background image
de¤ifltirme hakk> ve özgürlü¤üne sahip olma düflüncesidir. Zarar ver-
meme, insanlar>n bilerek zarar görmeme ve yaralanmama düflüncesi-
dir; bu prensip s>kl>kla ilk önce "zarar verme" zorunlulu¤una dair bir
deyimle anlat>l>r - Primum non nocere. Bu deyim Hipokrat Yemini'nde
veya di¤er Hipokratik yaz>larda bulunmaz: Benzeyen ama ayn> olma-
yan Hipokratik deyifl "en az>ndan zarar verme" dir. Zarar vermeme,
zarar> önlemeye yönelik olmas>na ra¤men, yararl> olma doktorun has-
talar>n>n sa¤l>¤>n> düzeltmek için yapt>¤> olumlu davran>fllar üzerine-
dir. Klinik uygulamada bu zorunluluk doktor hasta iliflkisini saran do-
layl> ve aç>k sorumluluk ve vaatlerden do¤ar. Son olarak adalet pren-
sibi yarar ve yükümlülüklerin adil da¤>l>m>d>r.
Bafllang>çta çat> oluflturmaya yard>mc> olmas>na ra¤men bu pren-
siplerin de¤eri s>n>rl>d>r. Genifl kapsaml>d>rlar ve sapk>n ve çeliflkili
yorumlara aç>kt>rlar. k-
l>kla yeteri kadar gelifltirilmemifllerdir. Zor durumlarda prensiplerin
çeliflmesi olas>d>r. Çeliflen etik prensipler biyoetik ikilemlerin neden
olufltu¤unu tam olarak göstermektedir. Prensipler tek bafllar>na ikile-
mi çözmek için nas>l dengelenmeleri veya özellefltirilmeleri yönünde
rehberlik etmemektedir. Bu prensipler doktor-hasta ba¤lam>nda odak-
lanm>flt>r; özellikle biyoetik konular öncelik veya görev oluflturmak gi-
bi kurumsal ve sistemik ise yard>mc> de¤illerdir. Sonuç olarak bu dört
prensip kapsaml> de¤ildir. Toplumsal dayan>flma, gelecek kuflaklara
olan görevler, güven ve mesleki bütünlük gibi baflka temel ahlaki
prensipler ve de¤erler de vard>r. Ama bu dört prensip deforme edil-
meden kapsanamaz.
Biyoetik ikilemlere mekanik veya sihirli yan>tlar oluflturan ahlaki
prensipler formülü yoktur. Bunun yerine t>p mensuplar> düzenli ana-
litik bir ifllem izlemelidirler. Önce, t>p mensuplar> durumla alakal> ger-
çekleri elde etmelidir. mlama-
l>d>rlar. Üçüncü olarak, durumla ilgili ciddi prensipleri ve de¤erleri ve
bunlar>n nas>l çeliflebilece¤ini tan>mlamak önemlidir. Dördüncü ola-
rak, birçok ahlaki ikilem daha önce analiz edildi¤i ve gözlem çal>flma-
lar>na tabi tutuldu¤u için t>p mensuplar> ba¤lant>l> literatürü inceleme-
li, t>bbi dergilerde, hukuki vakalarda veya kitaplarda benzer olgular
olup olmad>¤>n> araflt>rmal>d>rlar. Bu incelemelerle, sözkonusu ikilem
tekrar gözden geçirilmelidir. Bu ifllem konuyu, tekrar formüle etmeye
ve yeni de¤erler tan>mlamaya veya varolan de¤erlerin yeni yorumla-
r>na götürebilir. Beflinci olarak bu bilgi ile, ahlaki olmayan uygulama-
lar>n ahlak>n izin verdi¤i davran>fllardan ay>rdedilmesi önemlidir. So-
nuç olarak olgunun bir sonuca ulaflmas>n>n yan>nda kararlar> olufltu-
ran nedenleri de ifade etmek önemlidir; bu da uygulanan prensiplerin
ve de¤erlerin nas>l dengelendi¤inin yorumlanmas>d>r. Fikirbirli¤i ve
ortak karar arzu edilen idealler olmas>na ra¤men makul insanlar s>k
olarak kötü niyetli veya ahlak d>fl> olmadan ahlaki ikilemlerin nas>l çö-
zülece¤i konusunda anlaflmazl>k yaflarlar.
