togenezi sistemik östrojen fazlas>na ve siroza ba¤l> postosistemik flant- lara ba¤l> oldu¤u düflünülmektedir. Ciltte hiperpigmentasyon kolesta- z> olan hastalarda s>kt>r ve bunlar>n içinde özellikle primer bilier siroz- lu hastalarda kelebek belirtisi olarak isimlendirilen iki skapula aras>n- da çevre cilde karfl>laflt>r>ld>¤>nda göreceli hipopigmente bir alan flek- linde görülebilir. Hemosiderin ve hemofuksin (gri renkli) ve melanin (kahverengi renkli) birikmesine ba¤l> cildin ve mukus membranlar> grimsi kahverengimsi renk de¤iflikli¤i herediter hemakromatozu (Bö- lüm 231) akla getirir. Ciltte lipit birikimi olan ksantomatoz, kolestazda (örnek olarak primer bilier siroz) oluflan hiperlipideminin belirtisidir. Avuç içi, ayak taban>, gövdedeki ksantomlar ve eklemlerin üzerindeki gibi tuberöz ksantomlar ve göz kapaklar> ve gözlerin alt>nda ksantalez- malar ile alakal>d>r. Liken planus (Bölüm 464) primer bilier sirozla ilifl- kili olabilir. Yanaklardaki telenjektazilerle karakterize "ka¤>t para" flek- linde tan>mlanan cilt görünümü sirozun bir belirtisi olabilir. Purpura (Bölüm 465) kronik hepatit B ve C enfeksiyonuna ba¤l> geliflebilen vas- külitlerin belirtisi olabilir. Mukus membranlardaki (örnek olarak, du- daklar) telenjektaziler karaci¤erde vasküler malformasyon oluflturabi- len CREST sendromu (Bölüm 288) veya herediter hemorajik telenjekta- ziyi (Bölüm 179) akla getirir. Siroz hastas> olan erkeklerde vücut tüyle- rinin da¤>l>l>m> feminen biçimdedir. Ekskoriasyonlar ve noduler pruri- go (fiekil 149-2), pruritustan muzdarip hastalarda kronik kafl>nma so- nucu oluflur. T>rnaklarda hipoalbunemiyi belirten yatay beyaz çizgiler (Muehrcke's) (Bölüm 467) görülebilir. Wilson hastal>¤>nda (Bölüm 230) bak>r birikimi nedeniyle t>rnaklarda azur lanula (mavi gökyüzündeki ay) ve ciltte yeflilimsi renk tonu tan>mlanm>flt>r. erkeklerde klasik bulgu olan testiküler atrofi ve jinekomastiyi de içe- ren feminizasyon belirtileri androjenlerin periferik dönüflünümündeki art>fl sonucudur; ayr>ca hassas jinekomasti asit tedavisinde kulan>lan bir diüretik olan spironolaktonun yan etkisi olabilir. ¤i (Bölüm 57) hepatomegaliye yol açabilir. Klasik olarak konstruktif perikardit (Bölüm 77) genifllemifl boyun venleri, perikardial vuru, he- patomegali ve asit ile ortaya ç>kar. sistolik üfürüm varl>¤> veya bunlar>n herikisi de portal hipertansiyon veya karaci¤er hastal>¤>yla (örnek olarak portopulmoner hipertansi- yon) iliflkili pulmoner hipertansiyon varl>¤>n> akla getirir. Dolgun na- b>zlar dekompanse karaci¤er hastalar>n>n karakteristi¤idir ve sistemik vazodilatasyon ve artm>fl kardiak output nedeniyle oluflmaktad>r (Bö- lüm 157). toraks> akla getirir. topulmoner sendrom ortodoksi (örnek olarak, yatar pozisyondan ayak- ta pozisyona hareket ederken arteriyel deoksijenazyon oluflmas>) ve platipne (örnek olarak, yatar pozisyondan ayakta pozisyona hareket ederken nefes darl>¤> oluflmas>) (Bölüm157) ile karakterizedir. Bu feno- men intrapulmoner kan>n alt loblara flant>n>n artmas>n>n sonucudur. lerin portal sistemdeki bas>nc> düflürme çabas>yla rekanalize olmas> sonucudur. Dilate venler klasik olarak umblikusun çevresini saran ka- put medusa olarak bilinen bir bulgu olarak tan>mlan>r. Komprese edil- di¤i zaman venler umblikus taraf>ndan doldurulur. Karn>n daha üst bölümlerinde de umblikustan do¤mayan dilate venler görülebilir. ze olarak karaci¤er alan> üzerinde duyulan bruit arteryal kanla besle- nen vasküler bir tümör (örnek olarak hepatosellüler karsinom) veya abart>l> alkolik hepatiti düflündürür. Karaci¤er kapsülünü afl>nd>ran tümörlerde, hepatik sifilizde ve karaci¤er apsesinde hepatik sürtünme sesi tan>mlanm>flt>r. likasyon olan asiti (fiekil 149-3) akla getirir (Bölüm 157) . Asitli hasta- da saptanan yer de¤ifltiren matite s>v>n>n kar>n içerisindeki hareketine ba¤l>d>r. Hasta supin pozisyonunda muayene edilir ve kar>n orta hat- tan sa¤ ve sol yana do¤ru perküze edilir. Timpanik sesten matiteye de- ¤iflim havadan s>v>ya de¤iflimi iflaret eder ve bu de¤iflimin yeri s>v> ha- vuzunun yüzeyini belirler. Muayene eden matitenin al>nd>¤> noktan>n ötesinde perküsyon yapmal> ve elini hareket ettiremeden kifliye yan taraf>na dönmesini söylemelidir böylece el en yüksek noktada bulu- nur. Kifli bir yan>n>n üzerindeyken klinisyen tekrar perküsyon yapar e¤er ses rezonans ise asitin varl>¤> desteklenir. Teyit edebilmek için bu manevra hem sa¤ hem de sol taraf>n>n üzerinde tekrarlanmal>d>r. Bir elin medial kenar>n> karn>n üzerine koyup ve sa¤ veya sol lateral ka- r>n duvar>na hafifçe vurarak bir s>v> dalgas> hissedilebilir, oluflan dal- ga karn>n üzerine konulan sabit elle hissedilecektir. Asitli hastada ba- t>n hassasiyeti karaci¤er hastal>klar>n>n meflum bir komplikasyonu olan peritoniti akla getirir (örne¤in spontan bakteriyel peritonit). ler kar>n kaslar>n> gevfletmek için bükülmüfl flekilde muayene edilme- lidir. Palpasyona sa¤ alt kadrandan bafllayarak gö¤üs kafesine do¤ru ilerlemek daha kullan>fll>d>r ki bu sayede karaci¤erin kenar> ile yol pruritus sonucu kronik kafl>nmaya sekonder ciltte prurigo nodularis. herni ve belirgin asit. |