r>n (Bölüm 434) sadece üçte ikisi aile öyküsü bildirir; ama böyle hasta- lar>n %95'inin birinci derece akrabalar>nda tremor vard>r. Genetik has- tal>klar hakk>ndaki bilginin genifllemesi (Bölüm 37), klinisyenlerin aile hikayesini ortaya ç>karmaktaki becerilerini artt>rmalar> kadar bilgiyi kesinlefltirme metodlar>n> da gelifltirmelerini talep etmektedir. Örne- ¤in, birinci derece akrabalar>nda kolon (LR 25), meme (LR 14), over (LR 34) veya prostat (LR 12) kanseri bildiren hastalar daima do¤ru bil- gi sa¤larlar. kapsamad>¤> bafll>klara odaklan>r. Pratikte, sistemlerin gözden geçiril- mesi ya direkt sorgulamayla (Tablo 6-3) ya da hastan>n görüflme önce- si bir anket doldurmas>yla yap>labilir. Direkt sorgulamada en iyi yak- lafl>m aç>k uçlu sorular sormamak, do¤rudan sorularla etkin ve etkili bir flekilde yaklaflmakt>r. Doktor, hastaya "Görmenizde yak>n zaman- da bir de¤ifliklik oldu mu?" veya "Son zamanlarda nefes darl>¤>n>z ve- ya öksürü¤ünüz var m>?" fleklinde sorular sorabilir. Bu yaklafl>mlar>n göreceli de¤eri tam olarak araflt>r>lmam>flt>r. Bir tahmine göre, sistem- lerin gözden geçirilmesi, olgular>n %10'unda yeni ve önemli tan>lara götürür. Sonuç olarak, sistemlerin gözden geçirilmesi, konular> arafl- t>rmada etkili bir mekanizmad>r ve hastan>n genel durumunu anla- makta önemli bir yere sahiptir. müfltür; bu yan>t>n gerçek duygular> m>, yoksa "dürüst" bir yan>t ver- me arzusu mu oldu¤u ise aç>k de¤ildir. Bununla birlikte, yetiflkin ka- d>nlar (%29) ve adolesan k>zlar>n ço¤unlu¤u (%46), bir erkek doktor taraf>ndan meme, pelvik veya rektal muayeneleri yap>l>rken refakatçi- yi tercih edeceklerini ifade etmifllerdir (özellikle ilk muayeneleri s>ra- s>nda). Muayene eden kifliler hastalara refakatçi seçene¤ini sunmal>- d>rlar ve klinisyen ve hasta ayr> cinsten oldu¤u zaman bir refakatçi ol- yet fark>na ba¤l> kendi anksiyetelerini yat>flt>rmak için veya hastan>n korunma ihtiyac>n> anlayarak prosedür esnas>nda endifleye kap>lma- malar> için tercih ederler. >s>s>n> ve hastan>n a¤r>s>n>n kantitatif de¤erlendirmesini kapsar. Belirgin anormallikler muayenenin devam>n> oluflturan tipik yap>sal yaklafl>m- dan önce h>zl>, odaklanm>fl bir de¤erlendirme gerektirirler (Bölüm 7). bafllamay> ye¤leyebilirler. Bu korkutucu olmayan hastayla ilk temas, doktorun, hastan>n nabz>n>n düzenli mi, düzensiz mi oldu¤unu anla- mas>n> sa¤lar. südür (Bölüm 66). Ço¤u yetiflkin, büyük boy eriflkin ölçüsü kollu¤a ge- reksinim duyar; dar kolluk kullanmak sistolik/diastolik kan bas>nc>n> -8 ile +10/+2 ile +8 mm Hg de¤ifltirir. Tekrarlayan seslerin belirmesi (Korotkoff sesleri, faz 1) sistolik bas>nc> oluflturur. Kolluk palpe edilen bas>nc>n 20-30 mm Hg üzerine kadar fliflirilince, Korotkoff sesleri hafif- ler ve bas>nç azalt>ld>kça kaybolur (faz 5). Seslerin kayboldu¤u düzey diastolik bas>nc> oluflturur. Amerikan Kalp Birli¤i (the American He- art Association), her ölçümün en yak>n 2 mm Hg yukar>ya yuvarlan- mas>n> önermektedir. artan solunum ifli neden olur. Muayene eden, hastan>n takipne (solu- num h>z>n>n artmas>) veya hipopne (solunum h>z>n>n veya derinli¤i- nin azalmas>) bulgusunu de¤erlendirmelidir. Takipne, her zaman hi- perventilasyonla birlikte görülmez. Hiperventilasyon, arteriyel karbon dioksit düzeyinde düflme ile sonuçlanan artm>fl alveoler hiperventilas- yon olarak tan>mlan>r (Bölüm 104). Pnömoni oldu¤u düflünülen hasta- lar>n de¤erlendirilmesinde, muayene edenler hastalar>n sadece %63'ünde takipne bulundu¤u görüflünde hemfikirdir. ve kullan>m> daha güvenlidir. Rektal termometreler oral termometre- lerden 0.4°C yüksek kaydedilir. Yeni timpanik termometrelerin hasta- nelerde güvenle kullan>labilmek için orallere k>yasla çok de¤iflken ol- du¤u görülür (-1.2° C ile +1.6° C aras>). ons), hissedilen a¤r>n>n ölçümünün bafl savunucusudur. Hissedilen a¤r>, tüm hospitalize hastalarda, 0 ile 10 ölçü aral>¤>nda (a¤r> yok - flimdiye kadarki en kötü a¤r>) derecelendirilir (Bölüm 28). Ancak, olufl- turulan ölçülerin, klinik tan> için bir tarama aleti olarak geçerlili¤i, ya- rar> ve de¤eri belirsizdir. mal>d>r. Asimetri örnekleri; cilt lezyonlar>n> (Bölüm 462), kafa sinirleri felçlerini (Bölüm 418), parotis büyümesini (Bölüm 451) veya Horner sendromunun ptosis bulgusunu (Bölüm 445) kapsar. Baz> hastal>klar simetrik, anormal yüzlere neden olur; örnekler akromegaliyi (Bölüm 242), Cushing sendromunu (Bölüm 245) ve Parkinson hastal>¤>n> (Bö- lüm 433) içerir. n>n olabilirli¤i oldukça artar (LR 6.0). Kulak buflonu, azalm>fl iflitmenin kolay tedavi edilen bir nedenidir. Timpan zarlar>n>n otoskopik de¤er- lendirmesinde yar> saydam bir zar ve çekicin üzengiyle karfl> karfl>ya geldi¤i yerde belirgin bir >fl>k konisi görülmelidir (flekil 452-6). Yetiflkin Görmede de¤ifliklik Duymada de¤ifliklik Yeni veya de¤iflen cilt lezyonlar> Gö¤sünde rahats>zl>k veya atlayan at>m hissi Nefes darl>¤>, eforda dispne Abdominal rahats>zl>k, kab>zl>k, melena hematokezya Bahsedilmeyen eklem ve kas rahats>zl>¤> Uyku problemleri Cinsel fonksiyon zorlu¤u Bahsedilmeyen sokak ilaçlar> alma Depresyon (deprese veya ümitsiz hissetme, yapt>¤> fleylerden zevk topluluklar>na uyarlayabilirler (Yafl, cins, ilaçlar ve incelemede görülen sorunlara göre). Süreç, bu sorulara rutin, kiflisisel yaklafl>m gelifltirilerek h>zland>r>labilirler. |