mas> ve vitamin D yan>t>n> yönlendirir, DR+4 tiroit hormon reseptö- rü-RXR ba¤lanmas> ve tiroit hormon yan>t>n>, DR+5 ise retinoik asit reseptör-RXR ba¤lanmas> ve atra yan>t>n> yönlendirir. Yar>m bölgeler aras>ndaki aral>k Glukokortikoit reseptör s>n>f>n>n homodimerlerinin ba¤lanmas> için gereklidir. Özgüllük mutlak de¤ildir fakat niceliksel- dir. örne¤in progesteron reseptörleri Glukokortikoit yan>t birimine ba¤lan>r, retinoik asit reseptörleri tiroit hormon reseptör yan>t birimi- ne ba¤lan>r. Hormona özel yan>tlar>n oluflmas> için yeterli özgüllük vard>r fakat Glukokortikoit regülasyonlu genlerin Ligand ile aktiflefl- mifl reseptör indüksiyonunda oldu¤u gibi çak>flan fonksiyonlar orta- ya ç>kabilir. da bulunurken, kortizol ba¤lanmas> allosterik bir de¤ifliklikle disosi- yasyona yol açarak ligand ba¤lanm>fl reseptörün DNA'ya tutunmas>- na zemin oluflturur. Tiroit hormon ve retinoik asit reseptörleri ise di- ¤er proteinlerle komplex oluflturmay>p do¤rudan DNA'ya ba¤>ml> halde bulunur. Hormon ba¤lanmas>yla tetiklenen allosterik de¤ifliklik bu durumda reseptörü di¤er reseptörün di¤er transkripsiyon meka- nizmas> ile etkileflime geçmesine yol açar. T mas>n> tetikler. Tiroit hormon reseptörü ve aktivatör, CREB ba¤layan proteinler gibi (CBP) baz> baflka proteinlerle etkileflerek multiple trans- kripsiyon faktörleri (CREB, STAT gibi) ile tiroit hormon reseptör aile- si aras>nda bilginin integrasyonunu sa¤lar. asitleri, peroksizon proliferasyonuna yol açan metabolitler ve henüz ligandlar> tan>mlanmam>fl öksüz reseptör için pek çok reseptör. Yeni ligandlar keflfedildikçe baz> öksüz reseptörler dönüfltürülmektedir. Örne¤in RXR ile heterodimer oluflturan reseptörler kolesterol, safra asidi ve ksenobiotik metabolizmas>n> regüle etmektedir. Karaci¤erde kolesterol-safra asidi metabolizmas> kolesterol katabolizmas>n>n ma- jor yolu olup RXR reseptörlerine etki eden oxisteroitler taraf>ndan uyar>l>r. (fiekil 240-6). LXR- rü FXR bu aktivasyonu engeller böylece kolesterol katabolizmas> ve safra asidi yap>m> aras>nda bir geri besleme oluflur. Bu reseptör ayn> zamanda safra asidi geri al>m>n> kolaylaflt>ran proteinleri regüle eder. CYP2B gen transkripsiyonu üzerinden fenobarbital benzeri uyar>c>la- ra yan>t> oluflturur. SXR/PXR ise ksenobiotikleri alg>lar ve CYP3A gen ekspresyonunu uyararak ilaçlar>n ve toksik litokolik safra tuzlar>n>n lerden toksik bileflenleri uzaklaflt>rmak için ABC tafl>y>c>lar>n>n eks- presyonunu tetikler. h>z>m> kontrol etmek üzere transkripsiyon bafllang>c>na göre farkl> po- zisyonlardan etki gösterirler. Promoter genler ökaryoktik RNA poli- meras II enziminin mRNA transkripsiyonunu bafllatt>¤> noktan>n üst bölgelerinde yerlefliktir. En iyi tan>mlanm>fl promoter transkripsiyon faktör II-D (TF-IID) proteinini ba¤layan bir TATA kutusu içerir ki bu, 30 baz çifti afla¤>daki RNA polimeras II taraf>ndan yönlendirilir. Yedi- li proteinler (TATA ile iliflkili faktörler TAF) transkripsiyon kontrol proteinleri ile etkileflime geçecek moleküler bir yüzey oluflturacak fle- kilde TF II-D ile birliktedir. Di¤er promoter bileflenler bir bazal baflla- t>c> ve guanin-sitozinden zengin bölgelerdir ki bunlar çoklu transkrip- siyonun bafllad>¤> bölgelerdir. Transkripsiyon h>z> art>r>larak gen eks- presyonu tetiklenir. Transkripsiyon h>z>n> artt>ran mekanizmalar; çok- lu zay>f protein etkileflimlerinin toplam> ve DNA ile etkileflimi de¤iflti- ren histon asetillenmeleridir. Aktifleflmifl kortizol reseptörleri ACTH öncülünün kodlayan geni bas- k>lar, aktifleflmifl tiroit hormon reseptörleri TSH- pek çok mekanizma ile inhibe edebilirler örne¤in; histonlar>n DNA ile etkileflimlerini artt>racak flekilde de-asetillenmesi gibi. den oldu¤u gibi DNA'n>n özgül bölgelerine ba¤lan>rlar. Hücre yüze- yinde oluflan hormonal sinyallere cevaben bu proteinler de¤iflebilir. Böyle de¤ifliklikler hücre yüzeyine etki eden hormonlar>n oluflturdu¤u gen transkripsiyon de¤iflikliklerine karfl>l>k gelir. madan çekirde¤e yer de¤ifltirmesi. Siklik AMP ile kontrol edilen gen- ler özgül çekirdek transkripsiyon regülatörlerini ba¤layan (CREB) se- kanslar içerir. fosforilasyonu takiben aktivite s>ras>ndan de¤ifliklik ser- gileyen CREB, hücre yüzeyinden etki gösteren adanilat siklaz>, aktive eden peptit yap>l> hormonlar>n oluflturdu¤u gen uyar>s>n>n son arac>s> olarak gereklidir. STAT ve iliflkili proteinler, tirozin bileflenleri üzerin- den fosforlan>r ve fosforland>ktan sonra özgül genlerin transkripsiyo- nunu aktive etmek üzere çekirde¤e girer. Bu zincirleme etkiler, mRNA transkripsiyonunu de¤ifltirir, hücre fonksiyonu ve organ fizyolojisine ait de¤ifliklikleri gerçeklefltirir. ailesi üyeleri polindramik DNA bölgelerine ba¤lan>r. Tiroid hormon reseptör ailesi üye- leri ise retinoid X reseptörleri ile heterodimer oluflturup do¤rudan tekrarlanan DNA bölge- lerine ba¤lan>r. Sa¤, hormon ba¤lanmas>n> takiben, repressör kompleksi çözülür ve ak- tivatör kompleks nükleer reseptörlere ba¤la- n>r. repressör kompleksler histon deasetilaz (HDAC) aktivatör kompleksler ise histon asetilaz (CAF) içerir. Koaktivatör ve korep- ressar kompleksler çoklu proteinler içerir, yaln>zca bir k>sm> burada gösterilmifltir. |