background image
önemli oldu¤u düflünülmüfl olsa da son zamanlarda klinik deneyim-
ler bunu kan>tlamakta zorlanm>flt>r. Gram negatiflere karfl> potent
aktivitesi olan ajanlarla tan>fl>lmas>, bu kombinasyonun önemini yi-
tirmesine neden olmufltur. Yine de iki ya da daha fazla ilac>n ampi-
rik tedavide kullan>lmas>n>n, özellikle nötropenik hastalarda anti-
pseudomal etkili tek ajan>n kullan>lmas>ndan daha iyi sonuçlar sa¤-
lad>¤>n> gösteren kan>tlar vard>r. Siprofloksasinin ortaya ç>k>fl>ndan
sonra,
-laktam antibiyotiklerle kombinasyonunun, pseudomonasa
karfl> (in vitro) yüksek oranda inhibitör sinerjizma sa¤lad>¤> gösteril-
mifltir. Fakat son y>llarda artan say>da izolat antipseudomonal
-lak-
tamlara oldu¤u kadar florokinolonlara da direnç gelifltirmifltir. Re-
zistans geliflimi sinerjistik etkileflim olas>l>¤>n> engellemese de, siner-
jistik etkileflimlerin 20 y>l önce oldu¤u gibi s>k meydana gelmesi pek
de olas> de¤ildir.
Sulfometaksazol ve trimetoprim folik asit sentezinde ard>fl>k me-
kanizmalar> inhibe eden iki ajand>r. Bu iki ajan>n kombinasyonu gram
negatif ve pozitif birçok önemli bakteri için sinerjistik bakterisidal (ya
da bakteriostatik) aktivite sa¤layabilir. Bu ajan 30 y>l> aflk>n süredir
kullan>lmaktad>r ve hala genifl kullan>m alan>na sahiptir. Quinupristin
ve dalfopristin gram pozitif bakterilere karfl> inhibitör aktivite göste-
ren ajanlard>r. Bu iki ajan> kombinasyonu duyarl> mikroorganizmala-
ra karfl> bakterisidal sinerjizma sa¤lar. Quinipristin-dalfopristin 30:70
lik karfl>mlar halinde haz>rlan>r. Stafilokokal ve streptokokal deri- de-
ri alt> infeksiyonlar>nda, bakteriyemiyle iliflkili vankomisin rezistans
enterokok infeksiyonlar>nda kullan>labilir.
-laktam--laktamaz inhibitör kombinasyonlar> sinerjistik kombi-
nasyonlara verilebilecek bir di¤er örnektir. ABD'de bu gruptan 4 ajan
piyasadad>r: amoksisilin-klavulonat, ampisilin-sulbaktam, tikarsilin-
klavulonat, piperasilin-tazobaktam. durumlar d>fl>nda,
-
laktamaz inhibitörleri (klavulonik asit, sulbaktam, tazobaktam) anti-
mikrobiyal aktiviteye sahip de¤ildir. Fakat
-laktamaz enzimini inhi-
be ederek, bu enzimi üreten patojenlere karfl> penisilinin aktivitesini
sürdürmesini sa¤larlar.
Antagonizma
Antimikrobiyalleri kombinasyon halinde kullanmak, hastan>n bir-
çok farkl> bilefli¤in toksik etkilerine maruz kalmas> ve artm>fl tedavi
masraf> gibi dezavantajlara sahip olabilir. Ayr>ca, antibiyotik kombi-
nasyonlar> bazen mikrobiyolojik antagonizma ile sonlanabilir. Tedavi
rejimindeki en etkili ajan>n tek bafl>na gösterdi¤i etki, kombinasyon ha-
linde azalabilir. Broth besiyerinde bakterilerin ölümü üzerine kurulu
deneylerle antagonizma saptanabilir. Örne¤in, test için sadece oksasi-
lin kullan>ld>¤>nda, 24-saatlik bir inkübasyon periyodunda 3 log
10
CFU/ml bakterisidal aktivite (metisilin duyarl> S. aureus) ortaya ç>kar.
Bu tür deneylerde, vankomisinin organizmalar> daha yavafl öldürür.
Bu ilaçlar kombine edildi¤inde, sonuç vankomisinin zaman-ölüm e¤-
risine daha yak>nd>r. Bu antagonizmay> gösteren zaman ölüm e¤risi
fiekil 301-1B dedir. Bu örnekte, daha yavafl bakterisidal aktiviteye sa-
hip vankomisin, oksasilinin bakterisidal etkisini antagonize etmekte-
dir. Daha az bakterisidal (linezolid) ve daha etkili bakterisidal (vanko-
misin) antimikrobiyallerin bir arada kullan>lmas>yla ortaya ç>kan anta-
gonistik etkileflimler stafilokokal deneysel endokarditlerde de gösteril-
mifltir.
Klindamisine karfl> indüklenebilir direnç oluflumunu gösteren D-
zone testinden daha önceki bölümlerde bahsedilmiflti. romisin dozlar>nda, klindamisinin inhibitör aktivitesinde azalmay>
gösteren in vitro bir testtir. zamanda,
-lak-
tamlar (indüklenebilir
-laktamaz sahibi gram negatif bakterilere kar-
fl>), kombinasyon tedavisinde kullan>ld>¤>nda da gösterilebilir. antibiyotik ortadan kald>r>ld>¤>nda,
-laktam indüklenebilir -lakta-
maz>n aktivitesini tekrar bask> alt>na alabilir.
