bütün flekilleri, özellikle sat>lan sigaralar, kansere sebep olmaktad>r. Sanayileflmifl ülkelerde, sigara içimi en s>k, akci¤er, orofarenks, la- renks ve özefagus (hem yass> hücreli hem adeno kanser) kanserlerine neden olmakla birlikte, pankreas kanserleri, böbrek (adenokanser ve renal pelvis kanseri), mesane ve serviks kanserlerinin dörtte birinden sorumludur. Son veriler, akut myelositer löseminin yan>nda, nazofa- renks, nazal kavite-paranazal sinüs, mide, karaci¤er ve kolorektal kan- serleriyle sigara iliflkisini göstermifltir. ABD'de, tüm kanser ölümleri- nin yaklafl>k %30 ve akci¤er kanserinden ölümlerin %87'sinin nedeni aktif sigara içimidir. Pasif içicilik veya çevresel tütün maruziyeti, gü- venli olmayacak derecede benzer karsinojen kar>fl>m>n> içermektedir. Tahminen ABD'de her y>l, akci¤er kanserinden 3000, kalp hastal>kla- r>ndan 30000-40000 kiflinin pasif içicilik nedeniyle ölmektedir. ABD'de kanserden ölümlerin yaklafl>k üçte birinde nutrisyonel faktör- ler sorumludur. Obezite, fiziksel inaktivite ve fazla kalorik enerjili bes- lenmenin bir çok kanser türü riskinde art>fla neden oldu¤u bilinmekte- dir. Obezitenin (Bölüm 239) nedensel olarak iliflkili oldu¤u kanserler aras>nda, endometriyum, böbrek, meme (postmenopozal kad>nlarda), özefagus, kolon (özellikle erkeklerde) ve safra kesesi kanseri (kad>nlar- da) vard>r. Daha az olarak, obezitenin ile baz> hematopoietik kanserle- rin yan>nda, karaci¤er, pankreas, mide kanserleri ile de iliflkisi vard>r. Afl>r> alkol tüketimi (Bölüm 31) orofarenks, larenks, özefagus ve kara- ci¤er; kabul edilebilir tüketimlerde bile meme kanseri nedeni olarak vurgulanm>flt>r. Bat> toplumlar>nda, di¤er özel diyet türleriyle ilgili kanser riski de¤erlendirmeleri çok tart>flmal>d>r. Artm>fl kolon kanseri riskiyle iliflkili en güçlü kan>tlardan birisi de, yetersiz folik asid al>m> veya afl>r> k>rm>z> veya ifllenmifl et tüketimidir. lerde (%26), geliflmifl ülkelere (%7.2) göre daha yüksektir. HPV (Bölüm 396), HBV (Bölüm 152), hepatit C virus (HCV) (Bölüm 152), EBV (Bölüm 400), insan immunyetmezlik virus (HIV) (Bölüm 416) ve insan herpes virus 8 (Bölüm 397) gibi viruslar insanda kanser yapabilmektedir. Virusler, DNA üzerine direkt etkiler, kronik inflamasyon (HPV, HBV, HCV) so- nucu tümör geliflimini artt>rma veya spesifik immün sistem ö¤elerinin supresyonu (ör, HIV) (Bölüm 187) gibi de¤iflik mekanizmalarla kanser riskini artt>rmaktad>rlar. yondur. Gastrik ülserler, mide kanseri ve midede mukoza-iliflkili len- foid doku (MALT) lenfomas> (Bölüm 202) geliflimini ilerleten CagA (128-kD sitotoksin-iliflkili gene-A pozitif) proteinini gösteren, H. pylori kronik inflamasyona neden olmaktad>r. Kanser riskini artt>rd>¤> bili- nen paraziter infeksiyonlar aras>nda, Schistosoma haematobium (Bö- lüm 207 ve 377) (mesane kanseri) ve karaci¤eri tutan Clonorchis sinen- sis (Bölüm 378) ve Opisthorchis viverrini (Bölüm 378) (safra yollar> kan- seri, Bölüm 206) yer almaktad>r. dir. Lösemi, tiroid kanseri ve kad>n meme kanserinin radyasyonla güçlü bir iliflkisi bulunmas>n>n yan>nda, akci¤er, özefagus, mide, ko- lon, mesane kanserleri ve myelomayla da iliflkisi vard>r. toplam maruziyete de¤il, ayn> zamanda yo¤unluk, oran ve maruziyet türüne de ba¤l>d>r. Çocuklarda t>bbi tedaviler, atom