oluflturabilir. Örne¤in bir antifungal olan vorikonazolun klirensi renal fonksiyonlara ba¤>ml> de¤ildir. Fakat bu antimikrobiyalin intravenöz preperat>, çözünür bir madde olan sulfobutil eter B-siklodekstrin içe- rir. Bu madde böbrek yetmezli¤inde birikime u¤rar. Renal fonksiyon bozuklu¤unda bu form kullan>lmamal>d>r, içinde siklodekstrin bulun- durmayan oral forma baflvurulabilir. Kendisi non-renal mekanizma- larla elimine edildi¤i halde, renal fonksiyon bozuklu¤u olan hastalar- da kontrendike olan bir di¤er ilaç formu ise amprenavirin oral solüs- yonudur. Bu ilac>n oral solüsyonu yüksek miktarda propilen glikol içerir ve bu madde renal fonksiyon bozuklu¤unda toksik dozlara ka- dar birikebilir. evrelerinde, doz de¤iflimi gerektiren ilaçlara örnek olarak metronida- zol, kloramfenikol, tigesiklin, kaspofungin ve vorikonazol verilebilir. Karaci¤er ve böbrek yetmezli¤inin bir arada bulundu¤u hastalarda seftriakson için doz ayarlamas> yap>lmas> ve dikkatli monitorizasyon gerekli olabilir. Daptomisin, linezolid ve mikafungin gibi birtak>m ye- ni ajanlar için karaci¤er yetmezli¤inde doz de¤iflimi gerekip gerekme- di¤i konusunda yeterli çal>flma bulunmamaktad>r. n>n almakta oldu¤u di¤er ilaçlarla etkileflime olas>l>¤>n>n olup olmad>- ¤>d>r. Baz> ilaç-ilaç reaksiyonlar> ölümcül sonuçlar do¤uracak kadar ciddi olabilir. Listelenmifl birçok ilaç-ilaç etkileflimi bulunmaktad>r, fa- kat bu bölümde baz>lar>ndan bahsedilecektir. Neyse ki günümüzde klinisyene ilaç-ilaç reaksiyonlar> konusunda >fl>k tutan kaynaklara ulaflmak mümkündür. s>nda, ayn> yola¤> kullanan ilaçlar>n eliminasyonu inhibe olabilir ve bu ilaçlar vücutta toksik dozlara kadar birikebilirler. Makrolid grubu ba- z> antibiyotikler, florokinolonlar ve HIV proteaz inhibitörleri antimik- robiyaller aras>nda di¤er ilaçlar>n klirensini etkileme potansiyeli en yüksek olan ajanlard>r. Örne¤in bir proteaz inhibitörü olan nelfinavi- rin antiaritmik ilaçlar olan amiodaron ve kinidinle, ergot deriveleriyle, nöroleptik olan pimozidle, sedatif/hipnotik ajanlarla birlikte kullan>- m> kontrendikedir. Makrolidler 3-hidroksi-3-metilglutaril koenzim A (HMG-CoA) redüktaz inhibitörü seviyelerinde art>fla neden olur ve rabdomiyolize neden olabilir. Quinupristin-dalfopristin eliminasyon için sitokrom p-450 yola¤>n> kullanmazlar fakat bu yolu inhibe ederek bu yolla temizlenen ilaçlar>n (siklosporin, midazolam, nifedipin, vs.) eliminasyonunu engellerler. özellik, oral kontraseptiflerin etkinli¤inin azalmas> ve istenen antiko- agülasyon seviyesinin sa¤lanmas> için daha yüksek varfarin dozlar>na ihtiyaç duyulmas> gibi önemli etkilere yol açabilir. Bu önemli özellik sadece rifampin tedavisine bafllarken de¤il, ayn> zamanda tedaviyi sonland>r>rken de göz önünde bulundurulmal>d>r. Rifampin tedavisi- ne son verilece¤i zaman, varfarin dozu ayarlanmazsa, ciddi kanama- lar meydana gelebilir. adrenerjik agonistlerin hipertansif etkilerini artt>tabilir ve SSRI (sera- tonin geri al>m inhibitörü) kullanan