tikor örneklerinden biri romatoid artritte s>kl>kla gözlenen ama sa¤l>kl> bireylerde de saptanabilen romatoid faktör (RF)'dür (7, 8, 13). ta söz konusudur. Bu durum, MHC ba¤>ml> lenfosit reper- tuar>n>n oluflumu ve idamesine ve/veya çevresel faktörlerin `immün yan>t genleri' ile oluflturduklar> iliflkiye ba¤lan- maktad>r. Romatizmal hastal>klar>n genetik profiline dair literatürde yer alan say>s>z araflt>rma, ilgili hastal>klar>n be- lirli klasik anlamda bir genetik geçifl sergilemedi¤ini orta- ya koymaktad>r. Ancak belirli soya¤ac> kal>t>m incelemele- rinde gözlenen ailesel kümeleflmeler de çok iyi bilinmekte- dir. Ankilozan spondilit (AS), romatoid artrit (RA) ve sis- temik lupus eritematozus (SLE) ele al>nd>¤>nda, ailesel kü- meleflmelerin oldukça farkl>laflt>¤> görülmektedir. Bu çer- çevede, romatizmal hastal>klarda ortaklaflan bir `genetik kümeleflme'den söz etmek olas> de¤ildir. Epidemiyolojik tabanl> çal>flmalarda HLA alel s>kl>l>¤> ile belirli bir hasta- l>k aras>ndaki iliflki daha çok göreceli risk veya Odd's oran- lar> temel al>narak tan>mlan>r. Romatizmal hastal>klarda en güçlü göreceli risk AS için tan>mlanm>flt>r. Ankilozan spondilit, HLA-B27 aleline sahip kiflilerde bu aleli tafl>ma- yanlara göre yaklafl>k 10 kat daha s>k görülebilen bir hasta- l>kt>r. HLA-DR4 serotipi de RA için yaklafl>k dört katl>k bir risk oluflturmaktad>r. Belirli hastal>klar>n belirli genler- le iliflkisinin kurulmas>nda deterministik bir gidifl söz ko- nusudur ve ilgili gen defekti, oluflan hastal>k veya tablodan sorumludur. MHC'nin rol ald>¤> veya bu role dair güçlü iliflkinin gösterildi¤i romatizmal hastal>klarda, ilgili MHC geni normaldir ve herhangi bir mutasyon, defekt sergileyen bir sekans de¤ildir. tad>r. Romatizmal hastal>klar için klasik bir genetik geçifl flemas>ndan ziyade, atfedilen genetik duyarl>l>k ve çeflitli çevresel ve/veya poligenik özelliklerin bir ardal>¤> göz önünde tutulmal>d>r. HLA ile iliflkilendirilen hastal>klar>n genellefltirilebilen ortak özellikleri var olan tolerans>n k>r>l- mas>, otoimmün karakterde bir klini¤in oluflmas> ve kronik inflamatuar bir seyre yol açmalar>d>r. Bu hastal>klara örnek olarak AS, RA, SLE verilebilir. Genel bir anlat>mla, yaban- c> bir antijenik peptide karfl> geliflen adaptif immün yan>- t>n, ilgili antijenik peptid ortamdan elimine edilmifl olsa da, bir noktadan sonra "self" peptidlere yönelerek devam etmesi tolerans k>r>lmas>n> ve otoimmün niteli¤i olufltur- maktad>r. Koruyucu bir `refleks' olarak bafllayan immün yan>t süreci, bu noktadan sonra immünmodülatör durum- lara (kiflinin hormon ve/veya sitokin profilinin de¤iflimi, farmasötik modülasyon) ba¤l> olarak görece düzelme dö- nite arac>l> geliflen baflka hastal>klarda oldu¤u gibi romatiz- mal hastal>klarda da hastal>k tip veya tablosunu adaptif ya- n>t>n hedefi haline gelen "self" peptid veya ilgili antijenin doku da¤>l>m> belirler. Kronik inflamatuar süreçlerde geli- flen doku hasar> hedef antijenin ötesine taflabilir ve ilgili do- kudaki baflka antijenler de immün yan>t ve effektör hücre- lerin hedefi haline gelebilir. Epitop yay>lmas> olarak adlan- d>r>lan bu süreç, bu tarz hastal>klar>n progresif karakterini belirleyen bir özelliktir. HLA sekanslar>nda s>kl>kla karfl>- lafl>lan polimorfizmin iliflkilendirilen hastal>klar için bir neden mi oldu¤u, yoksa henüz tan>mlanmam>fl bir fizyopa- toloji için bir belirteç mi oldu¤u ayr>m> konulamam>flt>r. Bu teorik çerçevenin en bariz kan>t>n> monozigot ikizlerde yap>lan belli çal>flmalar sunmaktad>r. Romatizmal hastal>k s>kl>klar>n>n incelendi¤i bu toplulukta gözlendi¤i üzere, il- gili hastal>¤>n geliflimi için belirli bir genetik/immünoge- netik yap>n>n var olmas> bir koflul, ama hastal>k ortaya ç>- k>fl> için tek bafl>na yeterli de¤ildir. Monozigot ikizlerde öncül hücrede kodlu genetik materyal ayn>d>r ancak lenfo- poez ile birlikte genetik yeniden düzenleme devreye girer ve monozigot ikiz de olsalar, oluflan T ve B lenfosit resep- tör repertuarlar> oldukça farkl> olabilir. Monozigot ikizler- de hastal>k konkordans>n>n yine de görece yüksek olmas>- n>n bir nedeni ise genetik yeniden düzenleme temel ald>¤> "genetik çerçeve"nin ayn> olmas>na ba¤lanabilir (4,6,7,8, 9,19). fizmin özgün bir peptid ba¤lama motifine, ve dolay>s> ile hastal>kla iliflkilendirilen ifllevsel bir farkl>l>¤a yol açt>¤>na dayanmaktad>r. HLA s>n>f I ve s>n>f II moleküllerinin te- mel ifllevleri oluklar>na ba¤lad>klar> peptidleri T-lenfositle- re sunarak immün yan>t>n tetiklenmesini sa¤lamakt>r. Normal ifllevlerini yerine getirirken, alelik polimorfizm sa- yesinde ba¤lana(bile)n peptid, T-lenfositlere sunularak pa- tolojik bir mekanizmay> tetikliyor olabilir. Burada `patolo- jik' olan sunulan peptidin bir "self" antijenle epitop ben- zerli¤i göstermesi ve tetiklenen immün yan>t>n "self" anti- jenin köken ald>¤> hücre veya dokulara yönelmesidir. Bu modelin önemli bir aya¤>n> da antijen ifllenmesi protein y>k>m> s>ras>nda devrede olan baz> proteinlerin MHC böl- gesinde kodlan>yor olmalar> ve alelik farkl>l>klar>n bu iflle- me y>k>m ve ba¤lama (heterodimerik molekülün stabili- tesi) mekanizmalar>n> belirleyebiliyor olmas> oluflturmak- tad>r. Baflka bir ifade ile, belirli bir alelik farkl>l>k veya po- limorfizmin kendine özgü oluflturdu¤u iflleme y>k>m me- kanizmalar>n>n normalde ba¤lanmayacak (ve sunulmaya- cak) bir peptidin ba¤lanmas>na (ve sunulmas>na) ve immün yan>t>n tetiklenmesine yol açt>¤> düflünülmektedir. Antije- |