background image
Son y>llarda kad>n sa¤l>¤>na h>zla geniflleyen bilimsel araflt>rma,
klinik uygulamay> etkileyen önemli bilgi birikimi ve hekimlerin ö¤re-
nim ve e¤itimini kapsayan bir alan olarak karfl>m>za ç>kmaktad>r. Ka-
d>n sa¤l>¤> genifl olarak ele al>nd>¤>nda cinsiyet ve cinsin bir spektrum
halinde biyolojik, davran>flsal ve sosyal bilimler içerisinde hastal>k ve
sa¤l>k üzerindeki etkilerini kapsar. Cinsiyet ve cins farkl>l>¤>n>n sa¤l>k
ve hastal>klar üzerindeki konusunda bilgi birikimi artt>kça kad>n sa¤-
l>¤>na bak>fl aç>m>z üreme organlar> ve fonksiyonlar>n>n geleneksel ko-
nular>n>n ötesine geçmektedir. Kad>n sa¤l>¤>na bu interdisipliner genifl
bak>fl var olan disiplinlerden farkl> yeni bir bilgi ve çal>flma alan> yarat-
m>flt>r. Biyolojik mekanizmlar>n, psikososyal ve çevresel faktörlerin in-
san büyüme ve geliflimi üzerindeki etkileri, sa¤l>k problemlerine karfl>
geliflme ve yan>tlar> aras>ndaki etkileflimleri çal>flan yeni bir model
oluflmufltur. Bu bilginin tüm yafl gruplar>ndaki kad>nlara klinik uygu-
lanmas> bu alan>n multidisipliner do¤as>n> yans>tmaktad>r.
KADIN SA/LI/ININ TEMELOLUfiTURAN ANA PRENS
Cinsiyet ve cins farkl>l>¤>n>n sa¤l>k ve hastal>k üzerine olan etkile-
rinin önemi yeni bir sa¤l>k raporunda ele al>nm>flt>r, "Exploring the Bi-
ological Contributions to Human Health: Does Sex Matter?". Cinsiyet
hormonlar>, normal ve anormal fizyoloji, kad>nlar>n fiziksel ve duygu-
sal iyilik hali aras>nda karmafl>k etkileflimler vard>r. Embriyonik dönem
kadar erken süreçte kad>n ve erkek beyinleri aras>nda yap>sal farkl>klar
vard>r. Bu farklar>n birço¤u fetal hayatta hormonlar taraf>ndan prog-
ramlan>r. Üreme ça¤>nda cinsiyet hormonlar>n>n cinsel geliflim ve üre-
me fonksiyonlar> üzerine etkisi kad>nlara özgü farkl> bir sa¤l>k katego-
risi oluflturmaktad>r. Menopoz s>ras>nda kad>n yafl> ve seks hormonla-
r> azald>kça kad>nlar>n hastal>klar için risk faktörleri dramatik olarak
de¤iflmektedir ve erkeklere daha çok benzemektedir. Kad>nlarda er-
kekleri etkileyen hastal>klar görülse de hastal>¤>n gidiflat>n> etkileyen
biyolojik mekanizma ve psikososyal faktörler kad>nlarda farkl>d>r.
Yak>n zamana kadar kad>nlarda karar vermek için kullan>lan bil-
ginin birço¤u erkeklerden yap>lan çal>flmalara dayanmaktayd>. Her iki
cins içinde önemli olan hastal>klarda yap>lan araflt>rmalarda kad>nlar-
da çal>flma d>fl> b>rak>lmaktayd>. Bunun sebebi kad>n sa¤l>¤> konusun-
da yanl>fl anlafl>lmalar> önlemek, kanuni ve etik sorunlar ve kültürel
önyarg>lard>r. Çünkü kad>nlar genelde erkeklerden daha uzun yafla-
maktad>r ve majör hastal>klar daha geç etkilemektedir. Bu s>kl>kla ka-
d>nlar>n erkeklerden daha sa¤l>kl> oldu¤u kan>s>n> yaratmaktad>r. Fa-
kat hayat boyunca kad>nlar daha kötü koflullara maruz kalmaktad>r,
özellikle ileri yafllarda. Kad>n hakk>nda yetersiz bilginin önemli etkile-
ri vard>r. Erkeklerde yap>lan çal>flmalardan elde edilen veriler s>kl>kla
yanl>fl olarak kad>nlara uygulanmaktad>r ve farkl> bak>m standartlar>-
na yol açmaktad>r. Verilerdeki bu aç>¤> kapatmak için "National Insti-
tute of Health" (NIH) 1994 y>l>nda yeni politika uygulamaya bafllam>fl,
kad>nlar> ve küçük gruplar> kapsayan araflt>rmalar> finanse etmifltir.
