background image
yonu indükleyip gebe kalmay> sa¤layabilmesi için hem paranteral hem
de pulsatil verilmesi gereklidir.Peptid hormonlar>n>n ba¤lay>c> protein-
lere ba¤lanmas> ile yar> ömürlerinde uzama sa¤lanabilir. ri büyüme faktörlerinin, yüksek affiniteli ba¤lanma proteinlerine ba¤-
lanmas> ile yar> ömürleri on dakikadan onalt> saate kadar uzamaktad>r.
Steroid Hormonlar>n Sentezi ve
Transportu
Steroid hormonlar, hücresel de nova yollarla asetattan elde edilen
kolesterol kullan>larak veya karaci¤erde üretilen ve hücrelere LDL par-
tikülleri arac>l>¤> ile da¤>t>lan kolesterol kullan>larak üretilmektedir.
Sentezlenen steroid hormonlar depolanmamaktad>r bu yüzden bu hor-
monlar>n sal>n>m h>zlar> direkt olarak üretim h>zlar>n> yans>tmaktad>r.
Adrenal ve gonadal dokularda artan steroid hormon biyosentezinin h>z
k>s>tlay>c> basama¤>, kolesterol substrat>n>n mitokondri iç membran>nda
bulunan yan zincir parçalay>c> enzime transferidir. Kolesterol yan zinci-
rinin parçalanmas>, di¤er steroid hidroksilaz enzimlerine benzeyen bir
sitokrom P-450 enzimi taraf>ndan katalizlenmektedir. Bu enzimler ko-
lesterol nükleusunu, spesifik bölgelere hidroksil gruplar ekleyerek mo-
difiye etmektedirler. Üretim yap>lan hücrelerde h>z k>s>tlay>c> basamak
ACTH, LH ve FSH hormonlar> ile stimüle edilmektedir ve bunun sonu-
cu olarak da steroid hormon sentezinde h>zl> bir art>fl olmaktad>r. Bu tro-
fik stimülatör hormonlar ayn> zamanda hedef hormon bezinin yap>lan-
mas>n> devam ettirmekte ve hormon biyosentezinde yer alan bütün en-
zimleri uyarmaktad>r. Hipofizektomi veya pitüiter hormon üretiminin
geri beslemeli inhibisyonu sonucu tüm steroid bioüretim yollar>yavafl-
lamakta ve adrenal, over ve testisler atrofiye u¤ramaktad>r. Bu trofik
hormonlar>n eklenmeleri ile enzimlerin uyar>lmas> ve hedef hormon
bezlerinin tekrar büyümeleri sa¤lanabilmektedir. Biyosentetik enzimle-
rin uyar>lmas> bafll>ca cAMP yolu olmak üzere direkt olarak ikincil me-
sajc> yollar> ile sa¤lanmaktad>r. Buna karfl>n hormon bezlerinin geliflme-
si büyüme faktörlerinin koordineli çal>flmalar>na ba¤l>d>r, çünkü cAMP
genel olarak hormon bezlerinin geliflimini inhibe etmektedir.
Hücresel farkl>laflma s>ras>nda eksprese edilen biyosentetik enzim
tipleri ile hangi steroid hormonun üretilecegi saptanmaktad>r ve bu
adrenal bezler ile gonadal bezler aras>ndaki fonksiyon farklar>n>n te-
melini oluflturmaktad>r. Adrenal korteksin fasiküler zonunda 21. 17.
ve 11. karbonlar>n hidroksilasyonunu katalize eden sitokrom P-450 en-
zimi eksprese edilmektedir. Bu hücreler ayn> zamanda kortizolün üre-
timinde kullan>lan 3b-hidroksisteroid dehidrogenaz ve
4-5 izomeraz
enzimlerinide eksprese etmektedirler. Adrenal korteksin granuloza ta-
bakas>ndada benzer reaksiyonlarla aldesteron sentezlenmektedir fakat
buradaki reaksiyonlarda 17
-hidroksilaz enzimi bulunmamakta ve 18.
karbon üzerinde aktivite gösteren bir enzim bulunmaktad>r. Testiste
21- ve 11
-hidroksilaz enzimi bulunmamaktad>r. Bu nedenle üretim
testesteron yönüne kaymaktad>r. Estrodiolün overlerdeki sentezinde
birbirlerine komflu olan teka interna ve granuloza gücrelerinin koope-
rasyonu gereklidir. Granuloza hücreleri estrojenlerin A halkas>na 3 ta-
ne çift ba¤>n yerleflimini katalize eden aromataz enzimini eksprese et-
mektedir. Fakat bu hücrelerde prekürsör molekül olan androstenedi-
on üretilmemektedir. Bu molekül granüloza hücrelerinin komflulu¤n-
daki teka interna hücrelerinde üretilmektedir. Granüloza hücreleri te-
ka interna hücreleri taraf>ndan üretilen androstenedion molekülünü
efektif bir flekilde estrona ve estradiola çevirmektedir.
