background image
BESLENME BYEN< PARAD
Beslenme bilimi 20. yüzy>lda iki major evre ile karakterizedir. Birinci
evrede beslenme uzmanlar> çeflitli vitaminleri keflfetmifl, karakterize et-
mifl ve sentezlemifl ve eksikliklerine ba¤l> sendromlar> detayl> flekilde ta-
n>mlam>fllard>r. Bu besinlerin diyetle al>nmas> gereken miktarlar> belir-
lenmifl ve periyodik olarak "diyetle al>nmas> gereken miktarlar" (RDA:
"recommended dietary allowances") fleklinde güncellenmifltir. 1997 y>-
l>ndan itibaren RDAlar; neredeyse tüm sa¤l>kl> insanlarda besleme gerek-
sinimlerini karfl>layaca¤> düflünülen miktarlar>n yan>nda, herhangi bir is-
tenmeyen sa¤l>k riski oluflturma olas>l>¤> düflük olan, tolere edilebilir en
yüksek al>m düzeyi tahminlerini de gösteren "referans diyet al>mlar>n>
(DRIlar)" içeren hacim serileri fleklinde tekrar formülize edilmifltir.
DRIlar asl>nda daha temel olarak diyet ve beslenme durumu ile
koroner kalp hastal>¤>, kanser ve ölümün di¤er önde gelen nedenleri
gibi Bat> toplumlar>n> etkileyen hastal>klar aras>ndaki iliflkiye yönelik
artan kan>tlara odaklanan, modern beslenme biliminin ikinci evresini
yans>t>r. RDAlar'da eksiklikleri önlemek için diyetle al>nmas> gereken
miktarlar daha ön planda iken, DRIlar'da eksikliklerin önlenmesinin
yan>nda, uzun dönemde sa¤l>k ve hastal>klar>n önlenmesine katk>da
bulunan al>m düzeylerine yönelik öneriler de mevcuttur. Kapsamda
meydana gelmifl olan sadece eksikliklerin önlenmesinden, sa¤l>¤>n iyi-
lefltirilmesi ve hastal>¤>n önlenmesine yönelik olan bu geniflleme kalp
hastal>klar>, kanser, obezite, osteoporoz, konjenital nöral tüp defektle-
ri ve di¤er hastal>klara yönelik beslenme risklerine dair var olan önem-
li kan>tlara dayanmaktad>r.
BESLENMENMORB
Diyet ve Hastal>k Aras>ndaki Yönelik Bulgular
Diyet ve kronik hastal>klar aras>ndaki iliflki veya iliflkilerin, sosyal
ve davran>flsal de¤iflkenler dahil olmak üzere, di¤er kompleks risk fak-
törlerinin aras>ndan izole edilmesi zordur, bu nedenle bu iliflkilerin
kabul edilebilir bir kesinlikle belirlenmesi için genifl bir yelpazedeki
araflt>rmalara güvenmek gerekir.
Diyet ve hastal>k aras>ndaki ilk ba¤lant>lar s>kl>kla epidemiyolojik
araflt>rmalardan elde edilir ama bu tip araflt>rmalar ile nedensel iliflki-
lerin belirlenemez ve elde edilen sonuçlar>n incelenmemifl olan de¤ifl-
kenlerden etkilenmesi mümkündür. Bir di¤er nokta epidemiyolojik
araflt>rmalarda normal yaflamlar>na devam eden insanlar>n diyetleri-
nin do¤ru flekilde de¤erlendirilmesi zordur.
Hayvan ve in vitro araflt>rmalar ile bu zorluklar>n bir k>sm> afl>la-
bilir ama bu çal>flmalardaki, insan yaflam>ndaki flartlardan farkl> olabi-
len, deneysel koflullar sonuçlar> etkileyebilmektedir. Diyetteki de¤iflik-
liklerin hastal>k riskleri üzerindeki etkilerini test etmek amac>yla ol-
dukça fazla say>da prospektif, randomize insan tedavi araflt>rmas> ya-
p>lm>flt>r. Ama araflt>rma popülasyonlar>n>n seçimindeki ve tek tek di-
yet faktörlerinin izole edilmesindeki zorluklar nedeniyle bu araflt>rma-
larda bile her zaman bir sonuca ulafl>lamamaktad>r.
