background image
temporomandibular eklemlerin aras>nda difllerin bulunma-
s> ("oklüzyon" veya `kapan>fl' kavram>: maksiler ve mandi-
bular difllerin a¤z>n kapanmas> ile birbiri ile olan temas>) ve
di¤er eklem yüzeylerinde bulunan hiyalin k>k>rda¤>n aksi-
ne TME yüzeyinde fibröz k>k>rdak bulunmas> da bu farkl>-
l>klardand>r. Fibröz k>k>rdak, hyalin k>k>rda¤a oranla daha
yüksek onar>m yetene¤ine sahiptir, eklem hareketi ve ok-
lüzyon ile meydana gelen afl>r> yüklenmeye karfl> daha di-
rençlidir ve yafllanma etkilerine daha az duyarl>d>r (6).
Temporomandibular bozukluk (TMB), difl kaynakl> ol-
mayan orofasiyal bölge a¤r>lar>n>n en önemli nedenidir (1).
Toplumdaki TMB s>kl>¤> kullan>lan tan> kriterleri ve me-
todolojideki farkl>l>klar nedeniyle çal>flmalarda de¤iflkenlik
göstermektedir. Toplumda TMB'ye ait en az bir klinik
bulgunun varl>¤> %40-75 olarak bildirilirken bunlar>n ara-
s>nda en az bir semptom varl>¤> olanlar>n s>kl>¤> %33 ola-
rak bildirilmektedir (7). Asemptomatik kiflilerin de yakla-
fl>k %50'sinde çenenin aç>lmas> s>ras>nda deviasyon ve
TME sesi bulunmaktad>r (8). Bu bulgular normal olarak
kabul edilir ve tedaviye gerek yoktur. Tedavi gerektiren
TMB s>kl>¤>n>n ise toplumun sadece %5'inden daha az ol-
du¤u tahmin edilmektedir (7). TMB'nin do¤al seyrinde
hastalar>n yaklafl>k %40'>nda semptomlar kendili¤inden
ortadan kaybolmaktad>r. Toplum içinde görülen temporo-
mandibular a¤r> s>kl>¤> kad>nlarda erkeklerden 2 kat daha
s>k görülmektedir ve tedavi gören TMB hastalar> aras>nda
ise kad>n oran> %80-90'a kadar ç>kabilmektedir (6, 8).
Adolesan dönem öncesi TMB s>kl>¤> kad>n ve erkekte eflit
ve oldukça nadir görülürken, üreme döneminde kad>nlarda
görülme s>kl>¤> oldukça artmaktad>r ve postmenopozal dö-
nemde s>kl>¤> tekrar düflmektedir (9). Menstruel siklus s>-
ras>nda temporomandibular a¤r>da de¤ifliklik olmas> cinsi-
yet farkl>l>¤>n>n üreme hormonlar>ndan kaynakland>¤> gö-
rüflünü desteklemektedir (10).
Etiyoloji ve patogenezin tam ayd>nlat>lamam>fl olmas>,
standart tan>sal ve tedavi yaklafl>mlar>n>n eksikli¤i hastala-
r>n bu rahats>zl>k ile yaflamay> ö¤renmelerine, fliddetli a¤r>
ve ciddi hareket k>s>tl>l>¤> durumunda da yaflam kalitele-
rinde azalma ve iflgücü kayb>na neden olabilmektedir (6).
Etiyoloji
TMB'de altta yatan patolojinin belli oldu¤u (tümör, k>r>k,
sistemik inflamatuvar hastal>k, geliflimsel anomali gibi)
spesifik grubun yan>nda kas iskelet sistemi kaynakl>
nonspesifik daha genifl bir grup da yer almaktad>r. Son 20-
30 y>ld>r literatürde TMB ile ilgili bilimsel yay>n say>s>n>n
giderek artmas>na ra¤men nonspesifik TMB'nin etiyolojisi
halen bilinmemektedir. Son y>llarda eklem biyomekani¤i,
nöromusküler fizyoloji, immunoloji, kas iskelet sistemi
hastal>klar> ve a¤r> mekanizmalar> ile ilgili geliflmeler ile
birlikte TMB etiyolojisine yönelik daha önce ileri sürülen
görüfllerde de de¤ifliklikler olmufltur.