T>bbi uygulamada çok say>da biyoetik ikilemler oluflmufltur. Ge-
netik konular, üreme seçenekleri ve bak>m>n sonland>r>lmas> bu kap-
samdad>r. Klinik uygulamada en s>k raslanan konular ayd>nlat>lm>fl
onam, yaflam> devam ettiren tedevilerin sonland>r>lmas>, ötenazi, dok-
tor yard>ml> intihar ve ç>kar çat>flmas>d>r.
DOKTOR HASTA AYDINLATILMIfi ONAM
Tarihçe
Genellikle ayd>nlat>lm>fl onam gereksiniminin son y>llarda ortaya
ç>kt>¤> düflünülür. Oysa ayd>nlat>lm>fl onam gereksinimi için önerilerin
geçmifli Eflatun'a kadar gider. Ayd>nlat>lm>fl onam almaya iliflkin bel-
gelenmifl ilk hukuki olgu, 1767'de iki cerrah>n hastan>n yanl>fl kayna-
yan baca¤>n> tekrar k>rd>¤> dur. Hasta, kendisinin onay>n>n al>nmad>¤>n> iddia ediyordu. Mahke-
menin karar> flöyleydi:
Cerrah hakk>ndaki delilden anlafl>ld>¤>na göre, onay al>nmadan kemi¤i ay>rmak
do¤ru de¤ildi;cerrahlar>n kanunu ve uygulamas> budur: meslek kurallar>na ayk>-
r> olarak hiçbir cerrah>n yapmamas> gereken flekilde bu olguda cehalet ve acemi-
lik gösterilmifltir.
Aç>klanmas> gereken bilginin kapsam> hakk>nda veya elde edilen
onam>n gerçek niteli¤i hakk>nda baz> kuflkular olmas>na ra¤men dik-
kati çeken nokta, bir 18. yüzy>l mahkemesinin hasta onam>n> alman>n
sadece ola¤an uygulama de¤il, cerrahlar için yasal ve ahlaki bir so-
rumluluk oldu¤unu beyan etmesidir. Onam almamak ise yeteneksiz-
liktir ve ba¤>fllanamaz. Yak>n dönemde, 1957'deki Salgo-Leland olgu-
sunda, Stanford Junior Üniversitesi Mütevelli Heyeti, doktorlar>n hastala-
ra riskler, yararlar ve seçenekler hakk>nda bilgi vermelerinin hukuki
bir zorunluluk oldu¤unu aç>klayarak bir dönüm noktas> oluflturmufl-
tur; bu karar, ayd>nlat>lm>fl onam terimini yayg>nlaflt>rm>flt>r.
Tan>m ve Hakl>l>k
Ayd>nlat>lm>fl onam, bir kiflinin özerk olarak, bir doktoru kendisi-
ne tan> ve tedavi giriflimleri yapmas> için yetkilendirmesidir. Bu flekil-
de, hasta karar için sorumlulu¤u ald>¤>n> ve bir baflkas>n>, bir doktoru,
bunu yerine getirmesi için yetkilendirmeyi kabul etmektedir. Ancak,
t>bbi tedavi sürecinde baflka hiçbir sözleflme, ayd>nlat>lm>fl onam ye-
terlili¤inde de¤ildir. Geçerli ayd>nlat>lm>fl onam için dört temel gerek-
sinim vard>r: Zihinsel yeterlilik, aç>klama, anlama ve gönüllülük.
