afl>r> depresyon riski çocukluktan adolesan döemine do¤ru artar ve me- nopozdan sonra düfler. Ek olarak birçok kad>n menstrual siklus s>ras>n- da hormon düzeylerindeki siklik de¤ifliliklere ba¤l> olarak duygusal, bi- liflsel veya davran>fl de¤ifliklikleri yaflar; menapoz s>ras>nda ve postpar- tum dönemde daha belirgin de¤ifliliklerle de olabilmektedir. Bu cinsiye- te etki eden genetik, biyolojik ve çevresel faktörler tamamen anlafl>lama- m>flt>r. Ancak hormonal faktörün ana rolü oynad>¤> düflünülmektedir. Ayr>ca kad>nlar erkeklere göre üç kat daha fazla anksiyete bozuklu¤u tan>s> alma ihtimalleri vard>r, bunlar aras>nda agorafobi, basit fobi ve panik rahats>zl>¤>yla birlikte somatizasyon bozukluklar> yer al>r. "Centers for Disease Control and Prevention" taraf>ndan yürütülen "National Violence Against Women Survey"de hayatlar>n>n bir döne- minde kad>nlar>n %52'sinin fiziksel bir sald>r>ya maruz kald>¤> ve %18'inin tecavüze u¤rad>¤> görülmüfltür. Genç kad>nlar>n tecavüz ris- ki daha fazlad>r; tecavüze u¤rayan kad>nlar>n yar>s>ndan fazlas> teca- vüz oldu¤u dönemde 18 yafl ve alt>ndad>r. Kad>nlarda fiziksel ve cin- sel sald>r> esas olarak partner fliddetinin bir parças>d>r. 18 yafl>ndan sonra fiziksel veya cinsel istismara maruz kalan kad>nlar>n dörtte üçü o anki veya eski efli veya arkadafl> taraf>ndan sald>r>ya u¤ramaktad>r. Bu bulgulara dayanarak eyaletler kad>nlar> korumak için hukuki ve di¤er koruma stratejileri gelifltirmektedir. Ne yaz>k ki fiziksel veya cin- sel istismar konusunda bilgi ve e¤itim eksikli¤i, yanl>fl anlafl>lmalar ne- deniyle hekimler istismar semptomlar>n> tan>yamamakta ve bulama- maktad>r. Yeterli tarama araçlar> özellikle sald>r>ya u¤rayan kad>nla- r>n üçte birinin bak>m arad>¤> acil bölümleri için hayatidir. yayg>n olarak saptanabilmesi için nerede olursa olsun tarama t>bbi öy- künün bir parças> olmal>d>r. ken günümüzde kanser birinci s>radad>r ve kanser ölümleri içinde baflta gelen ölüm sebebi olarak akci¤er kanseri karfl>m>za ç>kmaktad>r. Mortalite h>zlar>ndaki bu de¤iflikliler esas olarak her iki cinsiyette de gözlenen kalp hastal>¤> ölüm h>zlar>ndaki düflüfle ba¤l>d>r ve bu da da- ha iyi hipertansiyon kontrolü ve daha düflük kan kolesterol düzeyleri gibi yaflam tarz>ndaki de¤iflikliklere ba¤lanm>flt>r. olarak artar. Bu rahats>zl>klar>n birço¤unun prevelans>nda belirgin >rksal ve etnik farkl>l>klar görülür. lans> özellikle az>nl>k kad>nlar>nda orant>s>z olarak yüksektir; beyaz kad>nlardaki %31 ile karfl>laflt>r>ld>¤>nda siyah >rk kad>nlar>n>n %50'si ve meksikal> amerikal> kad>nlar>n %39'u obezdir. Obezite diyabet, kalp hastal>¤>, inme, safra kesesi hastal>klar> ve baz> kanserlerde önem- li bir risk faktörü ve osteoartritte bir risk faktörü olabilece¤i için kad>n- larda kilo kontrolü bir halk sa¤l>¤> problemidir. meydana gelen estrogen seviyelindeki belirgin düflmeyle iliflkidir. Me- napoz ile birliktelik gösteren vazomotor ve genitoüriner semptomlar için en etkin tedavi hormon tedavisidir (HT), kemik kayb>n> ve oste- oporotik k>r>k riskini azalt>r. yucu etkisi olabilece¤i önerilmifltir. Az say>daki çal>flma sonuçlar>na göre hormon tedavisi demans, kognitif fonksiyonlarda azalma gibi hastal>klar>n