Travma Teorisi:
Çi¤neme sisteminin de¤iflik bölgelerine
olabilecek mikro ve makrotravmalar>n patolojik süreci bafl-
latabilece¤i ve ifllev bozuklu¤una neden olabilece¤i bugün
de geçerlili¤ini koruyan en eski teorilerdendir (6, 7, 11).
Travma, eklem içinde oksidatif stres ve serbest radikallerin
oluflmas>na yol açan biyokimyasal de¤iflikliklere neden ola-
bilir. Bu de¤iflikliklerin tetikledi¤i inflamasyon ve dejene-
rasyon da TMB'nin ortaya ç>kmas>na neden olur (7). Afl>r>
mandibular hareket (esneme ve gülme s>ras>nda a¤z>n afl>r>
aç>lmas>, büyük bir objeyi >s>rma), ani bas>nç ya da darbe,
uzun süren difl, kulak burun bo¤az tedavisi, oklüzal düzelt-
me gibi makrotravmalar kas spazm>, kapsülit ve sprain ile
sonuçlanabilir. Oklüzyon bozuklu¤u, parafonksiyonel akti-
viteler (özellikle bruksizm) ve difl kayb>n>n neden oldu¤u
tekrarlayan mikrotravmalar>n eklem üzerindeki stresi sür-
dürerek iyileflmeyi engelledi¤i ileri sürülmektedir (12).
Parafonksiyonel aktiviteler, çi¤neme sisteminin normal
ifllevleri d>fl>nda yap>lan hareketlerini içerir. Difl s>kma, difl
g>c>rdatma, kalem >s>rma, pipo içme, parmak emme, yanak
>s>rma parafonksiyonel aktivitelere örnek olarak verilebilir.
Bruksizm, oklüzal difl yüzeyleri aras>nda oldukça kuvvetli
olan çi¤neme sisteminin bilinç d>fl> yap>lan ifllevsel olma-
yan hareket (difl s>kma, g>c>rdatma/ö¤ütme) al>flkanl>¤>d>r
(13). Etiyolojisi halen tart>flmal> olup multifaktöryel oldu-
¤u düflünülmektedir. Difllerde y>pranma, bafla¤r>s> ve çi¤-
neme kaslar>nda a¤r>ya neden olabilmektedir. Bruksizm,
daha çok gece uyku esnas>nda olmakla birlikte gün içinde
uyan>k iken de olabilmektedir. Bruksizmin eklem üzerine
binen yükü artt>rarak TMB'ye neden olabilece¤i ileri sürül-
mektedir. Fakat gece/uyku bruksizmi olan her bireyin tem-
poromandibular a¤r> yak>nmas> olmamaktad>r ve bruksiz-
mi olup asemptomatik olan kiflilerin oran> %50'e kadar ç>-
kabilmektedir (14). Bruksizmin baz> kiflilerde miyofasiyal
a¤r>ya yol açarken baz>lar>nda neden miyofasiyal a¤r>ya ne-
den olmad>¤> bilinmemektedir. Bruksizm ve TMB aras>n-
daki iliflkiyi kesin olarak ortaya koyan yeterli bilimsel ka-
n>t bulunmamaktad>r (13).
Osteoartrit Teorisi:
K>k>rdak y>k>m> ve eklem yüzeyle-
rindeki de¤iflikliklerin altta yatan neden oldu¤unu öne sü-
rer. Bu de¤ifliklikler sonras> kondil kayma hareketlerinin
azald>¤>n> ve takiben di¤er kas semptomlar> ve eklem içi
düzensizliklerin (internal derangement) ikincil olarak ge-
liflti¤ini ileri sürmektedir (11). Bu teori, TMB'nin baz> alt
s>n>flar> için geçerli olmakla birlikte TMB'nin tüm alt s>-
n>flar> için genellenemez.
KISIM 6
n
Bölgesel A¤r>lar
1956