Tüm bunlara ra¤men epidemiyolojik, hayvansal, in vitro ve teda-
vi araflt>rmalar> birlikte ele al>nd>¤>nda insan>n diyet al>flkanl>klar>n>n
geliflmifl ülkelerdeki major ölüm nedenlerinin birço¤unun patogenezi-
ne önemli düzeyde katk>da bulundu¤u görülmektedir.
Beslenmenin Etkiledi¤i Hastal>klar
Tablo 232-1'de Amerika Birleflik Devletleri'nde, beslenmenin etki-
ledi¤i ölümün önde gelen 15 nedeninin ilk 8'i listelenmektedir. Bunlar-
dan befl tanesi diyet al>flkanl>klar> ile güçlü flekilde iliflkilidir ve üç ta-
nesi alkol suistimali ile iliflkilidir. Tablo'da ayr>ca diyetin obezite, ate-
roskleroz, osteoporoz, divertiküler hastal>k ve nöral tüp defektlerine
yapt>¤> katk>lar da belirtilmektedir. Bu hastal>klar önemli derecede
morbidite ve dolayl> mortalite nedenidir. Tablo 232-2'de 2005 "Ameri-
kal>lar için Diyet K>lavuzlar> özetlenmekte ve Tablo 232-2'de afla¤>da-
ki bafll>klarda ele al>nan major kronik hastal>klar için risk azatl>m>
ve/veya tedavisi için profesyonel kurulufllar taraf>ndan yap>lm>fl diyet
önerileri karfl>laflt>r>lmaktad>r.
I Koroner Kalp Hastal>¤>
Beslenmenin Amerika Birleflik Devletleri'nde bir numaral> ölüm
nedeni olan koroner kalp hastal>¤> (KKH) üzerindeki etkileri oldukça
fazla say>da araflt>rmaya konu olmufltur. KKH'ye ba¤l> mortalite oran>
A.B.D.'de 1960'larda tepe yapm>flt>r. O günden bugüne ise t>p dünyas>-
n>n flafl>rtan flekilde düflüfl göstermifltir. Diyet dahil olmak üzere yaflam
tarz>ndaki de¤ifliklikler, bu düflüflte önemli pay sahibidir. Yüksek plaz-
ma düflük yo¤unluklu lipoprotein kolesterol (LDL-C) düzeyleri KKH
ve periferal ateroskleroz için major bir risk faktörüdür ve diyetle al>nan
doymufl ya¤ oran> ile güçlü ve kolesterol al>m> daha zay>f korelasyon
gösterir.
Amerika Birleflik Devletleri'nde bu iki maddenin al>m> bü-
yük oranda et, süt ürünleri ve yumurta gibi hayvan kaynakl> g>dalar
iledir. Bu g>dalardan baz>lar> için, bunlar>n yerine kullan>labilecek da-
ha az aterojenik g>da üretme çabalar> her zaman yararl> olmam>flt>r. Ör-
ne¤in; margarin oluflturmak amac>yla bitkisel ya¤lar>n hidrojenasyonu
ve serum kolesterol düzeylerini kat> ya¤ ve hayvansal ya¤da (domuz
ya¤>) bulunan doymufl ya¤ asitlerine benzer ve belki de bunlardan da-
ha kötü flekilde etkileyen, trans ya¤ asitlerinin oluflumundaki k>saltma
sonuçlar>. LDL-C düzeyleri baklagiller, meyve, sebze ve keten tohu-
munda bulunan çözünebilir lif tüketimini artt>rarak ve soya kökenli
protein ve izoflavon tüketerek düflürülebilir. LDL, arter duvar>nda ha-
sara neden olmadan önce okside edilmelidir. Her ne kadar diyetle ye-
terli miktarda antioksidan vitaminler olan C ve
-karoten tüketildi¤in-
de LDL oksidasyonunun inhibe edildi¤i gösterilmifl olsa da, randomi-
ze araflt>rmalarda incelendi¤inde, bu vitaminlerin farmakolojik dozlar>
KKH olaylar>n> azaltmam>flt>r. Hatta vitamin E (>400 IU/gün) ve di¤er
antioksidanlar>n farmakolojik dozlar>n>n yarar> yoktur ve s>kl>kla tüm
nedenlere ba¤l> mortaliteyi artt>rmaktad>rlar.
Epidemiyolojik bulgular bal>k tüketiminin, belki de
-3 ya¤ asitle-
rinin etkisi arac>l>¤> ile, KKH riskini azaltabilece¤ine iflaret etmektedir.