Bu alanda büyük ilerleme sa¤lanm>flt>r. Yeni çabalar yeterli say>da ka-
d>n>n dahil edilmesi üzerine yo¤unlaflm>flt>r, cinsiyet ve cins farkl>l>k-
lar>na ba¤l> bulgular bildirilmektedir.
Kad>n sa¤l>¤> hakk>ndaki bilgilerimizi art>rmak için olan çabalar
kad>nlar aras>ndaki farklar> dahil eden, yaflam> etkileyen sosyal faktör-
leri göz önünde bulunduran bütünleflmifl yaklafl>mlar> gerektirir. Son
50 y>lda önemi olan sosyal e¤ilimlerden biri de kad>nlar>n ifl hayat>na
daha çok kat>lmas>d>r. ndan sonra çal>flan kad>nla-
r>n say>s> iki kat> geçmifltir. fiu anda 16-64 yafl aras>ndaki kad>nlar>n
%65'i haftan>n herhangi bir günü ve %45 tüm y>l boyunca kadrolu ola-
rak çal>flmaktad>r. Çeflitli rollerin, ifl stresinin ve yeni çevresel maruzi-
yetlerin kad>n sa¤l>¤> ve üreme durumunu nas>l genel olarak etkiledi-
¤i bilinmemektedir fakat kesin olarak önemli sa¤l>k ve sosyal sonuçla-
ra yol açmaktad>r. n say>s>na paralel olarak ka-
d>nlar>n bafl> çekti¤i tek ebeveynli ailelerin say>s> artmaktad>r, özellik-
le az>nl>k olan kad>nlar. Bu ailelerin ço¤u yoksulluk içinde yaflamakta-
d>r. Artan kan>tlar sosyoekonomik faktörlerin sa¤l>¤>n önemli bir be-
lirteci oldu¤unu göstermifltir ve baz> sa¤l>k durumlar> için yoksulluk,
e¤itim yetersizli¤i >rktan daha önemli bir sa¤l>k belirtecidir. Fakat et-
nik ve >rksal farkl>l>klar kad>nlar>n baz> hastal>klara karfl> yan>t ve du-
yarl>l>¤>nda yer al>r ve tek bafl>na sosyoekonomik faktörlerle aç>klana-
maz. Örnek olarak koroner kalp hastal>¤>, inme, ve meme kanseri mor-
talitesi siyah kad>nlarda beyazlardan daha fazlad>r, buna karfl>n akci-
¤er kanserinde ölümler beyaz kad>nlarda daha yüksektir.
Toplumda artan farkl>laflma Birleflik Devletlerdeki sa¤l>k trendle-
rini etkilemektedir, özellikle kad>nlar>n sa¤l>k durumunu. Irk/etnik
durumundan ba¤>ms>z olarak kad>nlar>n küçük bir k>sm>n>n beyaz ka-
d>nlardan daha düflük yaflam beklentisi vard>r ve daha fazla sa¤l>k
problemleriyle karfl>lafl>rlar. Bu farkl>l>klar üreme sa¤l>¤> ve çocuk sa-
hibi olma, kronik hastal>klar>n olmas> ve seyri, kanser insidans> ve so-
nuçlar>, aile içi fliddet gibi alanlarda daha belirgindir. Toplumumuzda-
ki de¤iflikliklerle birlikte kazan>lm>fl immün yetmezlik virüsü (HIV)
enfeksiyonu ve evsizlik kad>nlar>n bir k>sm>nda ek problemler olarak
karfl>m>za ç>kmaktad>r.
Kad>n sa¤l>¤>na olan güncel ilginin altta yatan önemli sebeplerin-
den birisi de sa¤l>k alan>na daha fazla kad>n>n girmesidir, özellikle t>p
alan>na. Son yüzy>lda hekimler aras>ndaki kad>nlar>n oran> dört kat
artm>flt>r, 1900'lerin bafl>nda %6'dan 2000 y>l>nda %24'e yükselmifltir.
