çok ilac>n (örn., baz> antiaritmik veya nöbet önleyici ilaçlar) ise belli bir konsantrasyonun üzerinde, terapötik bir etkisi yoktur. Bu ilaçlarda, plazma ilaç konsantrasyonu, etki yerindeki konsantrasyonu yans>t>yor ve ilac>n etkisi geri dönüflümlü ise, plazma ilaç konsantrasyonu, teda- vinin en etkin hale getirilmesinde faydal> olabilir. Üçüncü ve daha kü- çük bir ilaç grubu geri dönüflümsüz etkiler oluflturur (örn., trombosit agregasyonunun aspirinle inhibe edilmesi). Bu ilaçlarda, plazma ilaç konsantrasyonu ilac>n etkisiyle uygunluk göstermez ve ilac>n kan dü- zeyini izlenmenin bir yarar> yoktur. yonlar>n> belirlemek gerekir. Bu konsantrasyon aral>¤> ya da terapötik pencere, genellikle terapötik ve toksik etkileri yak>ndan takip edilen bir grup hasta popülasyonunda oluflturulmufl doz-yan>t e¤risine göre belir- lenir (fiekil 27-6). Bu grafik ayn> zamanda terapötik indeksi belirlemek için de kullan>labilir. risindeki %50 lik de¤erin, etkililik e¤risindeki %50 lik de¤erine bölün- mesiyle hesaplan>r. Bu e¤riler, bir grup hasta popülasyonundan elde edilen verilere dayand>¤> için, her birey için uygun olmayabilir. l> olan baz> ilaçlar>n farmakokinetik özelliklerine ilaveten terapötik aral>klar> da verilmifltir. Bu ilaçlar>n ço¤u tipik olarak ciddi ya da ha- yati tehlike gösteren hastal>klar>n tedavisinde kullan>lmaktad>r. Tera- pötik etki gerekli oldu¤u için, yetersiz doz kullan>m>ndan kaç>n>lmal>- d>r. Terapötik indeksi dar olan bu ilaçlar>n toksisite riski bulundu¤un- dan, afl>r> dozdan da kaç>n>lmal>d>r. Buna karfl>n, kritik olmayan has- tal>klar>n (yeterli dozda tedavi edilmedi¤inde sorun ç>kmayan) tedavi- sinde kullan>lan ilaçlar>n veya terapötik indeksi büyük olan ilaçlar>n (afl>r> dozu toksisiteye yol açma olas>l>¤> düflük olan) kan düzeylerini izlemeye gerek yoktur. ¤ü gibi kan, ilac>n halen da¤>lma döneminde oldu¤u erken bir zaman- da al>n>rsa, kan düzeyi yüksek olabilir ve etki yerindeki ilaç konsan- trasyonunu yans>tmayabilir. Dolay>s>yla kan>n, ilac>n da¤>l>m döne- minden sonra al>nmas> önemlidir. lan>lan en uygun düzeydir (Tablo 27-1'e bak>n>z). n>z), kan al>nacak en iyi zaman, kararl> durumun görüldü¤ü and>r. dokularla dengede durabilen ve etki yeriyle etkileflen ilaç) terapötik nunla birlikte, ilaçlar>n ço¤u plazma proteinine s>k> bir flekilde ba¤l>- d>r. Tablo 27-1 de aspirin, karbamazepin, fenitoin, valproik asit gibi s>kl>kla kullan>lan birçok ilac>n, proteinlere %75'ten fazla ba¤land>¤>n> görülmektedir. Yayg>n olarak kullan>lan ilaç tayininlerinin ço¤u, top- lam ilaç (proteine ba¤l> ve serbest ilaç) konsantrasyonunu belirledi¤in- den; özellikle de proteine ba¤l> ilaç miktar> de¤ifliklik gösteriyorsa `gerçek' serbest ilaç konsantrasyonunun ölçümü yanl>fl olabilir. Ayr>ca ilac>n ba¤lanmas>, bir hastal>k halinin bulunmas> veya baflka ilaçlar ta- raf>ndan azalt>labilir, bu da ba¤l> olmayan ilaç düzeyini art>rarak ölçü- len ilaç konsantrasyonunun yanl>fl de¤erlendirilmesine neden olabilir. Karaci¤er ve böbrek hastal>¤>nda; proteinde azalma (örn., nefrotik sen- drom veya karaci¤er hastal>¤>nda oldu¤u gibi albümin azalmas>) ya da endojen olarak