Eldeki bulgular ayr>ca orta düzeyde alkol tüketiminin, özellikle de fla-
rab>n, muhtemelen yüksek yo¤unluklu lipoprotein (HDL) kolesterol
düzeyini artt>rarak veya LDL oksidasyonunu azaltarak, veya her ikisi
arac>l>¤> ile, KKH için azalm>fl risk ile iliflkili oldu¤unu göstermektedir.
K>rm>z> flaraptaki polifenoller de aç>k flekilde yararl>d>r. Amerikal>la-
r>n %20-25'inde asemptomatik olarak yüksek tespit edilen, bir amino
asit olan homosisteinin dolafl>mdaki düzeylerinin KKH riski ile güçlü
flekilde korelasyon gösterdi¤i saptanm>flt>r. Homosistein düzeyleri fo-
lik asit (temel olarak baklagiller, sebzeler ve destekli tah>l) al>m>n>n
artt>r>lmas> ve metionin al>m>n>n azalt>lmas> (daha çok hayvan prote-
ininde bulunur) ile azalt>labilir. Ama folik asit içeren ürünler KKH
oranlar>n> azaltmam>flt>r. A.B.D. popülasyonunda, temel olarak doy-
mufl ya¤lar yerine kompleks karbonhidratlar, lif, mono-doymam>fl
ya¤lar ve bal>k tüketimi fleklindeki orta düzeyli bir diyet modifikasyo-
nu ile serum kolesterol düzeylerinde %10 ve KKH oran>nda %20 veya
daha fazla bir azalma olabilece¤i tahmin edilmektedir. Gerçek risk dü-
flüflü daha bile yüksek olabilir.
I Kanser
Besinler, besin de¤eri olmayan diyet içerikleri ve beslenme duru-
mu kanser riskini bir dizi farkl> flekilde etkileyebilir. Beslenme karsino-
genezin (karsinojen aktivasyonu ve tümörün tetiklenmesi, güçlenmesi
ve progresyonu) tüm basamaklar> ile etkileflir. ve baflka yöntemler arac>l>¤> ile say>s>z potansiyel karsinojenler ve an-
tikarsinojenlere maruz kal>r. Afl>r> enerji al>m> serbest radikal oluflu-
munu artt>rabilir ve vücudun karsinojenleri detoksifiye etme yetene¤i-
ni azaltabilir. Bunun tersine antioksidan besinler serbest radikalleri ve
di¤er (pre)karsinojenleri etkisizlefltirerek aktive olmalar>n> veya mu-
tasyonlar> tetikleme yeteneklerini inhibe edebilir. Folik asit, mutasyo-
na olan yatk>nl>¤> önleyerek veya tersine çevirerek hücrenin DNA's>n>
koruma, tamir etme ve metilleme özelli¤ini artt>rabilir. Obezite, belki
de insülin direncini indükleyerek ve serum insülin ve iliflkili hormon
düzeylerini yükselterek, birçok kanser için major bir risk faktörü ola-
rak öne ç>kmaktad>r. Afl>r> alkol al>m> tümörün büyümesini artt>r>r.
I
Akci¤er Kanseri
Eldeki kan>tlar kansere ba¤l> ölümlerin bir numaral> nedeni olan
akci¤er kanserinin diyetten etkilendi¤ini göstermektedir. En önemli
nedensel faktör sigara tüketimi olmas>na ra¤men sebze ve meyve tü-
ketimi, hem sigara kullananlarda hem de kullanmayanlarda akci¤er
kanseri riski ile ters orant>l>d>r. Koruyucu etkilerden sebze ve meyve-
lerde bulunan besinler ve besin de¤eri olmayan fitokimyasallar>n so-
rumlu olmas> muhtemeldir.
-karoten deste¤i ile yap>lan randomize
araflt>rmalarda elde edilen sonuçlar hayal k>r>kl>¤> yaratm>flt>r çünkü
-karoten deste¤i akci¤er kanseri ve di¤er nedenlere ba¤l> mortalitede
art>fla neden olmufltur, bu nedenle antioksidan içerikli ürünlerin has-
tal>k riskini azaltaca¤>na güvenilmemelidir.
3
2
1
K>s>m XVII
Beslenme
Bölüm 232
Beslenmenin Sa¤l>k ve Hastal>k ile
1603
232
BESLENMENHASTALIK
Douglas C. Heimburger