furkasyonu gibi di¤er bölgelere k>yasla çok daha az s>kl>kla meydana gelir. Örne- ¤in, Teksas Kalp Enstitüsü'nde, innomi- nate arterin cerrahi tedavisi ekstrakrani- yal serebrovasküler okluzif hastal>klar için uygulanan tüm ameliyatlar>n %2'sini oluflturmaktad>r. görece nadirli¤i bunlar>n tabii hikayesi- nin kesin olmad>¤> anlam>na gelmekte- dir. aortik arkus dallar> için de uygulanmas> cazip olsa da, böyle bir politikay> destek- leyen az say>da veri mevcuttur. Üçüncü- sü, do¤rudan cerrahi reskonstrüksiyo- nun prognozu, genifl çapl> sonuçlar içere- cek flekilde sadece bir kaç cerrahi grup ta- raf>ndan bildirilmifltir. Aortik arkusun obs- trüktif hastal>klar>n>n do¤rudan rekons- trüksiyonuna dair üzerinde klinik kararla- r>n infla edilebilece¤i hiçbir prospektif ve- ya randomize çal>flma bulunmamaktad>r. Do¤rudan rekonstrüksiyonun ekstra ana- tomik veya endovasküler alternatiflere tercihen seçimi, her bir cerrah>n e¤itim- sel, deneyimsel ve teknik becerilerine ve önyarg>lar>na ba¤l> olarak büyük ölçüde subjektiftir. Dördüncüsü, aortik arkus dal- lar>n>n do¤rudan rekonstrüksiyonu tarih- sel olarak haddinden fazla mortalite ve morbiditeye efllik etmifl olup, bu da bir çok cerrah> ekstra anatomik alternatifleri seçmeye zorlam>flt>r. Anestetik teknikte ve perioperatif yönetimdeki geliflmelere ra¤men, aortik arkus dallar>n>n do¤rudan rekonstrüksiyonu halen kardiyopulmoner komplikasyonlar, inme ve greft infeksiyo- nu gibi ciddi risklerle iliflkilidir. Günü- müzde, ekstra anatomik bypass çok daha s>k olarak ve transtorasik yaklafl>mlara k>- yasla daha düflük perioperatif riskle ger- çeklefltirilmektedir. Beflincisi, aortik dalla- r>n lezyonlar>na yönelik perkütan teknik- lerin uygulanmas> do¤rudan cerrahi re- konstrüksiyon ihtiyac>n> önemli ölçüde azaltm>flt>r. Özetle, hastal>k sürecinin yay- g>n olmay>fl>, asemptomatik hastal>¤>n ta- bii öyküsünün kesin olmay>fl>, e¤itim f>r- satlar>n>n k>t oluflu ve günümüzde söz ko- nusu olan endovasküler heves dalgas> gibi faktörlerin hepsi aortik arkus dallar>n>n do¤rudan rekonstrüksiyonundaki azalma- ya katk>da bulunmufllard>r. Bu flartlara ra¤- men, aortik arkus dallar>n>n do¤rudan re- konstrüksiyonunun uygun oldu¤u hasta- lar mevcuttur. hastal>klar>n>n aç>k farkla en yayg>n nede- ni olup, ard>ndan Takayasu arteriti ve rad- yasyonla indüklenen arterit gelmektedir. Okluzif lezyonlar>n say>s> anevrizmal lez- yonlar>nkine göre 1'e 10 oran>nda üstün- dür. Aortik arkus dallar>n>n okluzif lezyon- daha genç bir yafl grubunda görülmekte olup ortalama yafl 50 ila 60 aras>d>r. Aortik arkus dallar>n>n do¤rudan rekonstrüksiyo- nuna dair bildirilmifl cerrahi seriler genel- likle kad>nlar aç>s>ndan alt ekstremite arteriyel hastal>k serilerinde beklenenden daha yüksek bir oran ihtiva eder. Koroner arter hastal>¤>, aortik dallar>n damar t>kay>- c> hastal>¤> olanlar>n %25 ila %65'inde mevcuttur. Bu bölüm öncelikli olarak ate- rosklerotik oklüzif hastal>klar>n tedavisin- de odaklanacak, uygun oldu¤u flekilde di- ¤er durumlara parantez aç>lacakt>r. rece nadirdir. Asemptomatik veya semp- tomatik olabilirler. Asemptomatik lez- yonlar genellikle üst ekstremite nab>zla- r>n>n veya kan bas>nçlar>n>n asimetrisine yönelik de¤erlendirme yap>l>rken yada iliflkisiz endikasyonlar için arkus aortog- rafisi yap>l>rken fark edilirler. Asempto- matik innominate arter oklüziv lezyonla- r>n>n do¤al