grefti ne kadar kal>n olursa kontraksiyon da o oranda önle- nir. Ancak kontamine yaralarda deri greftinin tutma flans>- n> artt>rmak için daha ince greft kullan>lmas> zorunlulu¤u vard>r. 2- Uzun süreli atelleme: Özellikle ince greftlerle ör- tülen yaralar kontrakte olmaya e¤ilimlidir. Bu nedenle kontraksiyonun aktif faz>nda dokular gergin durumda tu- tulmal>d>r. 3- Egzersiz: Yara iyileflmesinin bafllang>c>nda kollajenin birikim evresinde skar dokusu büyük miktarda tip III kollajen içerir ki bu tip kollajenin manipüle edilme- si kolayd>r. S>k yap>lan egzersizler ekleme tam hareket ka- zand>r>r, eklemi gergin durumda tutar ve matriksin yeni- den yap>lanmas>na yard>mc> olur. 4- Bask>: Mekanizmas> tam olarak bilinmese de hipertrofik ve kal>n skarlara uygu- lanan bask>n>n da yeniden yap>lanmaya yard>mc> oldu¤u gösterilmifltir. Bu yöntemle skar kontraktürü geliflmesi ön- lenebilir. 5- Cerrahi planlama: Elektif insizyonlar>n yönü de skar kontraktürü geliflmesi aç>s>ndan önem tafl>r. Ekle- min katlant> hatt>na paralel yap>lan insizyonlarda skar kontraktürü olas>l>¤> daha azd>r. jik de¤iflimler bafllamaktad>r. Epidermal tabaka kal>nlafl>r ve bazal tabakada bulunan hücreler yara yüzeyine do¤ru ilerlerler. Keratinositler tüm yara yüzeyini kaplayana kadar bölünme gerçekleflmez. Daha sonra, yara kenarlar>na yak>n bölgedeki keratinositler taraf>ndan yeni hücreler oluflturu- lur. Yeni hücreler yass>lafl>r ve yara üzerine göç gerçekleflir. Keratinositlerin migrasyonuna tenasin, fibronektin ve la- minin gibi glikoproteinler zemin haz>rlar ve hücreler bu molekülerin oluflturduklar> yollar üzerinde kayarak göç ederler. Epitel tabakas>n>n oluflmas>yla birlikte fibroblast ve keratinositlerden salg>lanan laminin ve tip IV kollajen sayesinde bazal lamina oluflur. nunda en çok rol oynayan faktör epidermal büyüme faktö- rüdür (epidermal growth factor-EGF). Bunun yan>nda ba- zik FGF (basic FGF) ve keratinosit büyüme faktörü (kera- tinocyte growth factor-KGF) de epitel proliferasyonunu uyar>rlar. l>d>r. Klinik olarak, a¤ (mesh) greftlemesi defektif epider- mal yaraya sa¤l>kl> epitel adalar>n>n ekilmesi anlam>na ge- lir. Böylelikle reepitelizasyon ve yaran>n kapanmas> uyar>l- m>fl olur. Sadece epitelizasyon ile k>smi kal>nl>ktaki deri grefti donör alanlar>, birinci ve ikinci derece yan>k alanlar> iyileflebilir. Derin dermal yaralanmalarda epidermal bazal tabaka tamamen yok olsa bile, k>l folikülleri ve sebase bez- lerden epitelizasyon geliflebilir. Bu yap>lar bir nevi epitel telize edebilirler. Ancak, yeni oluflan deri, yeterli say>da k>l foliküllerinden, sebase bezlerden yoksundur ve infeksiyona çok duyarl>d>r. E¤er tam kat bir yara sadece epitelizasyon ile iyileflmeye b>rak>l>rsa, sonuç baflar>s>zl>k olur. Epitelde temel olarak su vard>r. Sadece epitel ile kapl> bir vücut böl- gesinin mekanik parçalanmaya direnci çok zay>ft>r (21,22). saat sonra geliflir. Ancak, hücre hareketi iki yüzey aras>nda, tek bir yüzeye göre, daha h>zl> geliflir. Bu nedenle, bir suni membran veya do¤al örtü epitelizasyona katk>da bulunur. Epitelizasyonun en iyi flekilde oluflmas> için nemli bir pan- suman ortam>na gereksinim duyulmaktad>r. dönem olarak tan>mlanabilir (fiekil 187.5). Klinik aç>dan, yara iyileflmesinin en önemli dönemidir, çünkü matriks sentezinin h>z>, kalitesi ve total miktar> oluflacak skar>n kuvvetini belirler. ESM oluflumu dinamik bir süreçtir ve yara iyileflmesi s>ras>nda sürekli olarak yeniden yap>land>r>- l>r. Bu dönemde, kollajen yap>s>ndaki çapraz ba¤lar>n olu- flumunu sa¤layan lizil oksidaz enziminin aktivitesi en üst noktadad>r (23). Çapraz ba¤lar>n oluflmas> kollajenin y>k>l- mas>n> önler ve yaran>n gerilmeye karfl> koyma gücü artar. nektin bulunur. Di¤er bir erken dönem proteini trombos- pondin-1'dir. Daha sonra, glikozaminoglikanlar, proteogli- yantasyonu. |