Ayd>nlat>lm>fl onam, insanlar>n karar verecek zihinsel kapasiteye sa-
hip oldu¤unu varsayar; hastal>k, geliflmeler veya ilaçlar hastan>n
ayd>nlat>lm>fl onam verebilece¤i zihinsel kapasitesini bozabilir. Yetifl-
kin insanlar>n t>bbi kararlar verebilecek yasal yeterlili¤e sahip olduk-
lar> kabul edilir ve bir yetiflkinin t>bbi karar almak için yeterli olmad>-
¤>n> belirlemek de hukuki bir konudur. Pratikte doktorlar, genellikle
hastan>n aç>klanan bilgiyi anlayabilmesine, kendi konumlar>n> de¤er-
lendirebilmesine ve karar vermek için mant>kl> ve tutarl> düflünebil-
mesine bakarak hastan>n yeterli olup olmad>¤>na karar verirler. T>bbi
karar vermede yetersiz olmas>, kiflinin di¤er konularda da karar ver-
mek için yetersiz oldu¤unu göstermez, bunun tersi de geçerlidir. Ka-
rarla ilgili kesin bilgi doktor taraf>ndan hastaya aç>klanmal>d>r. Hasta,
bilgiyi ve bunun yaflam amaçlar> ve ç>karlar>na yönelik etkilerini anla-
mal>d>r. Son olarak, hasta gönüllü bir karar almal>d>r (yani, doktor ta-
raf>ndan bask> ve kand>rma olmadan). Ayd>nlat>lm>fl onam vermeyi,
form imzalamak gibi basit bir olay olarak görmek yanl>flt>r. Daha do¤-
ru olan, ayd>nlat>lm>fl onam>n tan> ve tedaviyi kapsayan bir ifllem ola-
rak görülmesidir.
Tipik olarak hasta özerkli¤i, ayd>nlat>lm>fl onam>n do¤rulu¤unu
gösteren de¤erdir. Bedensel bütünlük ve yararl>l>k gibi de¤erlerden
de, özellikle eski yasal hükümlerde söz edilmektedir.
Deneysel Veriler
Ayd>nlat>lm>fl onam üzerine oldukça yo¤un araflt>rma yap>lm>flt>r.
Genelde çal>flmalar, doktorlar>n s>k olarak bilgilendirerek karar ver-
mek için gerekli tüm bilgiyi aç>klamad>¤>n> göstermektedir. 1057 has-
tane d>fl>ndan kat>l>mc>n>n al>nd>¤> odyoteypler hakk>nda bir çal>flma-
da doktorlar olgular>n yaln>zca %11.3'üne seçeneklerden söz etmifl,
%7.8'inde görüflmelerin kayd> tutulmufl ve kararlar>n %1.5'de hastan>n
bilgiyi alg>lamas>n> de¤erlendirmifltir. T>bbi kararlar karmafl>klaflt>kça
ayd>nlat>lm>fl onam elemanlar>n>n yerine getirilmesi daha önemli ol-
maktad>r. En önemlisi veriler, araflt>rmalar s>ras>nda bilgilerin, hem
ayd>nlat>lm>fl onam dökümanlar>, hem de sözel olarak verilmesinin
daha etkin oldu¤unu göstermektedir.
Benzer flekilde, çal>flmalar, hastalar>n karar vermek için yeterli bil-
giye sahip oldu¤unu hissetmesine ra¤men s>kl>kla aç>klanan kesin bil-
giyi an>msamad>klar>n> göstermektedir. Hastalar>n, bilgiye bo¤uldu¤u
için mi, yoksa kararlar> aç>s>ndan önemli bulmad>klar> için mi anahtar
bilgiyi an>msamad>¤> aç>k de¤ildir. Konu, hastalar>n daha sonra ne
an>msad>klar> de¤il, karar verme an>nda ne anlad>klar>d>r.
Ayd>nlat>lm>fl onam üzerine yap>lan deneysel araflt>rmalar>n en
önemli sonuçlar>, bilgi-karar verme aras>ndaki boflluktur. Birçok çal>fl-
ma, hastalar>n ço¤unun bilgi istedi¤ini; ama çok az>n>n karar verme
yetkesini ye¤ledi¤ini gösterir. Bir çal>flma, ço¤u hastan>n bilgi istedi¤i-
ni; ama yaln>z üçte birinin karar verme yetkesi arzu etti¤ini ve hasta-
lar>n karar verme tercihlerinin bilgi edinme tercihleri ile korelasyon
göstermedi¤ini ortaya koymufltur. Birçok araflt>rmac> hastalar>n karar
verme yetkesini tercih etmelerinin e¤itim düzeyi ile artt>¤>n> ve yafl
Bölüm 2
T>p Mesle¤inde Biyoetik
7