background image
Por oluflturan enzimler ve granzimlar enjekte ederek hedef hücrelerin
apopitozisine neden olurlar. NK hücre biyolojisinin en önemli özellik-
lerinden biri, hedef hücrede MHC-I ekspresyonu ortadan kalkt>¤>nda
NK hücrenin aktive olmas>d>r (fiekil 42-1). Bu nedenle MHC-I tafl>ma-
d>¤> için kazan>lm>fl immün yan>ttan çok fazla etkilenmeyen tümör
hücrelerinin öldürülmesinde önemli hücrelerdir.
Nötrofiller, Eozinofiller ve Bazofiller
Nötrofiller
Nötrofillerde dolafl>mda en çok say>da bulunan beyaz kan hücre-
leridir. H>zla inflamasyon bölgesine giderek mikroplar> fagosite edip
sindirebilirler. Nötrofil aktivasyonu ve fagositik etkileri FcR veya
kompleman reseptörlerinin tetiklenmesi yoluyla oluflur. Fagositozis
s>ras>nda ilk olarak patojen fagosit membran> ile sar>l>r ve fagozom de-
nilen membran ba¤>ml> veziküller fleklinde hücre içine al>n>rlar. Fago-
zomlar içinde enzim, protein ve peptidler içeren lizozomlarla birlefle-
rek fagosite edilmifl olan mikroplar> sindirip inaktive ederler. Fagosi-
tik kapasitelerinin d>fl>nda nötrofiller de¤iflik toksik ürünler üretebilir-
ler. Bu toksik ürünlerin salg>lanmas> oksijen düzeyinin artt>¤> durum-
la birlikte oldu¤u için `solunumsal patlama (respiratory burst)'olarak
bilinir. Solunumsal patlama esnas>nda lizozomal NADPH oksidazlar-
dan ortaya ç>kan oksijen radikalleri oluflur. Nötrofiller çok k>sa süreli
yaflayan hücrelerdir ve aktivasyonlar>ndan çok k>sa süre sonra ölürler.
Granüllerinde bulunan myeloperoksidaz, elastaz, kollajenaz ve lizo-
zim gibi enzimlerle inflamasyon alan>nda direk hücresel zararlanma
ve makromoleküler hasar yaparlar.
Eozinofiller
Makrofaj ve nötrofillerin aksine eozinofiller çok düflük düzeyde fa-
gositik kapasiteye sahiptirler. Bu hücreler parazitlere karfl> güçlü sito-
toksik etki gösterirler. En önemli efektör mekanizmalar> çeflitli katyonik
proteinler (major bazik protein, eozinofilik katyonik protein ve eozino-
fil kökenli nörotoksin) salg>lamalar>d>r. Bu proteinler hücre d>fl>na sal-
g>land>klar>nda hedef mikroorganizmalar> direk olarak öldürürler, an-
cak bunun yan>nda konak dokular> için de tehlikeli olabilirler.
Bazofiller
Bazofil ve dokulardaki mast hücreleri de histamin, prostaglandin-
ler, lökotrienler, IL-4 gibi sitokinler inflamatuvar mediyatörlerin
önemli depolar>d>r. Bazofil ve dokudaki mast hücreleri monomerik Ig
G için yüksek afiniteli reseptör tafl>rlar. Alerjenler taraf>ndan FcER'le-
rindeki Ig E'lerin çapraz ba¤lanmas> sonucu, bu hücreler atopik alerjik
hastal>klarda önemli rol oynarlar. Normal immün yan>tta halen bu
hücrelerin rolleri tam olarak anlafl>lamam>flt>r.
Do¤al Savunmada Çözülebilir Faktörler
Do¤al immün sistemdeki hücrelerin efektör fonksiyonlar> dolaflan
baz> proteinlerce tamamlan>r. Bunlardan en önemlisi kompleman sis-
teminin elemanlar>d>r. Bu proteinler özellikle mikrobiyal antijenlerin
efektör immün hücrelerce tan>nmas>na yard>mc> olurlar. Mannoz ba¤-
layan lektin de plazmada dolaflan ve opsonin görevi yapan ve de
kompleman aktivasyon yola¤>na kat>lan bir moleküldür. C- reaktif
protein (CRP) akut faz reaktan> olup bakteriyal fosfolipidlerin opsoni-
zasyonuna kat>l>r. Son olarak do¤al immün sistem lökosit aktivasyonu
ve toplanmas>nda düzenleyici rol oynayan sitokinler olmadan çal>fla-
maz (Tablo 42-2). Do¤al immün sistemin hücreleri sadece belli sitokin-
leri üretmezler ayn> zamanda sitokinlerin hedefi olarak da görev ya-
parlar.
KAZANILMIfi
Kazan>lm>fl Aktivasyonu Antijen Tan>nmas>
Antijen Spesifik Reseptörlerin Yap>s>
Do¤ufltan olan immün sistem mikrobiyal antijenlerdeki ortak ya-
p>sal bölümleri tan>r, ancak kazan>lm>fl immün sistem tüm antijenlere
yan>t vermek için yap>lanm>flt>r. Bu, iki temel antijen tan>ma reseptörü
ile baflar>l>r: antikorlar ve T hücre reseptörleri (TCR). Bu reseptörler
antijenleri flekildeki küçük de¤ifliklikler arac>l>¤> ile tan>rlar. Antijeni
tan>yan yap>lar, antijen yap>s>n> tamaml>y>c>lar ve antijeni kovalent ol-
mayan ba¤larla ba¤larlar. Antikorlar B hücreleri üzerinde yüzey re-
septörleri olarak eksprese olurlar ya da sal>n>rlar. Proteinlerin tersiyer
biçimleri ile oluflturulan konformasyonal yap>lar> tan>rlar. Bunun aksi-
ne,
- TCR'ler, antijen sunan hücrelerin yüzeyindeki MHC molekül-
lerine gömülü olan küçük lineer peptidlerce oluflturulan epitoplara
spesifik olarak uyarlar.
