background image
PH 2,5'un üzerinde tutulmal>, uykudan önce yemek al>m>
k>s>tlanmal>d>r (52). Disfajinin tedavisi içinse diyet modi-
fikasyonu flartt>r. Oral beslenmede, ince likidler farinkste
daha az kalsa da nörolojik bozuklu¤u olan hastalarda dü-
zenleme zordur. Likitler, kal>nlaflt>r>larak yutma refleksi
gecikmifl hastalarda kullan>labilir. Bu flekilde yutma uya-
r>lmadan önce dilin taban> üzerinden düflmesi daha az ola-
s>l>kt>r. Yiyecekler hastan>n klinik veya videofloroskopik
incelenmesine göre ayarlan>r. Püre çi¤neme zorlu¤u olan
veya dil fonksiyonu azalan hastalara verilir. Bu fonksiyon-
lar düzeldikçe yar>kat>, kat>, normal içerikli g>dalara geçi-
lir. G>dalara geçilirken aspirasyon riski nedeniyle mutlaka
hasta kontrol edilmelidir. Bu arada bakteri üremesini en-
gelleyecek flekilde, hastan>n a¤>z hijyenine çok dikkat edi-
lir. A¤>zda kuruluk mevcutsa, limon-gliserin gibi salg>la-
may> artt>racak maddeler kullan>lmal>d>r. Bu ifllem yemek-
ten veya tedaviden önce yap>lmal>d>r. Bu çal>flmalara ek
olarak, egzersiz ve fasilitasyon teknikleri ö¤retilir, adapte
edilmifl cihazlar kullan>l>r, konservatif tedaviye yan>t al>na-
m>yorsa cerrahi teknikler uygulan>r (53).
TBY'li hastalar>n, %27'sinde disfaji mevcut olup,
%81'inde yutma cevab> gecikmifltir veya yoktur, %50'sin-
de dil kontrolü azalm>flt>r, %14'ünde ise larengeal kapan>fl,
elevasyon, spazm vard>r. Bu hastalar>n bilincinin kötü ol-
mas>, emirleri takip edememesi de olaya eklendi¤i için
yüksek aspirasyon riski mevcuttur. Uzun süre nasogastrik
tüple beslemek gerekiyorsa, gastrostomi tüpü kullan>lmas>
gereklidir (54).
Kardiyovasküler Hastal>klar
Kardiyovasküler hastal>klar, rehabilitasyonu engelledikleri
gibi ayn> zamanda kiflinin fonksiyonlar>n> da bozarlar. Ben-
Shlomo (55), genel rehabilitasyon s>ras>nda hastalar>n>n
kardiyak durumunu, kan bas>nc>n> ölçerek ve egzersiz s>ra-
s>nda trendscriber kullanarak de¤erlendirdi¤i çal>flmas>nda,
hastalar>ndan %63'ünün kardiyak durumunun daha ileri
yöntemlerle araflt>r>lmas> veya t>bbi tedavisinin de¤ifltiril-
mesi gerekti¤ini, %38'inin de fizik tedavisinde de¤ifliklik
yapmak gerekti¤ini gözlemifltir. Siegler (56) ise, çal>flma-
s>nda 24 saatlik Holter kullan>m>n>n iskemiyi önceden ha-
ber vermede çok yararl> olmad>¤>n> ve yanl>fl (+) sonuç ver-
di¤ini gözlemifltir. Rehabilitasyon kliniklerinde tarama
yapmadan komplikasyon oran>, %10 iken, iyi testlerle bu
oran %15-20'dir. Bu nedenle iyi anamnez, fizik ve labara-
tuvar bak>n>n riskteki hastay> daha iyi ay>rabilece¤i düflü-
nülmektedir.