Büyüyen bu ahaliye di¤er bir katk> da t>p fakültelerinde mezun olan
kad>nlar>n oran> 1960'larda %6'dan 2001 y>l>nda %43'e yükselmifltir.
fiu anda t>p fakültelerine giren ö¤rencilerin %49'>n> kad>nlar olufltur-
maktad>r. Eflit mesleki ve akademik konuma ulaflmak için halen önem-
li engeller bulunsa da kad>nlar içi olan potansiyel mesleklerinin yap>-
s>n>, sa¤l>k bak>m>n>n ulaflt>r>lmas>n> ve t>bbi araflt>rman>n yönünü be-
lirgin oranda etkilemektedir.
KADINLARDA MORBMORTAL
Mortalite
20.yüzy>l geçiflinde Birleflik Devletlerde kad>nlar>n ortalama ya-
flam süresi 48 y>ld>, erkeklerde ise 46 y>ld>. O zamandan bu zamana ka-
d>nlarda beklenen yaflam süresi 30 y>ldan daha fazla artm>flt>r ve flu
anda 80 y>la yak>nd>r, erkeklerde ise 74 y>ld>r. Toplam beklenen yaflam
süresindeki dramatik art>fl>n enfeksiyon hastal>klar>n>n daha iyi kon-
trol alt>na al>nabilmesi ve diyabet ve kardiyovasküler hastalar>n daha
iyi tedavi edilebilmesine ba¤lanm>flt>r.
Tablo 254-1 Birleflik Devletlerde tüm yafl ve >rktan kad>nlardaki
bafll>ca ölüm sebeplerini göstermektedir.
Kalp Hastal>¤>
Son yirmi y>lda her iki cinste kalp hastal>klar> mortalitesindeki
dramatik düflüfle ra¤men kad>nlarda en baflta gelen ölüm sebebi kalp
hastal>¤> olmufltur ve kad>nlardaki ölümlerin %30'unu oluflturmakta-
d>r. Kalp hastal>klar> kad>nlarda erkeklerden 10-15 y>l daha geç mey-
dana gelmektedir. Bu etkinin esas olarak premenopozal kad>nlardaki
estrojenlerin koruyucu etkisine ba¤l> oldu¤u san>lmaktad>r ve kad>n-
larda kalp hastal>¤> mortalitesinin %90'>n>n menopozdan sonra mey-
dana gelmesine yol açmaktad>r. Kad>nlar aras>nda mortalite aç>s>ndan
belirgin >rksal ve etnik farl>l>klar vard>r. 85 yafl>na kadar siyah kad>n-
lar beyaz kad>nlara oranla kalp hastal>¤>ndan ölmeye daha yatk>nd>r;
sonras>nda beyaz kad>nlarda oranlar daha yüksektir. Aksine Hispa-
niklerde, Amerika Yerlilerinde, Asya/Pasifik kad>nlar>nda kalp hasta-
l>¤>ndan ölüm oranlar> belirgin olarak düflüktür. Eldeki verilere göre
kalp hastal>¤> bir defa geliflti¤inde kad>nlarda erkeklere göre ciddi sey-
retmektedir ve daha yüksek mortalite ile sonuçlanmaktad>r. Biyolojik
faktörlere ek olarak kad>nlardaki kalitesiz sa¤ kal>m ileri yafla ve tan>
an>nda kad>nlarda beraberindeki faktörlerin prevelans>n>n yüksek ol-
mas>na ba¤lanabilir. Ayr>ca iyi tan>mlanmam>fl sosyal faktörler de ka-
d>nlarda tan> ve tedaviyi etkileyebilmektedir.
Kanser
Kad>nlarda ikinci en s>k ölüm sebebini kanser oluflturur ve en s>k
erken ölüm sebebidir. Kad>nlarda tüm kanserlerin birlefltirildi¤inde
mortalite h>z> 20. yüzy>l>n son yar>s>nda çok az de¤iflmifltir. Kad>nlar-
daki servikal ve uterin kanserlerin tan> ve tedavisinde yap>lan büyük
geliflmeler akci¤er ve meme kanserinde meydana gelen mortalite h>z-
lar>ndaki art>fl ile dengelenmifltir. Kad>nlarda halen en s>k tan> konu-
lan kanser meme kanseri olmas>na ra¤men flu anda en s>k ölüm sebe-
bi akci¤er kanseri teflkil eder. Akci¤er kanseri ölümlerinin %90 kadar>-
K>s>m XIX
Kad>n Sa¤l>¤>
Bölüm 254
Kad>n Sa¤l>¤>na Yaklafl>m
1799
254
KADIN SA/LI/INA
YAKLAfiIM
Janet B. Henrich