Antikorlar, disülfid ba¤larla kovalent ba¤lanan, birbirinin ayn> iki
a¤>r zincir ve iki hafif zincirden oluflur. Her zincirin N-terminalindeki
alan de¤iflkendir ve antijenle etkileflime giren tan>ma bölümünü olufl-
turur. Her antikorun benzer özgüllükte iki ba¤lama kolu vard>r. A¤>r
ve hafif zincirlerin C-terminalleri, antikorun alt grubunu (hafif zincir-
ler için
ve , a¤>r zincirler için IgM, IgA, IgD, IgE, IgG) belirleyen sa-
bit bölgeyi oluflturur. IgA ve IgG için ek alt gruplar tan>nabilir. Anti-
korlar>n sabit bölgeleri Fc bölgesini içerir. Fc bölgeleri do¤al immün
sistem hücreleri üzerindeki FcR'ler için de ligand>r. Fc bölgeleri J zin-
ciri varl>¤>nda polimerize (IgA) veya pentamerize (IgM) olabilir.
TCR'ler, N-terminal alan>nda her biri üçer tamamlay>c> ba¤lama
alan> içeren,
-zincirler ile -zincirler ya da -zincirler ile -zincirler-
den oluflan ikili peptid yap>dad>rlar. Tamamlay>c> bölgeler antijenik
flekillerle ba¤lant> kurarak özgüllü¤ü belirlerler.
- TCR'ler sadece
MHC molekülleri taraf>ndan sunulan peptid parçac>klar>n> tan>rlar.
TCR'ler ise daha de¤iflkendir ve MHC-benzeri moleküller taraf>n-
dan sunulan baz> glikolipid antijenleri veya antikorlara benzer fonksi-
yon gösteren, ifllenmemifl antijenleri tan>yabilirler. Antikor ve TCR'le-
rin repertuvar> oldukça çeflitlidir ve birbirinden farkl> 10
15
kombinas-
yon civar>nda oldu¤u tahmin edilmektedir. Bu genifl çeflitlilik genetik
olarak kodlanamaz; kazan>lm>fl oldu¤u düflünülmektedir. Bu genifl çe-
flitlili¤in temelini rekombine ve modifiye olan 400 civar>nda gen olufl-
turmaktad>r. r zincirleri kromozom 14 üzerinde
kodlanan 4 gen parças>ndan yap>l>rlar: "variable" (de¤iflken), "diver-
sity" (çeflitli), "ba¤lay>c>" ve "sabit alan" gen parçalar>. Ayr>ca, TCR
-
zincirleri ve
-zincirleri, TCR genlerinin "variable", "diversity", "ba¤-
lay>c>" ve "sabit alan" bölgelerinin rekombinasyonu ile düzenlenirler.
ve -zincirlerinin "diversity"
parças> yoktur ve 3 gen parças>ndan oluflurlar. Antikor ya da TCR ye-
niden düzenlenmesi s>ras>nda, gen parçalar> nükleazlar taraf>ndan ke-
silir ve her reseptör geni için lineer kodlama ünitesi oluflturmak ama-
c> ile DNA düzeyinde birbirine eklenir. Birkaç farkl> mekanizman>n
birlefltirilmesi ile genifl bir reseptör çeflitlili¤i oluflturulur.
Bölüm 42
Do¤al ve Kazan>lm>fl
254
K>s>m VII
fiEKjenleri tan>r ve sindirirler. Ayn> esnada bir aktivasyon sinyali al>rlarsa (örne¤in: si-
tokin ya da patojenle iliflkili moleküler patern ile ba¤lan>rsa) lenf damarlar>na geçer-
ler ve böylece bölgesel lenf nodlar>na giderler. Buna paralel olarak, yo¤un miktarda
MHC molekülü ve ko-stimülatuvar molekül eksprese etmeye bafllarlar ve etkili birer
antijen sunan hücre haline dönüflürler. T hücre bölgesinde, bu antijenlerini bakir T
lenfositlere sunup onlar>n aktive olmalar>n> sa¤larlar. Antijenin yakalanmas>, tafl>n-
mas> ve bakir T lenfositlerin uyar>m> nedeniyle dendritik hücreler do¤al ve kazan>l-
m>fl immün sistem aras>nda köprü olufltururlar. HEV = yüksek endotelyal venüller.
Mikrobiyal ürünler
Sitokinler
Doku
Lenf Nodu
Antijen
Efektör T hücrelere
periferik dokulara
göç eder
T hücre aktivasyonu klonal
geniflleme ve diferansiyasyon
Aktive DC'ler MHC/peptid
kompleksini ko-stimülatör
moleküller yard>m> ile T
hücrelere sunarlar
Lenfatikler
Kan
[HEV]
Naive T hücreler,
santral haf>za T
hücreleri
Yard>mc> T
hücreler B
hücrede yard>m
ederler
Doku
DC
DC aktivasyonu,
antijen al>m> ve
iflleme
Antijen yüklü
aktive
DC'in haraket ve gücü