üretilen maddeler (örn., böbrek hastal>¤>nda üremi ve- ya karaci¤er hastal>¤>nda hiperbilirübinemi) ile proteine ba¤lanmak yar>fl sonucu, baz> ilaçlar>n (örn., fenitoin) proteine ba¤lanmas> de¤ifle- bilir. Benzer flekilde, di¤er ilaçlar da proteine ba¤lanmak için yar>flabi- lir. Yukar>da bahsedilen de¤ifliklikleri takiben proteine ba¤lanmada görülen önemli bir problem de serbest ilac>n, klinik laboratuvarlar>n ço¤unda kullan>lan yayg>n ilaç ölçme metodlar>yla ölçülmemesidir. Son olarak, ilac>n proteine ba¤lanmas>nda görülen de¤ifliklikler, ilac>n farmakokineti¤ini de etkileyebilir. En önemli etki, VD üzerine olup, proteine ba¤lanma azald>kça bu de¤er artar. mik de¤iflikli¤e bir örnek, de¤iflik elektrolit (örn., potasyum, kalsiyum, veya magnezyum) konsantrasyonunda, belli bir digoksin düzeyinde ortaya ç>kan yan>tt>r. Devaml> olarak kullan>ld>¤>nda belli bir ilaç kon- santrasyonunda ortaya ç>kan yan>t>n azalmas> olarak bilinen tolerans, ilaç konsantrasyonunun yanl>fl olarak de¤erlendirilmesine neden olan bir di¤er farmakodinamik de¤iflikliktir. Tolerans daha çok narkotikle- rin devaml> olarak kullan>lmas> (örn., terminal kanser hastalar>nda) sonucu ortaya ç>kar; bafllang>çta belli bir ilaç konsantrasyonu ile a¤r> yeterince kontrol edilmekteyken, ayn> ilaç konsantrasyonu uzun süre kullan>ld>¤>nda a¤r>y> azaltmaz. AYARLANMASI ca böbrekler yoluyla m> itrah ediliyor? klirensin azalmas> sonucu ilac>n birikmesi ve toksik hale gelmesi ola- s>d>r. Renal yetmezlikte, özellikle yar>lanma-ömrü uzun olan ve tera- pötik indeksi dar olan ilaçlar>n (örn., digoksin) dozlam>n> ayarlamak gereklidir. dozu koruyup dozlar aras>ndaki süreyi (II) uzatarak; ya da her ikisinin kombinasyonu ile (DD ve II) ayarlamalar yap>labilir. Tablo 27-2, bu üç metodun, s>kl>kla kullan>lan ve böbrek rahats>zl>¤>nda doz ayarlamas> gerektiren baz> ilaçlar için (Tablo 27-1'de daha önce, normal böbrek fonksiyonlu bireylerde gözlenen farmakokinetik özellikler gösteril- mifltir) nas>l farkl> kullan>ld>¤>n> göstermektedir. Bu ayarlamalarla, normal böbrek fonksiyonundakine benzer ortalama bir konsantrasyon elde etmek mümkünse de, doruk ve çukur de¤erlerin büyüklü¤ünde önemli de¤ifliklikler olabilir. Hekim ilaç ayarlama tipini seçerken, sa- dece ilac>n terapötik indeksini de¤il, ayn> zamanda: (1) etkin konsan- trasyona k>sa sürede eriflmeyi ve dar bir aral>kta devam etmeyi (yani ortalama bir ilaç konsantrasyonunu sürdürmek ve ilac>n etkisiz oldu- ¤u düflük düzeylerden kaç>nmak için) ve (2) toksisitenin yüksek ilaç konsantrasyonu (doruk seviyede ilaç konsantrasyonunda görülen tok- sisite) ile ilgili olup olmad>¤>n> da de¤erlendirmelidir. tal>¤>nda yap>lacak herhangi bir doz ayarlamas>nda, gerekli dozu he- saplamak için kreatinin klirensi kullanabilir, çünkü ilac>n renal klirensi, kreatin klirensi ile orant>l>d>r. Glomerüler filtrasyon h>z>n> tahmin etmede kullan>lan kreatinin klirensi (Cl ve toksisite e¤risinin %10'dan az>n> kapsayan, terapötik konsantrasyon aral>¤> olarak gösterilmifltir. Terapötik indeks, toksisite e¤risinde %50'lik de¤erin, etkin- lik e¤risindeki %50'lik de¤ere bölünmesiyle hesaplan>r. |