hastalarda seratonin sendromu- nun geliflimiyle iliflkili olabilir. Bu sendrom atefl, taflikardi, titreme, ajitasyon, konfüzyon, klonus gibi semptom ve bulgularla kendini gös- terir ve bazen ölümcül sonuçlar do¤urabilir. Seratonin sendromu li- nezolidle birlikte SSRI d>fl> baz> ilaçlar> kullanan hastalarda da bildi- rilmifltir. Santral sinir sisteminde seratonin miktar>n> yükselten çok say>da ilaçtan herhangi biriyle kombinasyon sonras> bu sendrom meydana gelebilir. biyotikler glukoz-6-fosfat dehidrogenaz eksikli¤i olan kiflilerde hemo- lizi tetiklerler. Bu bireylerde kullan>m>ndan kaç>n>lmas> gereken ilaç- lardan baz>lar> primakin, nitrofurontain ve sülfonamidlerdir. olabilir. Herhangi bir birey için zaten hipoglisemi ya da hiperglisemi- yi engellemeyi tercih ediyor olsak da, diabetes mellituslu bireyler bu tür durumlara karfl> daha hassast>rlar. Trimetoprim-sulfometaksazol tedavisi alan renal yetmezlikli bireylerde hiperkalemi meydana gele- bilir, çünkü trimetoprim-sulfometaksazol distal tübüllerde potasyum at>l>m>n> engeller. Diabetes mellituslu bireylerde böbrek hastal>¤> yay- g>n oldu¤undan, bu bireylerde mümkünse aminoglikozidler gibi nef- rotoksik ajanlar>n kullan>m>ndan kaç>nmak gerekir. veya dengesizli¤e neden olan antibiyotiklerin denge gerektiren ifllerde çal>flan hastalarda kullan>lmas> çeflitli tehlikeler do¤urabilir. Fotosensi- tiviteye neden olabilen tetrasiklin, florokinolon, trimetoprim ve sulfo- namid gibi ilaçlar>n aç>k havada çal>flan kimselerde kullanmas> sorun yaratabilir. çeleri her zaman aç>k olarak tan>mlanamaz ve kombinasyon tedavisi- ne baflvurman>n birçok dezavantaj> olabilir. Bu bölümde kombinasyon tedavisinin esaslar> anlat>lm>flt>r. Kullanmak <çin Olas> Sebepler ve ampirik tedavi) flüphelenilen ya da saptanm>fl olan patojene etki et- me olas>l>¤>n> en yüksek seviyeye ulaflt>rmay> amaçlar. Di¤er üç kate- gori ise (toksisiteyi azaltmak, direnç geliflimini önlemek, sinerjistik et- ki elde etmek) tek bafl>na kullan>lan ilaçla karfl>laflt>r>ld>¤>nda, kombi- nasyonun sahip oldu¤u avantajlardan yararlanmay> amaçlar. bilecek genifl bir kapsama alan> sa¤lamakt>r. Ciddi bir hastal>kta uy- gun tedaviyi en k>sa zamanda vermifl olma olas>l>¤>n> artt>r>r. Patojen bilinmiyorsa, antimikrobiyal seçimi s>kl>kla MRSA'da dahil olmak üzere gram pozitif bakterilere etkili olan vankomisin gibi genifl spek- trumlu bir ajan içermelidir. Ayn> zamanda aerobik ve fakultatif gram negatif bakterilere etkili olan bir ajan da dahil edilmelidir ve bu ajan>n seçiminde bölgeye özel rezistans geliflimi gibi lokal faktörler rol oynar. Sonuçta genifl spektrumlu bir sefalosporin, bir aminoglikozid, floroki- nolon, yabilir. Alternatif olarak, anaerobik aktivite sa¤lamak amac>yla metro- nidazol gibi bir ajan eklenebilir. Hastal>¤>n ciddi olmad>¤> baz> durum- larda, MRSA ya da ye, antipseudomonal etkinli¤i olan iki ajanla bafllan>r. Böylelikle ajan- lardan en az birinin mikroorganizmay> inhibe etme olas>l>¤> artt>r>lm>fl olur. |