Antagonizmaya verilebilecek klinik aç>dan önemli ve en göze çar-
pan örnek, bakteriyel menenjit tedavisinde ortaya ç>km>flt>r. 1951'de
Lepper ve Dowling sadece penisilin ile tedavi edilen hastalarda pnö-
mokokal menenjitten ölüm oran>n>n %21 oldu¤unu göstermifllerdir.
Ek olarak klortetrasiklin alan hastalarda ise ölüm oran> %79'a kadar
yükselmifltir. Bakteriyostatik bir ajan olan klortetrasiklinin bakteri bü-
yümesini inhibe etmesiyle, sadece büyüme halindeki bakterilere etkili
olan penisilinin aktivitesi azalm>flt>r.
Neyse ki bu tür antagonizmalarla klinikte nadir olarak karfl>lafl>-
l>r. Çünkü önceki paragraflarda bahsi geçen kombinasyonlar klinik-
te rutin olarak pek kullan>lmazlar. Ama multiple rezistans geliflimi
gösteren izolatlarla karfl>lafl>ld>¤>nda ve çaresiz kal>nd>¤>nda al>fl>l-
mad>k antibiyotik kombinasyonlar> artan s>kl>kta kullan>lmaktad>r.
Bu da göstermektedir ki gelecekte klinik olarak anlaml> antagoniz-
malarla s>k olarak karfl>lafl>lacakt>r. Klinikte bakterisidal aktivite için
antagonizmay> saptamak zor olabilir çünkü zaten birçok infeksiyon
bakterisidal tedaviden tam olarak yarar görmemektedir (endokardit
ve menenjit hariç). Tek bir ajanla inhibitör aktivite sa¤land>¤> sürece,
antagonizma yüzünden baflar>s>zl>¤a u¤ramak s>k gözlenen bir du-
rum de¤ildir.
ANTUYGULAMA YAKLAfiIMLARI
Uygulamada
Birçok vakada, hafif ya da orda fliddette hastal>klar ayaktan ve oral
ajanlarla tedavi edilirler. Bu durum için belirtilmesi gereken istisnalar
vard>r. Sifiliz tedavisinde intramusküler prokain penisilin kullan>m>,
otitis media veya oral ajanlara dirençli gonore tedavisinde intramus-
küler seftriakson kullan>m> bu istisnalardan baz>lar>d>r.
Levofloksasin ve linezolid gibi ajanlar oral olarak tama yak>n biyo-
yararlan>ma sahiptirler normal gastrointestinal fonksiyonlar> olan in-
sanlarda bu yolla kulan>labilirler. Daha ciddi infeksiyonlarda da intra-
venöz tedaviye alternatif olarak tercih edilebilirler. Biyoyararlan>m> iyi
bu ajanlar>n varl>¤>na ra¤men, ciddi hastal>klar nedeniyle hospitalize
edilen hastalarda genellikle intravenöz tedavi tercih edilir. Çünkü he-
modinamik aç>dan stabil olmayan hastalarda, gastrointestinal fonksi-
yonlar>n bütünlü¤ünden emin olunamamaktad>r.
Antimikrobiyal tedavi baflka yollarla da uygulanabilir. Örne¤in
topikal olarak, infekte deri lezyonlar>nda (örn:mupirosin merhemleri),
kandidiyaziste (örn: azol kremleri) veya bakteriyel vajinoziste (örn:
metronidazol, intravajinal olarak) kullan>labilir. Konjunktivitte topikal
uygulama kullan>l>r. Daha derin göz infeksiyonlar>nda ek tedavi ola-
rak ya da endoftalmitte göz içi uygulama fleklinde topikal tedaviye
baflvurulabilir. Peritoneal diyalizle ilgili infeksiyonlarda, dializ solüs-
yonuna eklenen antimikrobiyallerle tedaviye s>k olarak baflvurulur.
Menenjitte sistemik antibiyotik kullan>m>yla serebrospinal s>v>da ye-
terli antibiyotik konsantrasyonuna ulafl>lam>yorsa, nadir olarak intra-
tekal veya intraventriküler ilaç uygulamalar>na baflvurulabilir. Vanko-
misin genellikle oral yolla kullan>l>r, fakat Clostridium difficile iliflkili di-
yarede nadir de olsa do¤rudan intraluminal uygulamaya baflvurulabi-
lir.
Santral ya da periferik venöz kateterlerin kullan>ma girmifl olma-
s>, oral biyoyararlan>m> iyi olmayan ajanlar>n ayaktan hastalarda uy-
gulanmas>n> mümkün k>lm>flt>r. Böylece endokardit, osteomiyelit, nö-
roborrelyozis gibi uzun süre antimikrobiyal tedavi gerektiren
infeksiyonlarda hasta ayaktan tedavi edilebilir. Öncesinde tan>n>n
do¤rulanmas>, stabilizasyonun sa¤lanmas> ve antibiyotik tedavisinin
bafllang>c>n>n yap>lmas> amac>yla hasta bir süre hospitalize edilir. Bu
durumda antibiyoti¤in yan etkileri kadar, intravenöz kateterlerle orta-
ya ç>kabilecek trombofilebit, girifl yeri infeksiyonu, bakteriyemi gibi
komplikasyonlar da dikkate al>nmal>d>r.
Farmakodinamik Yaklafl>m
Son y>llarda, dozlama rejiminin seçiminde dikkate al>nan bilimsel
temeller, antimikrobiyallerin farmakokinetik özelliklerinin kullan>ld>-
¤> ampirik dozlama stratejilerinin çok ötesine geçmifltir. Farmakodina-
mik yaklafl>m, doz verildikten sonra antibiyotik konsantrasyonun ta-
Bölüm 301
Anti-
2110
K>s>m XXIII
klar>