seyri bilinmemektedir. n>n tedavisi tipik olarak, koroner bypass için sa¤ internal mammarian arter kulla- n>m> ya da aksillofemoral bypass öncesi gibi innominate arteri ilgilendiren bir vasküler rekonstrüksiyon ihtiyac> söz ko- nusu oldu¤unda endike olmufltur. arter taraf>ndan sa¤lanan iki vasküler ya- tak olan sa¤ kol ve sa¤ hemisferdeki ye- tersiz kan ak>m>na ba¤l> olabilir. Tipik olarak, ateroembolizm ülsere, daha az stenotik lezyonlarla iliflkiliyken, hipoper- füzyon tipik olarak innominate arterde, s>kl>kla di¤er arkus damarlar>ndaki obs- trüktif lezyonlarla kombine haldeki yük- sek düzeyde stenotik veya oklüde olmufl lezyonlara ba¤l>d>r. veya global serebral hipoperfüzyona ba¤l> olabilir. Semptomlar nüks eden mikroateroembolizme iflaret eder flekil- de fokal ve tekrarlay>c> yada müphem, nonspesifik ve lateralize edilmesi zor ola- bilir. da serebral ateroembolilerin kesin kay- na¤>n>n belirlenmesi imkans>z olabilir. Sersemlik (dizziness) veya karars>zl>k his- si veya ortostatik güçsüzlük gibi müp- hem semptomlar innominate arter hasta- l>¤>ndan ziyade çok çeflitli metabolik, kardiyak ve nörolojik duruma ba¤l> ola- bilir. Nöroloji konsültasyonu karmafl>k semptomlar>n de¤erlendirilmesinde fay- dal> olabilir ve beynin ayr>nt>l> olarak gö- rüntülenmesi gerekli olabilir. larda de¤erlendirilmelidir. Kolda kan ak>- m>n>n yetersiz olmas>, çabuk yorulma, egzersizle a¤r>, parestezi veya so¤ukluk hissiyle ortaya ç>kabilir. Bacaklardaki eg- zersizle indüklenen a¤r>ya benzerli¤i ne- deniyle koldaki a¤r> s>kl>kla uygunsuz fle- kilde kol "kladikasyonu" olarak isimlen- dirilir. Bir innominate lezyonundan ate- roembolizm subungal splinter hemoraji- ler veya parmak uçlar>nda ülserasyona ilerleyebilen mavimsi diskolorasyonla or- taya ç>kabilir. obstrüktif lezyonlar, karotid bifurkasyon- daki lezyonlar>n sunumunu taklit ederler ancak daha nadir meydana gelirler. Ate- roskleroz, radyasyon hasar> ve dev hüc- reli arterit common karotis arterlerdeki en yayg>n patolojilerdir. Ateroemboliz- me ba¤l> ipsilateral fokal nörolojik semp- tomlar s>kl>kla dört S'le ifade edilir: Ko- nuflma (Speech), görme (Sight), Güç (Strength) veya Duyu (Sensation) bozuk- lu¤u. Serebral ateroembolik hadiseler, tam oklüzyona k>yasla yüksek dereceli common karotis stenozlar>n>n seyrinde daha s>k görülürler. Tam common karo- tis oklüzyonunun seyrinde bile, internal karotis arterin eksternal karotis kollate- rallerdeki ters ak>m yoluyla patent kala- bilece¤i ve ipsilateral serebral emboliye kaynak olabilece¤inin hat>rlanmas> önemlidir. Yak>n zamana ait bir common karotis oklüzyon vakas>nda sol internal karotis arterin patentli¤i karfl> taraftaki ti- roservikal trunkus'dan, inferior tiroid ar- tere, superior tiroid artere, karotis bifur- kasyona giden kollateraller taraf>ndan idame ettirilmiflti. E¤er oklüde olmufl bir common karotis arterin öte taraf>ndaki karotid bifurkasyonu patent ise, rekons- trüksiyon görece daha düz bir subklav- yen karotis bifurkasyon bypass ile bafla- r>labilir. Bu lokalizasyonda, dirseklenme- ye karfl> dirençli olmas> nedeniyle safen ven tercih edilir. E¤er common ve inter- nal karotis arterler oklüde ise, serebral revaskülarizasyon intrakraniyal internal karotid veya orta serebral arterlere bypass yap>lmas>n> gerektirebilir. England Journal of Medicine'de yay>n- lanan iki hasta üzerinde yap>lan bir tart>fl- KL |