background image
karfl>laflt>r>larak dikkate al>nmal>d>r. Örne¤in SOA<<'ler G<
kanama, renal yetmezlik ya da ciddi deri reaksiyonlar> aç>-
s>ndan belirgin risk gösterirken, dipiron bu yan etkiler aç>-
s>ndan nispeten daha güvenlidir. Andrade ve arkadafllar> ta-
raf>ndan 1970-1995 y>llar> aras>nda yay>nlanm>fl olan nar-
kotik analjezikler d>fl>ndaki analjeziklerin emniyetine ilifl-
kin epidemiyolojik çal>flmalar>n sonuçlar> de¤erlendirilmifl
agranülositoz, aplastik anemi, anaflaksi ve ciddi üst G<
komplikasyonlar sonucu "excess mortality" (çal>flma popülas-
yondaki mortalite-yafl uyumlu popülasyondaki mortalite)
dipiron için 25/100 milyon, parasetamol için 20/100 mil-
yon, aspirin için 185/100 milyon ve diklofenak için
592/100 milyon olarak saptanm>fl ve bu komplikasyonlar>n
ço¤unun G< yan etkilerle iliflkili oldu¤u bildirilmifltir (21).
Bu çal>flmadaki araflt>r>c>lar; dipiron ile ilgili mortalitenin,
aspirin ya da diklofenak ile karfl>laflt>r>labilir olmas> için,
agranülositoz ile dipiron iliflkisinin rölatif riskinin 300 ya
da daha fazla olmas> gerekti¤i sonucuna varm>fllard>r. Dipi-
ron; ABD ve
Fransa, s>ra Uzak Do¤u,
Afrika, Latin ve Güney Amerika dahil dünyan>n birçok
bölgesinde yayg>n olarak kullan>lmaktad>r. Dipiron, ülke-
mizde de özellikle bafl a¤r>s> için s>kl>kla doktor gözetimi
olmadan al>nmaktad>r. Tulunay ve arkadafllar> taraf>ndan
yap>lm>fl olan akut migren ataklar>nda dipironun etkinlik
ve güvenirli¤inin araflt>r>ld>¤> 73 hastan>n al>nd>¤> çift-kör
randomize, plasebo kontrollü çok merkezli çal>flmada, pla-
seboya k>yasla dipiron ile a¤r>da önemli düzelme oldu¤u
saptanm>flt>r. Her iki grupta da yan etkiler az olup, önem-
li de¤ildi. Akut migren tedavisinde dipironün etkili, gü-
venli ve ekonomik bir tedavi seçene¤i oldu¤u sonucuna va-
r>lm>flt>r (22). Dipiron, birçok ülkede bafl a¤r>s> tedavisin-
de kullan>lmaktad>r. Akut primer bafl a¤r>s>nda dipironun
etkinli¤i ve güvenirli¤i konusundaki Cochrane verileri in-
celendi¤inde, toplam 636 eriflkinin al>nd>¤> 4 araflt>rman>n
dahil edildi¤i görülmektedir. Az say>daki araflt>rmalardan
elde edilen kan>tlar dipironun epizodik gerilim tipi bafl a¤-
r>s> ve migren tedavisinde etkili oldu¤unu göstermektedir.