geliflimini azaltarak beyni korudu¤u, hayat kalitesini art- t>rd>¤>, idrar kaç>rma gibi üriner kanal problemlerinden korudu¤u gösterilmifltir. prospektif çal>flma olan "Women's Health Initiative" bu uygulama ko- trogen-progesteron kolu 2002 y>l>n>n bafl>nda durdurulmufltur çünkü tedavinin uyguland>¤> kad>nlarda meme kanseri insidas> artm>flt>r, HRT'nin olas> bir yan etkisi bu çal>flmada do¤rulanm>flt>r. fl>laflt>r>ld>¤>nda HRT alanlarda artarken kolon kanseri ve kalça k>r>¤> h>z>n>n azald>¤> gözlenmifltir. gen-progesteron önleyici bir tedavi olarak kullan>lmamal>d>r. Araflt>r- man>n tek bafl>na estrogen kullan>m> kolu da bir y>l sonra durduruldu. Bu araflt>rmada progesteronsuz östrojen kullan>m>n>n yan etkilerinin daha az oldu¤u bildirimlefl olmas>na ra¤men zararlar> yararlar>ndan daha çoktur. den etkileyebilen sosyal rollerinde ve hayat f>rsatlar>nda büyük de¤i- flimlere maruz kalmaktad>r. Çocuklar evlerini terk etmekte, birçok ka- d>n dul kalmakta veya boflanmakta, ebeveynlik rolleri yafllanan ailele- ri için bak>ma ça¤r>ld>klar>nda de¤iflmekte ve kad>nlar>n ev içinde ve d>fl>nda hareket kabiliyetlerinin zorlaflt>ran sakatl>klar artmaktad>r. Sürpriz olmayarak birçok kad>n bu dönem s>ras>nda major depresyon ataklar> geçirmektedir. Bu hayat de¤iflimlerinin anlafl>lmas> olgun ka- d>nlar>n etrafl> bak>m>nda esast>r. lar> 65 yafl>ndan sonra dik olarak artmaktad>r ve erkekler için olan h>z- lara yaklaflmaktad>r. Kronik akci¤er hastal>klar> ve pnömoni yüksek ölüm h>zlar>na sebep olmaya devam etmektedir çünkü enfeksiyonla- r>n yafla ba¤l> olarak ba¤>fl>kl>k sistemindeki düflmeyle ciddiyeti ve s>k- l>¤> artmaktad>r. Yafll> kad>nlarda kazalar 6. en s>k ölüm sebebidir ve bu ölümlerin birço¤u düflmelerle iliflkilidir. demans, uyku bozukluklar>, nörosensör ve hareket bozukluklar> gibi özellikle kad>nlarda daha s>kt>r. Ne yaz>k ki kad>n hayat>na eklenen y>llar genellikle narin veya ba¤>ml> durumda geçmekte ve bak>m evle- rine yat>r>lmayla sonuçlanmaktad>r. Günümüzde bak>m evlerinde ka- lan kad>nlar üçte bir oran>nda erkekleri geçmektedir. Özellikle idrar inkontinans> ve osteoporoz kad>nlar> bak>mevlerine yat>r>lmas> için yüksek risk getirmektedir. lere nazaran kad>nlarda iki kat daha fazlad>r ve toplum için yaflam>n> sürdüren kad>nlar>n neredeyse yar>s>n> etkilemektedir. Osteoporoz vertebra k>r>klar>na ba¤l> olarak a¤r> ve deformitelerle birliktedir, fa- kat kalça k>r>klar>, genellikle düflmelere ba¤l>d>r ve yafll> kad>nlarda osteoporozun en ciddi komplikasyonudur. "National Osteoporosis Foundation"a göre kalça k>r>¤> geçiren kad>nlar>n %85'i 50 yafl üzerin- de olup k>r>ktan 6 ay sonras>nda ba¤>ms>z olarak yürüyememektedir, dörtte biri bir daha ba¤>ms>z olarak yaflayamamaktad>r. lerin ölümüne, mali kay>plar ve fiziksel engellili¤in artmas>na ba¤l> olarak sosyal izolasyon da artmaktad>r. Yaflla birlikte artan demans in- sidans> yan>nda mental problemler daha s>k ve daha ciddi olarak gö- rülmeye bafllar. Hekimlerin rolü üst üste biriken bu durumlar> tan>- mak ve kad>nlar>n fonksiyon görme kabiliyetleri ve hayat kalitesi üze- rine verdi¤i zarar> azaltmaya çal>flmakt>r. PR görecek olgunun tan>mlanmas> ile önlenebilmekte veya geliflimi gecik- |