- aksiyonlar genellikle hafif düzeydedir ve ek tedaviye ge- rek yoktur. Venöz spazm veya kontrast maddenin ven d>- fl>na infiltrasyonu kol a¤r>s>na sebep olabilir. Bir ile 2 mg/kg aras>nda, en çok 50 mg'a kadar PO/IM/IV difenhid- ramin (Benadryl) gibi bir H1 reseptör blokeri bu hasta po- pulasyonunda yararl> olabilir. ciddi minor reaksiyonlar hastalar>n %0.5 ile %2'sinde orta- ya ç>kar. Bunlar genellikle geçicidir ve tedavi gerektirmez. Gerekti¤inde, 4-10 mg klorfenamin oral, iv veya im; ank- siyete için 5 mg diazepam; 100-500 mg hidrokortizon im veya iv; veya bronkospazm için iki veya üç puf haire], albuterol [Proventil veya Ventolin] gibi bronfliyal dilatatörler) uygulanabilir, gerekti¤inde tekrarlanabilir. ajanlar için yaklafl>k 1/1000 kullan>mda ve düflük osmo- lar kontrast ajanlar için çok daha az oranda ortaya ç>kar, ajanlar>n her iki türünde de 1/170,000 mortalite oran>na sahiptir (Spring ve ark., 1997). fiiddetli reaksiyonlar nö- bet, larengeal spazm, bronkospazm, pulmoner ödem, kar- diyak aritmi, respiratuar kollaps veya kardiyak arresti içermektedir (Katayama ve ark., 1990). Tedavi arabas>na h>zl> eriflim ve e¤itilmifl personel bir görüntüleme merke- zinin önemli komponentleridir. Gerekti¤inde, kardiyopul- moner resusitasyon hemen bafllat>l>r. fliddetli hayat> tehdit edici reaksiyon tedavisi için birçok farkl> ilaç kullan>lm>flt>r. Ancak, epinefrinin h>zla uygulan- mas> fliddetli kontrast reaksiyonlar> için tercih edilen teda- vi yöntemidir. Güncel k>lavuzlarda birinci basamak tedavi olarak, vücut a¤>rl>¤>na göre 0.01 mg/kg, maksimum 0,5 mg 1:1000 konsantrasyonda epinefrinin lateral uylu¤a süratle im enjeksiyonu önerilmektedir. Subkutan enjeksi- yon çok daha az etkilidir. rekir (ACR, 2008; Lightfoot ve ark., 2009). cihazlar> ile monitorize edilmeyen güçlü enjeksiyonlarda görülebilir. Yüksek hacimli dromuna yol açabilir. En a¤>r sonuçlar hemen ortaya ç>k- mayabilir. Sonuç olarak baz> yüksek hacimli ekstravazas- yon vakalar>nda hastaneye yat>fl veya yak>n takip gerekli olabilir. kald>racak bir premedikasyon stratejisi bulunmamaktad>r. Literatürde önerilen rejimler kortikosteroidler, antihista- |