Nörolojik bozukluk sonucu de¤iflen kardiyovasküler
düzenleme mekanizmas> nedeniyle OY olgular>nda kardi-
yak aritmi, ortostatik hipotansiyon, fizik aktivitenin azal-
mas> sonucu kardiyak risk faktörleri artar. Kardiyovasküler
sistemin düzenlenmesi arteriyel bas>nç ve PH de¤ifliklikle-
rine duyarl>, baro ve kemoreseptörleri içeren bütünleyici ve
koordine bir sisteme ba¤l>d>r. Kardiyovasküler sistem hak-
k>ndaki bilgileri MSS'nin daha yüksek merkezlerine geçi-
rirler. Bu feedback bilgisine cevap olarak kardiyovasküler
fonksiyondaki de¤iflikliklere otonomik sistem arac>l>k eder.
Majör kraniyal parasempatik uyar>lar vagusla sa¤lan>r, bir
çok OY olgusunda bu sistem sa¤lam kal>r. Tüm sempatik ç>-
k>fllar T6'n>n alt>nda oldu¤u için bu seviyenin üstündeki ya-
ralanmalarda tüm preganglionik sempatik nöronlara desen-
dan uyar>c> ve inhibe edici girifl kaybolur. Sonuçta kardiyo-
vasküler sistem kontrolünde belirgin de¤ifliklik ortaya ç>kar.
OY'n>n ilk 14 gününde servikal ve komplet yaralanmada s>k
olmak üzere kardiyak aritmi ve hemodinamik anomali mey-
dana gelir. Bradikardi, hipoksi ile birlikte olur, bu risk uya-
r>lmas> nedeni pnömoni s>ras>nda daha fazlad>r. Trakeal te-
mizleme s>ras>nda vazovagal refleksi aktive eden trakeal re-
septörlerin uyar>lmas> bradikardi oluflturabilece¤i için, te-
mizlemeden önce atropin verilerek bradikardi önlenebilir,
e¤er devam ederse, kalp pili tak>l>r (57). Kardiyak anomali-
ler yaralanmadan sonraki 6 hafta içinde geriler (58).
Servikal ve üst torasik OY'n> takiben erken devrede or-
tostatik hipotansiyon görülür. Dikey pozisyona de¤iflme s>-
ras>nda, azalan kan bas>nc>na normalde duyarl> olan resep-
törler, refleks yolla sempatik aktiviteyi art>rarak taflikardi
ve vasokonstrüksiyon olufltururlar, buna karfl>n OY olgula-
r>nda sempatik aktivitenin kesilmesi, katekolamin seviye-
sindeki art>flta görece eksiklik ortostatik hipotansiyona ne-
den olur (59). Ortostatik hipotansiyonda hastada sersemlik,
bafl dönmesi, görme bozuklu¤u, senkop görülebilir. Dikey
pozisyona gelindi¤inde kan bas>nc>ndaki azalma devam et-
mesine ra¤men, belirtilerin derece derece bozulmas>, ortos-
tatik hipotansiyonda sistemik kan bas>nc>n>n predominant
faktör olmad>¤>n> gösterir. Kan ak>m>n>n beyinin otoregü-
lasyonuyla düzenlenmesinin ortostatik hipotansiyona al>fl-
mada önemli yard>mc> oldu¤u gösterilmifltir (60). Tedavi,
periferik direnci veya dolaflan kan hacmini art>r>larak yap>-
l>r. Ortostatik hipotansiyon için al>nmas> gereken önlemler
aras>nda, yatay pozisyondan dikey pozisyona derece derece
art>rarak gelmek, alt ekstremiteye kompresyon çorab> ve
kar>na kompresyon ba¤lay>c>s> kullanmak, efedrin, ergota-
min, fludrokortizon gibi ilaçlar vermektir (61).
OY'dan sonra oluflan organ de¤iflikliklerine ba¤l> olarak
yüksek oranda hipertansiyon ve iskemik kalp hastal>¤> ra-
por edilmifltir (62). Yaralanmadan birkaç ay sonra hastalar-
da total kolesterol, LDL seviyeleri normal, HDL düflük ve
trigliserid yüksek olarak bulunmufltur. Bir çal>flmada koro-
KISIM 5
n
Özel Rehabilitasyon Alanlar>
1454