De¤erlendirmeye al>nan çal>flmalarda ciddi yan etki gözlen-
medi¤i ancak nadir görülen bir yan etki olan agranülosito-
zun grubun nispeten küçük olmas> nedeniyle gözlenmemifl
olabilece¤i düflünülmüfl ve Latin Amerika'da devam et-
mekte olan bir çal>flman>n sonuçlar>n>n dipiron kullan>m>
ile iliflkili gerçek agranülositoz riskini aç>kl>¤a kavufltura-
bilece¤i belirtilmifltir (23). Dipironun etkinli¤i konusunda
Grundman ve arkadafllar> taraf>ndan yap>lan çal>flman>n so-
nuçlar> dikkate de¤er görünmektedir. Lomber mikrodis-
kektomi sonras> postoperatif a¤r> kontrolü için opioid d>fl>
intravenöz analjeziklerin etkinli¤inin karfl>laflt>r>ld>¤> pros-
pektif, çift-kör, randomize plasebo kontrollü bu çal>flmada,
80 hasta 4 gruba ayr>larak; parekoksib 40 mg, parasetamol
1 gr, dipiron 1 gr ya da plasebo intravenöz olarak uygulan-
m>flt>r. Dipironun operasyondan hemen sonraki a¤r>n>n
kontrolünde, di¤er 3 gruba göre daha üstün oldu¤u saptan-
m>flt>r. Gruplar>n hepsinde yan etki insidans> düflük bulun-
mufltur (24). Etkinlik konusundaki bu olumlu verilere ra¤-
men, agranülositozla iliflkisi nedeniyle ABD'de FDA tara-
f>ndan yasaklanm>fl olmas>na ra¤men baz> bölgelerde illegal
olarak sat>lan bu analjezik ilac>n letal olabilen yan etkisine
dikkat çekmek için Miami Üniversitesi, Jackson Memorial
Hastanesi <ç Hastal>klar> Bölümünden dipirona ba¤l> gra-
nülositopeni fleklinde bir olgu sunumu 2006 y>l>nda yay>n-
lanm>flt>r (25).
S
TERO
O
LMAYAN
A
NT<
<
LAÇLAR
SOA<<'ler dünyada en yayg>n kullan>lan ilaç gruplar> ara-
s>ndad>r (26). Analjezik, antipiretik, antiinflamatuvar etki-
leri nedeniyle romatizmal hastal>klar, kas-iskelet sistemi
a¤r>lar>, atefl, bafl a¤r>s>, difl a¤r>s>, menstrüel a¤r>lar, post-
operatif a¤r>lar ve benzerlerini kapsayan akut ve kronik a¤-
r>daki endikasyonlar> ile genifl bir alanda kullan>l>rlar.
SOA<<'ler, özellikle OA ve RA'l> hastalar taraf>ndan
uzun süre al>nmaktad>r. SOA<<'lerin kullan>m>n> k>s>tlayan
temel faktör, G< sisteme iliflkin komplikasyonlar>n gelifl-
mesi konusundaki endifledir. G< sistem hasar>n> azaltmak
ve klasik SOA<<'lerin anti-trombositer etkilerinden kaç>n-
mak için COX-2 spesifik ihibitörler (koksib) gelifltirilmifl-
tir. Hasta say>s>n>n fazla oldu¤u çal>flmalarda, geleneksel
SOA<<'lerle karfl>laflt>r>ld>¤>nda COX-2 spesifik inhibitör-
lerle, üst G< sistem komplikasyonlar>nda azalma oldu¤u
saptanm>flt>r (27-29). Di¤er yandan, randomize çal>flmalar-
da, COX-2 spesifik inhibitörlerle plaseboya k>yasla trom-
botik kardiovasküler (KV) olay riskinde art>fl oldu¤u da
gösterilmifltir (30-34).
SOA<<
'LER
T
AR
Uzun ve ilgi çekici bir tarihleri olan SOA<<'lerden aspiri-
nin, antik ça¤da Asur'lular taraf>ndan sö¤üt a¤ac> kabu-
¤undan elde edildi¤i belirtilmektedir. Sümer'lerden kalan
tafl tabletler, Asur'lular>n sö¤üt a¤ac>ndan elde ettikleri bir
maddeyi a¤r>y> dindirmek için kulland>klar>n> göstermek-
tedir (35). M>s>r'l>lar da, 3500 y>l önce sö¤üt ve mersin
a¤ac> yapraklar>n> kaynatarak elde ettikleri maddeyi a¤r>l>
eklem ve yaralarda kullanm>fllard>r (36).
783
BÖLÜM 52
n
Basit Analjezikler ve Steroid Olmayan Antiinflamatuvar