D vitaminin aktif formu olan 1,25 (OH)
2
Vitamin D molekülüde ko-
lesterolden üretilmektedir, fakat bu üretim için gerekli olan biosentetik
enzimler 3 farkl>organda bulunmaktad>r: deri, karaci¤er ve böbrek. Vita-
min D3 deride ultraviole >fl>nlar yard>m> ile 7-dehidro kolesterol molekü-
lünden üretilmektedir. Vit D
3
bundan sonra karaci¤erde 25(OH) Vitamin
D üretimi için 25. karbonundan hidroksile edilmektedir. Bu molekül ise
böbrek proksimal tübül hücrelerinde 1a-hidroksilaz enzimi ile 1,25
(OH)
2
Vitamin D molekülüne dönüfltürülmektedir. Bu karmafl>k endok-
rin sistemdeki en önemli regülasyon basama¤> renal proksimal tübül
hücrelerindeki 1a-hidroksilasyon reaksiyonudur. Bu regülasyon basa-
ma¤> paratiroid hormon (PTH) ve fosfat iyonu ile kontrol edilmektedir.
Peptid yap>l> hormonlar>n aksine steroid hormonlar>n>n dolafl>m-
daki yar> ömürleri daha uzundur ve oral yolla uyguland>klar>nda ak-
tif olabilmektedirler. Steroid hormonlar dolafl>ma sal>nd>ktan sonra
karaci¤erde üretilen transport glikoproteinlerine ba¤lanmaktad>r. Ak-
tive edici bölgeler bulundurmay>p sadece ba¤lanma bölgeleri bulun-
duran bu transport proteinleri, hormonu metabolize edilmekten ve re-
nal yolla at>lmaktan korumaktad>r ve hücrelere serbestlemektedir bu
nedenle bu proteinler hormonlar için ayn> zamanda depo görevide
görmektedir. Dört farkl> transport proteini tan>mlanm>flt>r. Bunlardan
birincisi kortizol ve progesteronu ba¤layan CBG molekülüdür. Di¤eri
testesterona estradiolden daha büyük bir affinite gösteren sex-steroid
hormon ba¤lay>c> globulindir (SHBG). Üçüncüsü ise prekürsör 25
(OH) Vitamin D molekülüne 1,25 (OH)
2
Vitamin D molekülünden da-
ha fazla affinite gösteren Vitamin D ba¤lay>c> proteindir. Tiroid ba¤la-
y>c> globulin (TBG) L-tiroksin (T
4
) molekülüne ba¤lanmaktad>r ve bu
molekülün yar> ömrünü 7 güne uzatmaktad>r. Bu transport proteinle-
rinin sentezi estrojenler taraf>ndan indüklenmekte iken androjenler ta-
raf>ndan inhibe edilmektedir. Albümin, hormonlar> zay>f bir flekilde
ba¤layan büyük bir tafl>ma sistemi olarak görev yapmaktad>r.
Transport proteinlerine ba¤lanan steroid hormonlar> ile bir denge
halinde bulunan serbest steroid molekülleri hücre içine girmektedir ve
intrasellüler reseptörlere ba¤lanarak biyolojik cevaplar> oluflturmakta-
d>r. Bu serbest moleküller ayn> zamanda geri besleme regülasyonun-
dada aktif olan moleküllerdir, bu yüzden homeostatik cevaplarda de-
¤iflen hormon konsantrasyonu bu serbest moleküllerin konsantrasyo-
nudur. Serbest moleküllerin oran> ba¤l> moleküllerin oran>na göre çok
azd>r, fakat klinik testlerin ço¤unda bu iki parametre ayr> ayr> ölçüle-
bilmektedir. Genelde, serbest hormon konsantrasyonu ile ba¤l> hor-
mon konsantrasyonlar> aras>nda orant>sal bir iliflki bulunmakta iken,
total ölçülen hormon konsantrasyonlar>n> art>ran ya da azaltan du-
rumlar, serbest hormon fraksiyonunu da etkilemektedir.Ba¤lay>c> pro-
tein konsantrasyonlar>nda de¤iflime neden olarak ölçülen total hor-
mon miktar>n> de¤ifltirirken, biyolojik olarak önemli olan serbest hor-
mon konsantrasyonunun sabit kald>¤>, gebelik yukarda bahsedilen
durum aksi bir örnek oluflturmaktad>r. Baz> özel klinik durumlarda
kesin de¤erlendirmeyi yapabilmek için ba¤lay>c> protein konsantras-
yonu ve serbest hormon konsantrasyonu ölçümleri gerekli olmaktad>r.