bombas> veya nükleer kazalara ba¤l> olarak ortaya ç>kan maruziyet, lösemi ve tiroid kanseri riskinde art>fla neden olmaktad>r. Adolesan veya genç eriflkin yaflta radyasyona maruz kalan k>z çocuklar>, ileri yafllarda maruz ka- lan kad>nlara göre, meme kanseri geliflmesine daha fazla yatk>nd>rlar. duyarl> dokularda daha yüksek lokal dozlara ulafl>lamas>na neden olur. Radon 222, uranyum 238'in do¤al bir ürünü olup, mesleki olarak maktad>r. Radon gaz> kontaminasyonu, alt katta veya havaland>r>lma- m>fl bodrum katlar>nda yaflayanlarda az da olsa görülmektedir. Günefl >fl>¤> ve günefl banyosuyla ultraviole radyasyonuna maruziyet, yass> ve bazal hücreli deri kanserleri yan>nda melanoman>n as>l nedenidir. dolayl> olarak kanser riskini artt>rd>¤> bulunmufltur. Kanser tedavisin- de kullan>lan alkilleyici ilaçlar ve di¤er sitotoksik ajanlar, radyasyon tedavisindeki gibi, ikincil malignite geliflme riskini artt>rmaktad>r. Hormon replasman tedavisi, postmenopozal kad>nlarda meme kanser riskini artt>rmaktad>r. Tamoksifen, yüksek riskli kad>nlarda meme kanser riskini azaltsa da, endometrial kanser riskini artt>rmaktad>r. Gebelerde dietilstilbesterol tedavisi, do¤an k>z çocuklar>nda adolesan yafllarda vajinal fleffaf hücreli kanser geliflim riskini artt>rd>¤>ndan kul- lan>lmamaktad>r. Organ transplantlar>nda rejeksiyonun önlenmesinde ve di¤er otoimmün hastal>klarda kullan>lan immünosupressif ilaçlar önemli ölçüde lenfoma (non-Hodgkin B-hücreli lenfomalar), Kaposi sarkomu, malign melanoma ve karaci¤er kanserleri riskini artt>rmak- tad>r. Tüm vücut bilgisayarl> tomografileri gibi tekrarlayan tan>sal ifl- lemler, radyasyon maruziyetine sebep olmas>na ra¤men, uzun-dönem sonuçlar sürpriz flekilde daha az dikkat çekmektedir. özellikle uzun süre iflyerlerinde kalarak a¤>r flekilde maruziyet sonu- cunda seyrek ama ciddi kanserlerin geliflmesine neden olmaktad>r. Ör- ne¤in, Londra baca temizleyicilerinde skrotal kanser, saat kadran> bo- yayarak radyuma maruz kalanlarda çene osteosarkomu, asbestoz iflçi- lerinde mezotelyoma geliflmesi ve vinil klorür monomerleri, kömür katran>, radyum maruziyeti sonucu karaci¤erde anjiosarkom geliflme- si gibi. Di¤er maddelerle de, binlerce iflçide yap>lan epidemiyolojik ça- l>flmalarda kanser risk art>fl> gösterilmifltir. Örne¤in, arsenik, asbestoz, berilyum, bis (klorometil) eter, kadmiyum, kromiyum (hekzavalan), kömür katran>, >s> yayanlar, nikel, polisiklik aromatik hidrokarbonlar ve radon gibi. tik kararlar>n zararl> oldu¤u gösterildi¤inde, epidemiyolojik çal>flma- lar sadece koruyucu önlemlerin al>nmas>nda baflar>l> olmufltur. Akci- ¤er kanserinde neden olan sigara, lösemiye neden olan iyonizan rad- yasyon veya serviks kanserine neden olan HPV'yi kan>tlamada pros- pektif randomize çal>flma yapmak etik d>fl>d>r. Ayr>ca, gözlemsel ka- n>tlar tart>flma götürmez bir flekilde güçlü epidemiyolojik bulgular> göstermektedir. Di¤er yandan, özellikle maruziyet iliflkisini ölçmenin zor oldu¤u ve gözlenen iliflkinin daha güçsüz olmas> halinde, neden- sellikle ilgili kararlar, gözlemsel, klinik, deneysel ve temel çal>flmalar- dan elde edilen kan>t derecesine göre yap>lmal>d>r. nu gösterir). le yap>lm>fl çoklu çal>flmada elde edilen tutarl> bulgular. olabilmesi. rilere uygun olmas>. |