Steroid hormonlar özellikle karaci¤erde suda çözülebilen inaktif
moleküllere metabolize edilmektedir. Kortizol molekülü A halkas>n-
daki çift ba¤ redükte edilerek ve 3. karbonundan glukuronid veya sül-
fat ile konjuge edilerek inaktif hale getirilmektedir. Bu flekilde suda çö-
zünür hale gelen molekül böbrekten at>lmaktad>r. Bununla beraber pe-
riferdeki bütün metabolik de¤iflimler inaktive edici yönde de¤ildir. 5a
redüktaz enzimi ile testesteron molekülü erkek üreme sisteminde ve
deride aktif form olan 5a-dihidrotestesterona dönüfltürülmektedir.
Overlerde ve adrenal bezde üretilen androstenedion molekülü perife-
ral dokularda testesterona dönüfltürülebilmektedir. Estradiolün
önemli bir k>sm> dolafl>mdaki prekürsörlerden üretilmektedir.
Hücresel cevaplar>n ve hormon sesitivitesinin kontrolü için resep-
tör sentezi de s>k> bir flekilde regüle edilmektedir. Reseptör sentezi
çevresel veya geliflimsel ihtiyaçlara göre artt>r>lmaktad>r ya da negatif
geri besleme halkalar>nda ve baz> geliflim dönemlerinde bask>lanmak-
tad>r. Reseptör konsantrasyonu hücresel cevab>n belirlenmesinde en
az>ndan hormon konsantrsyonu kadar önemlidir. Bu yüzden reseptör
sentezi regülasyonu koordine ve uygun endokrin cevaplar>n sa¤lan-
mas>nda kilit bir rol üstlenmektedir.
ENDOKRFONKSEndokrin Cevaplar>n Düzenlenmesi
Birçok hormon üremeyi geliflmeyi ve homeostasisi koordine et-
mek için birlikte çal>flmaktad>r. Bir hormon uygun bir cevap olufltur-
du¤unda, sinyal mutlaka sonland>r>lmal>d>r. Bu sonland>rma hedef
hücrelerdeki tamponlama ile ve de as>l olarak geri besleme kontrolü
ile sa¤lanmaktad>r (fiekil 240-7). Geri besleme halkalar> özellikle bir-
birlerinden ayr> yerlerde bulunan organlar>n iletifliminde önem kazan-
maktad>r. Tiroid, adrenal korteks, over ve testis gibi periferal bezlerin
hormon ürünleri, pitüiter bezdeki stimilatör hormonlar>n sentez ve
sekresyonlar> üzerinde negatif geri besleme etkisine sahiptir. Pitüiter
hücreler ve hipotalamus seviyesinde oluflan geri besleme mekanizma-
s> birkaç temel basamak kontrolünde ifllemektedir. Bir nörohormon
olan tirotropin-salg>lat>c> hormon (TRH), anterior pitüiterdeki tirot-
roplar> uyararak TSH sentezini ve sal>n>m>n> sa¤lar. Bunun ard>ndan,
sal>nan TSH tiroid hormonlar>n>n sentezini ve sal>n>m>n> artt>r>r. Artan
tiroid hormonu sentezi sonucunda hedef organlarda uygun metabolik
cevaplar geliflir ve bu tiroid hormonlar>, ayn> zamanda TSH üretimini
inhibe ederek sistemi dengede tutarlar. T
4
prohormonu, pitüiter tirot-
rop hücrelerde aktif T
3
'e çevrilir ve bu T
3
molekülleri nükleer T
3
resep-
törüne ba¤lanarak
ve ­TSH alt ünite genlerinin transkripsiyonunu
inhibe ederler. T
3
'e ba¤l> reseptörler ayn> zamanda TRH reseptörleri-
nin üretimini de bask>layarak, tirotrop hücreleri TRH'ya karfl> daha az
duyarl> hale getirirler. Bunlara ek olarak T
3
, TRH'>n hipotalamik üre-
timini de bask>lamaktad>r. Bunun tersi olarak tiroid hormon konsan-
trasyonlar>n>n düflük oldu¤u durumlarda geri besleme inhibisyonu
azalmas>na ve TRH-TSH üretiminin artmas>na ba¤l> olarak; T
4
üretimi
artmakta ve homeostasis tekrar sa¤lanmaktad>r.
Bölüm 240
Endokrinin Prensipleri
1661
K>s>m XVIII
Endokrinoloji